
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Genel Sekreteri Burak Maviş, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı‘nın, din üzerinden siyasi rant devşirmek için kışkırtmalar yaptığını söyleyerek, “İskele Bekirpaşa Lisesi‘ne geleceğin varsa göreceğin de vardır” dedi
Maviş: Komplo ve siyasi mühendislik örneği
KTÖS ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), bugün birçok sendikanın da desteğiyle, eğitimde kaos yaratan Disiplin Tüzüğü değişikliğini Anayasa Mahkemesi‘ne taşıdı ve iptalini talep etti.
Mahkeme önünde konuşan Maviş, hükümet kanadından konuyla ilgili hala iki kelam açıklama olmadığını ancak hükümetin küçük ortağı Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP), açıklama yapma cüretinde bulunduğunu belirtti.
Maviş, “Bu tüzük değişikliğinin zamanı manidardır. Ramazan ayında, insanların dini duygularının yüksek olduğu dönemde olması, komplo ve siyasi mühendislik örneğidir” dedi.
“Söz konusu tüzük Anayasa’ya açıkça aykırıdır, Arıklı Anayasa’yı okumamış”
Maviş şöyle devam etti;
“Ülkede bu kadar çok sorun varken, bunların çözümlerini konuşmadan başka bir şeyi ortaya atmak; cepheleşmedir, bunun kime yarayacağına bakmak gerekiyor. Söz konusu tüzük Anayasa’ya açıkça aykırıdır.
Bugün burada olmamızın nedenlerinden biri budur. Bu Anayasa’yı biz yapmadık, bu Anayasa’ya bağlılık yemini eden vekillerin aldığı miras; Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’tendir.
Belli ki YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı Anayasa’yı okumamış.
“Erhan Arıklı, dini duyguları istismar ederek oy devşirme derdindedir”
İddia ediyorum ki hükümetin küçük ortağı YDP bir erken seçim durumunda barajı geçemeyeceği ihtimali nedeniyle, Elçilikle iş birliği içinde bir siyasi projeyi ortaya attı.
YDP buradan ne medet umuyor? Dini duyguları istismar ederek oy devşirme derdindedir Erhan Arıklı.
Bu çocuğu kim getiriyor okula? TC Elçiliğinin kurmayları. Yarın kim gidiyor İskele Bekirpaşa Lisesi’ne eylem yapmaya? YDP.
Geleceğin varsa Erhan Arıklı, göreceğin de vardır. Umarım okulun içine girersin, girerken de dokunulmazlığını kaldırır girersin.
“Zamanında Türkiye’de başörtüsüyle üniversiteye gidemeyen çocuklar bizim ülkemizde özgürce okudu”
Bu bir eğitim reformu değildir, ideolojik bir müdahaledir. Ben kendimden örnek vereyim gururla; rahmetlik Fetine nenem kara çarşafıyla öldü, diğer nenem Kur’an okuyarak öldü, dedem her cuma namaza giderdi.
Bize kimse ‘al kızım bunu başına’ tak demedi. Biz böyle bir neslin torunlarıyız, bu yüzden dışarıdan gelen müdahalelere her türlü direneceğiz.
Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü Anayasa ile güvence altına alınmamış olsaydı, Türkiye’de başörtüsüyle üniversiteye girilmeyen dönemde bizim ülkemizde de girilmezdi. Ama o çocuklar başörtüsüyle bizim ülkemizde özgürce okudu.
“Bu çocuklar sizin siyasi rantınızın nesnesi değil özgür, eşit ve nitelikli eğitimin öznesidir”
Eğer ülkemizi Arabistan’a, Afganistan’a benzetmek isteyenler varsa; pılını pırtını toplasın oralara yerleşsin, Taliban rejimi tam onlara göredir.
Kıbrıs laiktir, laik kalacak.
Sözü uzatmaya gerek yok, biz bu toplumun öğretmenleriyiz. Çocuklarımızın özgürlüğünü düşünen bireyler olarak onları yetiştirmekle görevliyiz.
Bu çocuklar sizin siyasi rantınızın nesnesi değil özgür, eşit ve nitelikli eğitimin öznesidir.
Eğitim Bakanına düşen gören; biz bu mahkemeden sonuç almadan o kararı Bakanlar Kurulu’na götürüp iptal ettirmektir”
Özgür Haber Merkezi