
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Konferans Salonu’nda Tıp Bayramı Töreni yapıldı
Tatar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tıpta bir noktaya gelmiştir
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene, atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Sağlık Bakanı adına Maliye Bakanı Özdemir Berova, bazı milletvekilleri ile kurum, kuruluş ve sendika temsilcileri katıldı.
Törende Tatar, Erhürman, Berova, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası (KTTO) Başkanı Erol Barçın, KTTB Başkanı Ceyhun Dalkan, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) Başkanı Özlem Gürkut, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası (KTDTO) Başkanı Turhan Ulutekin ve Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği (KTSÇHB) Asbaşkanı H. İlker İpekdal açılışta konuşma yaptılar.
Tatar: KKTC’de tıptaki, bilimdeki gelişmeleri en iyi şekilde uygulayan doktor, sağlık çalışanı ve her türlü bilim insanı bulunuyor
Tatar, tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gününü kutladı. Sağlığın ülke için çok önemli ve değerli olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkından çok önemli doktorlar çıktığını kaydetti.

Sadece devletin sağlık ocakları ve devlet hastaneleri değil, aynı zamanda özel sektörün de yaptığı hastane yatırımları ve laboratuvar benzeri kuruluşlarla KKTC’nin mevcut imkanlarına kavuştuğunu iddia eden Tatar, KKTC’de tıptaki, ilimdeki, bilimdeki, teknolojideki, dijitalleşmedeki gelişmeleri en iyi şekilde uygulayan doktor, sağlık çalışanı ve her türlü bilim insanı bulunduğunu savundu.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tıpta bir noktaya gelmiştir” diyen yatan Tatar, dünyanın çeşitli ülkelerinden tedavi için adaya gelenler sayesinde son yıllarda sağlık turizmi alanında büyük girişimler ve yatırımlar olduğunu ve bunun “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti algısını” yükselttiğini öne sürdü.
İyi yönetilen bir pandemi süreci olduğunu söyleyen Tatar, bu süreç için dönemin Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ali Çaygür’e teşekkür ederek, andı.
Tatar, ülkede, sağlık alanında daha da fazla yatırım olabilmesi için Maliye Bakanlığı iş birliği ile gerekli teşvik sistemlerinin devreye sokulabileceğini ifade etti. Ülkede, bin 400’e yakın doktor olduğunu kaydeden Tatar, eskiden doktorların, Türkiye Cumhuriyeti’nde mezun olduktan sonra mesleklerini orada yapmayı tercih ettiklerini ancak son yıllarda imkanlar ve ihtiyaç artışına bağlı olarak genç doktorların ülkeye geri döndüğünü söyledi.
Tatar konuşmasını, törene katılan Ayten Berkalp’i en kıdemli doktor olduğu için ayrıca kutlayarak sonlandırdı.
Erhürman: Sağlıktaki sorunları diğer alanlardaki sorunlardan bağımsız bir şekilde ele almak mümkün değil
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Tıp Bayramı’nı kutlayarak başladığı konuşmasında, sağlıktaki sorunların diğer alanlardaki sorunlardan bağımsız bir şekilde ele alınmasının mümkün olmadığını ve son yapılan anketlere göre halkın ekonomi, sağlık ve eğitimi ilk üçteki en büyük sorunlar olarak tanımladığını söyledi.

Ülke yönetme niyeti varsa, sorunlarla ilgili farkındalık ve “gaile” olması gerektiğini ifade eden Erhürman, en temel kamu hizmeti olan eğitim ve sağlığın ülkede ciddi para ödenerek satın alınan hizmetlere dönüştüğünü söyledi.
Erhürman nüfusun bilinmemesini ve bu sebeple planlama yapılamamasını eleştirerek, özellikle 2020 yılından sonra yabancı nüfus patlaması yaşandığını söyledi.
