Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Elçilik aracılığıyla yaratılan eğitimdeki kaos konusunda, “Kutuplaşmayalım, oyunu görelim” diyenlere yüklendi, “Nedir bu oyun, bir tek siz mi görebiliyorsunuz?” diye sordu
Ersoy: Elçiliğin gözümüzün içine soka soka yaptığı provakasyonu bir tek siz mi görebiliyorsunuz?
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ersoy, “Aman kutuplaşmayalım, büyük oyunu görelim, oyuna gelmeyelim diyenler ne söylüyor? Siyasal islamcıların saldırısının arkasında yatan ve uyanmamız gereken mesele tam olarak nedir?” diye sordu.
Ersoy, “Gerçekten anlamak istiyorum. Elçiliğin gözümüzün içine soka soka yaptığı provakasyonu bir tek siz mi görebiliyorsunuz? Aklımızın ermediği, bir türlü göremediğimiz tam olarak nedir?” ifadelerini kullandı.
“10 yaşındaki çocuğun saçının görünmesi günah demeye dilleri varmıyor”
Ersoy şöyle devam etti;
“10 yaşındaki kız çocuklarının başını kapatma özgürlüğü istediklerini söylüyorlar. Niçin? 10 yaşındaki çocuğun saçının görünmesi günah demeye dilleri varmıyor da ondan.
10 yaşındaki çocuğun saçının görünmesindeki sorunun ne olduğunu asla tartışmak istemiyorlar. Çocuk istismarının propagandasını çocuklar üstünden yapacak kadar takiyecilikte ve istismarcılıkta ustalaşmışlar.
Siyasal islamcılar için dinin çeşitli yorumlar barındırdığı gerçeği yok hükmünde. İslamın doğrusunu bir tek onlar biliyor.
“Dini esasların toplumsal olanı belirlediği bir düzen istiyorlar”
Kendileri gibi olmayan müslümanları müslüman bile saymıyorlar. Laiklik değil, dini esasların toplumsal olanı belirlediği bir düzen istiyorlar.
Gerçek şu ki; Kıbrıslı Türklerin yaşamında din üzerinden yaşanan tolumsal gerilimler, AKP’nin on yıllardır süren dinsel gerici dayatmaları ile yaşanıyor ve Kıbrıslı Türkler, işbirlikçilerin bütün teslimiyetçiliklerine rağmen, on yıllardır bu politikalara direniyor.
Bilimsel, laik, kamusal eğitimden taraf olduğu için, çocuk istismarına karşı olduğu için öğretmen tutuklatmak isteyen bir zihniyet var karşımızda.
“Kutuplaşmamak adına, var olma hakkımızı savunmayalım mı?”
Anlayacağınız siyasal islamcılar kutuplaşalım da kutuplaşalım diyor. Hal böyleyken, kutuplaşmamak adına, var olma hakkımızı savunmayalım mı? Kutuplaşmamak adına, çocuklarımızı ayrımsız savunan öğretmenlerimizin yanında olmayalım mı? Zorbalara eyvallah mı diyelim?
Siyasal islamcıların dayatmalarına boyun mu eğelim? Kutuplaşmayıp, laik eğitim için direnen öğretmenlerimizi mi tutuklatalım? Kutuplaşmayalım da ne yapalım, onu da söyleyin.
Oyuna gelmeyelim derken ne demek istiyorsunuz? Oyunu görüyorsanız neden ifşa etmiyorsunuz? Neden oyunu bozmuyorsunuz? Kafamızın almadığı şu stratejik derinlik tam olarak nedir? Siyasal islamcılarla uzlaşmak mı? Siyasal islamcılara biat etmek mi?”
