
Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı, çocukların yaşam, eğitim, sağlık ve güvenlik haklarının kutsal olduğunu ve asla pazarlık konusu yapılamayacağını vurguladı
“Bugün bize, çocuklara karşı sorumluluğumuzu hatırlatıyor”
Dünya Çocuk Günü dolayısıyla mesaj yayımlayan Vakıf, bu özel günün, insanlığın en temel sınavlarından birini hatırlattığını belirterek, bunun da “çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz” olduğunu kaydetti.
Vakıf açıklamasında, “Çocuk bireydir, çocuk özgürlüktür, çocuk sevgidir. Sevgi ve çocuksuz bir dünyayı reddediyoruz! Ne yazık ki, bu sorumluluğun evrensel ölçekte ne denli göz ardı edildiğini her gün acı bir şekilde tecrübe ediyoruz. Tüm dünya halklarına, çocuklara saygı ve sevgi duyulması umuduyla…” ifadelerine yer verdi.
“Alevi öğretisi, adaleti ve hakkaniyeti gözetmeyi temel ilke edinir”
Açıklama şöyle devam etti;
“Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı olarak, inancımızın ve evrensel değerlerimizin bizlere yüklediği bu ağır sorumluluğun bilincindeyiz.
Alevi öğretisi, insanın yaratılanın en şereflisi olduğuna vurgu yaparken, mazluma ve mağdura sahip çıkmayı, adaleti ve hakkaniyeti gözetmeyi temel ilke edinir.
Bu ilkeler ışığında, Dünya Çocuk Günü’nde yaşananlara kayıtsız kalmamız düşünülemez. Bu seslenişimiz, vicdan sahibi tüm dünya halklarınadır.
“Çığlıkları dünyayı sarsan çocuklar…”
Gazze’den yükselen feryatlar, savaşın en acımasız yüzünü gözler önüne seriyor. Vahşice katledilen masum yavrular, en temel yaşam hakkından mahrum bırakılan çocuklar, vicdanlarımızı derinden yaralıyor.
Onların kanı, sadece Filistin topraklarına değil, tüm insanlığın ortak vicdanına akıyor. Uluslararası hukukun, insan hakları sözleşmelerinin, yani evrensel değerlerin ayaklar altına alındığı bu durum, bizlere büyük bir utanç yaşatıyor.
Ancak acı gerçekler sadece savaş bölgeleriyle sınırlı değil.
Dünyanın dört bir yanında, çocuk işçilik adı altında köleliğe mahkum edilen, en temel eğitim ve oyun haklarından mahrum bırakılan milyonlarca çocuk var.
Fabrikaların tozlu koridorlarında, tarlaların çamurlu topraklarında, madenlerin karanlık dehlizlerinde çocukluğunu yitiren bu evlatlarımız, kapitalizmin ve sömürünün en acımasız kurbanları.
Onların küçücük elleri, sadece ekmek parası kazanmak için değil, aynı zamanda insanlık onurunu kurtarmak için çabalıyor.
Ve ne yazık ki, bu trajik tabloya bir de Afrika’da açlıktan ölen çocuklar gerçeği ekleniyor. Bolluk ve israfın yaşandığı bir dünyada, sadece birkaç yüz kilometre ötede, temiz suya ve bir öğün yemeğe dahi ulaşamadığı için bedenleri eriyen, gözleri donuklaşan masum yavruların çaresizliği, insanlığın en büyük ayıbıdır.
Bu çocuklar, doğal bir felaketin değil, yanlış politikaların, adaletsiz dağıtımın ve küresel duyarsızlığın kurbanlarıdır. Onların sessiz ölümleri, bizlere her gün daha yaşanabilir bir dünya inşa etme borcumuzu haykırmaktadır.
Daha da vahimi, istismar edilen çocuklar gerçeği. Her gün, kendi evlerinde, okullarında, sokaklarda cinsel, fiziksel veya duygusal istismara uğrayan sayısız çocuk var.
Bu utanç verici durum, sadece bireysel suçluların değil, aynı zamanda onları koruyamayan, seslerini duyamayan, adaleti sağlayamayan toplumların ve devletlerin ayıbıdır. Bir çocuğun masumiyetine uzanan her kirli el, tüm insanlığın ruhunda derin bir yara açar.
“Ortak vicdan, ortak sorumluluk”
Alevi öğretisi, her canın bir bütünün parçası olduğunu, “yaratılanı sev yaratandan ötürü” prensibini bizlere öğütler.
Bu bağlamda, dünyanın herhangi bir yerinde acı çeken bir çocuğun feryadı, bizim de canımızdan kopan bir çığlıktır.
Onların gözyaşları, bizim de gözyaşlarımızdır. Bizler, Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı olarak, tüm dünya halklarıyla birlikte bu acıları dindirmek, adaleti tesis etmek ve çocuklara umut olmak için var gücümüzle çalışmalıyız.
“Geleceğimiz için bir çağrı: Unutmayalım, her çocuk bir umuttur!”
Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı olarak, bu Dünya Çocuk Günü’nde bir kez daha tüm dünyaya çağrımızı yineliyoruz.
Çocuklarımızın yaşam, eğitim, sağlık ve güvenlik hakları kutsaldır ve asla pazarlık konusu yapılamaz.
Savaşların durdurulması, çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılması, açlık ve yoksullukla mücadele, istismarın her türlüsüne karşı en ağır cezaların uygulanması ve en önemlisi, her çocuğun sevgiyle, güvenle büyüyeceği bir dünya inşa edilmesi için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Unutmayalım ki, bir toplumun geleceği, çocuklarına verdiği değerle ölçülür. Onlara borçlu olduğumuz tek şey, güvenli, huzurlu ve adil bir dünyadır.
Bu sorumluluğu hep birlikte omuzlamalı, masumiyetin çığlığına kulak vermeli ve vicdanımızın sesini yükseltmeliyiz. Sevgi ve çocuksuz bir dünyayı reddediyoruz”