Elde ettikleri verilere göre sosyal sigortalara kayıtlı üçüncü ülke ve Türkiye kökenli çalışan sayısının toplamı 85 bin rakamına ulaştığını, KKTC vatandaşı sosyal sigortalara kaygılı çalışan sayısının ise 80 bin olduğunu söyleyen Erhürman, sürekli gündeme gelen 500 yataklı Lefkoşa Hastanesi’nin, yapımı tamamlanacağı dönemde bu nüfus artış hızına yeterli olmayacağını belirtti.
Veri eksikliği, plansız ve programsızlığın ülkede bir otorite boşluğu yarattığını belirten Erhürman, bu boşluktan dolayı çalışmaları gerekenden daha fazla çalışan, her şeye rağmen güler yüz gösteren ve daha az para alarak çalışmayı tercih eden, kahraman öğretmenlere, polislere, hekimlere ve hemşirelere ihtiyaç duyulduğunu savundu.
“Bu kadarcık küçücük adada ve bu kadar az nüfusun olduğu bir yerden, bu kadar çok yetişmiş insanın, yetişmiş hekimin, yetişmiş sanatçının, yetişmiş sporcunun, akademisyenin çıktığı çok da fazla ülke olduğunu sanmıyorum dünyada.” diyen Erhürman, temel meselenin insan kalitesinin düşük olması ya da beşeri sermayenin olmaması değil, organizasyonun gerçekleşmemesi ve devlet otoritesinin kurulamaması olduğunu söyledi.
Berova: Sağlık Bakanı Dinçyürek, sağlıkta yaşanan sorunlara çare aramak için Ankara’da
Maliye Bakanı Özdemir Berova da konuşmasında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’in sağlıkta yaşanan sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla, Ankara’da temaslarını sürdürdüğü için bugünkü toplantıya katılamadığını belirtti.

Ülkede sağlık alanında önemli sorun olduğunu ve bu sorunları çözebilmek için bütün doktorlar gibi yöneticilerin de fedakarlıkla ve cefakar çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Berova, yeni Girne Hastanesi’nin binasını ekip ve teçhizatlarıyla birlikte kazandırmak için büyük bir gayret sarf ettiklerini kaydetti.
Berova, “Hastanede peyzaj çalışmaları dışında çok önemli bir durum kalmamıştır. Ve çok hızlı bir şekilde yapımı devam etmektedir. İnşallah bu yıl içerisinde de tamamlayıp, daha sonra ise teknik teçhizat ile donatıp, akabinde de hizmete açabilecek duruma geleceğiz” dedi.
Hastaneyi açabilmek için sadece bina, yatak ve teknik teçhizatın yeterli olmadığını vurgulayan Berova, Kamu Hizmeti Komisyonu üzerinden hemşire sınavlarını açtıklarını ve yasal geçer puanın üzerinde puan alan tüm hemşirelerin alınabilmesi için gerekli kontenjan artışını ve gerekli finansmanı sağlayacaklarını belirtti.
Güzelyurt Hastanesi ihalesindeki sıkıntıların giderildiğini ve sürecin tamamlandığını ifade eden Berova, “Bunun yanında daha pek çok birinci basamak sağlık hizmeti, hizmet binası verilebilmesi için işte Maraş Sağlık Merkezi, Değirmenlik vesaire gibi birçok alanda da yatırımlar devam etmektedir” dedi.
Barçın: KKTC bütçesinde 2025 yılı için yüzde 9,4’lük bir pay ayrıldı
KTTO Başkanı Erol Barçın konuşmasında Tıp Bayramı’nın tarihçesi hakkında bilgi vererek, mesleğini onuruyla yerine getiren meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.
Sağlık alanına, KKTC bütçesinde 2025 yılı için yüzde 9,4’lük bir pay ayrıldığını söyleyen Barçın, söz konusu miktarın yetersiz olduğunu belirtti.
Hekimlerin ülkedeki resmi nüfus sayısını bilmediklerini ancak bir milyonun üzerinde olduğunu tahmin ettikleri değişken sayıdaki bir nüfusa sağlık hizmeti verdiklerini dile getiren Barçın, bu hizmeti gerek altyapı ve donanım gerek nitelikli sağlık personeli ve hekim eksiklikleri gerekse ilaç ve tıbbi malzeme eksiklikleri içerisinde, kesintisiz bir şekilde vermeye çalıştıklarını kaydetti.
Barçın, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yetersiz kaldığını da aktardığı konuşmasında, yıllardır yapılacağı söylenen 500 yataklı devlet hastanesinin ise olası nüfus sayısı düşünüldüğünde mantıklı olmadığını dile getirdi.
Hekimlerin, kendilerini güvende hissetmedikleri bir ortamda hastalara gereken güveni de veremeyeceklerini belirten Barçın, sağlık politikaları oluşturulurken hekimlerle iş birliği yapılmasının önemini işaret etti.
Dalkan: 14 Mart bir mücadele ve protesto günüdür
KTTB Başkanı Ceyhun Dalkan, 14 Mart’ın hekimler için sadece bir bayram değil, sağlık sistemindeki sorunları dile getirmek, haklarını, toplum sağlığını, toplumsal sorunları ve demokrasiyi savundukları bir mücadele ve protesto günü olduğunu kaydetti.
Kalp damar hastalıkları ve kanserin ülkedeki en sık ölüm nedenleri arasında yer aldığını söyleyen Dalkan, “Ülkede etkin ve kapsayıcı planlamalar, denetimler, taramalar, sağlıklı yaşam, temiz çevre ve güvenli gıdaya erişimle toplumun sağlığını koruyarak, sağlıkta ciddi tasarruf sağlayabiliriz” dedi.
Dalkan, konuşmasında Genel Sağlık Sigortası’nın hayata geçirilmesi gerektiğini de aktararak, basamak hekimliğini önceleyen adalı bir sağlık ve genel sağlık sigortası sisteminin kurmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Kamusal sağlığın halkın sigorta prim ödemelerine rağmen erişilebilir olmadığını dile getiren Dalkan, bu durumun sağlığın bir hak olmaktan çıkıp ticarileşmesine yani parası olanın sağlık hizmetine erişebilmesine neden olduğunu aktardı.
Dalkan, hekimlerin özlük hakları ve çalışma koşullarındaki sıkıntıları işaret ederek, özellikle asistan ve genç hekimlerin uzun çalışma saatleri, yoğun nöbet yükü nedeniyle yıprandıklarını kaydetti.
“Biz hekimler, sağlık emekçileri ve toplum, birlikler, sendikalar birlikte omuz omuza mücadele etmeliyiz ve yanlışları dile getirmekten asla vazgeçmemeliyiz” diyen Dalkan, meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.
Gürkut: Hekimlerin iyi hekimlik yapacağı şartları sağlayınız
TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut, “ülkede sağlık sisteminden bahsetmenin mümkün olmadığını” söyleyerek, “Ülkenin kaynaklarını halkın ihtiyacı olan hizmetleri sunmak için kullanmak yerine, siyasi ortaklarına, yandaşlarına aktarmanın yollarını arıyor” ifadesini kullandı.

Ülkede insanların en çok kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet ve böbrek hastalıklarından öldüğünü dile getiren Gürkut, bu hastalıkların tümünden “koruyucu sağlık hizmetleri oluşturarak, yaygınlaştırarak, halkın sağlık okuryazarlığı düzeyinin yükselmesi için bilinçli çaba harcayarak, politikalar oluşturup hayata geçirerek” korunmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Gürkut, bilimsel verilere dayalı planlamalar yapılması gerektiğini söyleyerek, “Hekimlerin iyi hekimlik yapacağı şartları sağlayınız. Hekim haklarını veriniz, hasta haklarını koruyunuz” dedi.
Bir 14 Mart’ı daha bayram olarak değil de mücadele günü olarak karşıladıklarını dile getiren Gürkut, “Ama zaten 14 Mart’ın tarihine bakacak olursak; bir başkaldırı ve isyan olduğunu, kabullenmeyiş ve mücadele olduğunu görebiliriz” şeklinde konuştu.
Gürkut, “Geleceğimizden ve ülkemizden umudumuzu kesmiş hiç değiliz. Mücadeleyi yükseltmekte, birlikte ve daha güçlü mücadele etmekte kararlıyız” diyerek, meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.
Ulutekin: Yetersiz sayıdaki hekim insan üstü çalışma koşulları altında hizmet vermeye çalışıyor
KTDTO Başkanı Turhan Ulutekin ise 14 Mart Tıp Bayramı’nda sadece kutlama yapmak yerine, mesleğin üzerine gölge düşüren ciddi sorunlara dikkat çekmeleri gerektiğini söyledi.
Ülkedeki tıp ve diş fakültelerinin kontenjanlarının giderek artırıldığını dile getiren Ulutekin, bu artışın “nitelikli eğitim sağlanarak değil, daha çok kâr odaklı bir yaklaşımla” gerçekleştiğini savundu.
Ulutekin konuşmasında, mezun olan hekim sayısının plansız bir şekilde yükseldiğini dile getirerek, “Gelecekte bu durum kaliteyi arttıran bir rekabetten çıkıp aksine hasta kaybetmemek adına zamandan ve kaliteli malzemelerden feragat ederek tedavi kalitelerini düşürecek bir sürece doğru ilerlemektedir” şeklinde konuştu.
Bu olumsuzlukların kendilerini göç etmeye zorladığını söyleyen Ulutekin, “Ancak, bizler kendi ülkemizde, kendi insanımıza hizmet etmek istiyoruz” dedi.
Ulutekin, kamudaki sağlık personeli üzerindeki yükün her geçen gün arttığını belirterek, “Yetersiz sayıdaki hekim ve sağlık personeli, insan üstü çalışma koşulları altında hizmet vermeye çalışıyor. Tıbbi hata riskini arttıran bu durum, tüm sağlık çalışanlarını hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpratmaktadır” ifadelerini kullandı.
İpekdal, anket sonuçlarına göre ülkedeki en önemli sorunun sağlık olduğunu söyledi
KTSÇHB Asbaşkanı H. İlker İpekdal, ülkedeki sağlık organizasyonunun “günü kurtaran, kişileri idare eden sağlık politikalarını fırsat bilip kesesini doldurma kaygısından başka bir şey bilmeyen bir avuç sağlığın statüko bekçilerine hizmet eden” tablosundan öteye gidemediğini dile getirdi.
Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi ile Rudex Danışmanlık Şirketi’nin anket sonuçlarını paylaşan İpekdal, “Bir ülkede genelde en önemli sorunların hayat pahalılığı, yolsuzluk, rüşvet gibi konuların olması beklenirken, bizde ise sağlık hepsini de geride bırakarak ilk sıraya yerleşmiş” dedi.
İpekdal, özelde çalışan hekimlerin sorunları hakkında bilgi vererek, toplum sağlığı ve devletin sağlık politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık sistemini düze çıkarmak için “öncelikle hangi görüşten olursa olsun iradeli, kararlı ve istekli olan bir hükümete ihtiyaç olduğunu” vurgulayan İpekdal, “Sonra da bir elinde disiplin diğer elinde mükafat cetvelini tutan bir Sağlık Bakanı’na. ve sonra da konunun sağlıkta rant kavgası değil, toplum adına önce sağlık sonra can kavgası olduğu bilincine ulaşan başta biz doktorlar olmak üzere toplumun her kesimine” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından ödüller dağıtılarak, Kurumsal Ödül, İnsan Hakları Platformu’na, Özel Ödül olan yazar hekim ödülü Bülent Dizdarlı’ya ve Basın Ödülü de Ali Kişmir’e verildi. Tören meslekte 25 ve 50 yılını dolduran hekimlere ödül verilmesi ve kokteylin ardından son buldu.