
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya, Kıbrıs‘ın kuzeyi üzerinden kara para aklamanın geçmişini, “Susurluk Kazası“ndan başlayarak tane tane anlattı ve Şans Oyunları Yasa Tasarısı‘nı Meclis’e getirenlere; “Ne murad ettiğinizi açıklayamazsanız, iş birliği içindesiniz” dedi
Derya, Susurluk kazası skandalından başladı, süreci özetledi
Meclis Genel Kurulu‘nda konuşan Derya, hükümetin Meclis Genel Kurulu’na getirdiği skandal Şans Oyunları Yasa Tasarısı hakkında başka bir perspektiften bakmak istediğini söyleyerek, “Bu ülkede sanki kumarhane ve onun üzerine inşaa edilen turizm çok normalmiş gibi bir algı yaratılıyor” dedi.
Türkiye‘de meydana gelen “Susurluk Kazası“nı hatırlatan Derya, “Türkiye’de 1996’da Susurluk’ta bir kaza ile beraber ortaya çıkan bir skandal sonrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yasa dışı örgütlerin devletle olan bağlantıları ile Susurluk’ta meydana gelen kaza olayının arkasındaki ilişkilerin aydınlığa kavuşturulması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu var” dedi.
Derya: Fikri Sağlar hem TBMM’de hem de KKTC Meclisi’nde anlattı
Derya şöyle devam etti;
“Bu komisyonun 1 yıllık bir çalışma sonucunda 1997’de hazırladığı bir rapor var. Bu raporun dışında bırakılan birçok konu olduğu için, dönemin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekillerinden Fikri Sağlar Bey, 25 Mayıs 1997’de TBMM’de bir konuşma yaptı.
Daha sonra Kutlu Adalı cinayetinin araştırılmasıyla ilgili KKTC Meclisi‘nde kurulan araştırma komisyonuna davet edilerek, çeşitli bilgiler vermiştir.
O bilgileri paylaşarak bir bağlantı kuracağım bugün yapılan işlerle alakalı. Fikri Sağlar Beyin konuşmasında ne söylediğini merak ederseniz hem TBMM hem bizim Meclis komitesi tutanakları alıp okuyabilirsiniz.
“Narkotik trafiğinden gelen kara para önce otobüs firmaları üzerinden aklanıyordu”
Fikri Sağlar Bey diyor ki; 1980’li yılların başından itibaren, Afganistan‘dan Pakistan‘a, oradan Türkiye‘ye ve Türkiye’den de Avrupa‘ya uzanan bir yol çerçevesinde bir narkotik ticareti yapılıyor.
Bu ticaretten biriken kara paranın, paralel yapı olan derin devlet tarafından aklanması çok kolay olmadığı için ilk başlarda, bu kara parayı aklamak üzere Türkiye’de otobüs şirketleri kuruluyor 1980’li yılların ortasında. Çünkü o dönemde otobüs şirketlerinden gelen paraların kaynağı sorgulanmıyor.
“Daha sonra Türkiye’deki kumarhaneler üzerinden aklanmaya başladı”
Daha sonra Türkiye’de Kumarhaneler Yasası’nı geçiriyorlar kara parayı aklamak için, 1988-89 tarihlerinde. Önümde notlarım yok, çok spontane çıktım, belleğimdeki bilgilerle yapıyorum bu konuşmayı.
Kumarhanede para aklamanın yolu da şöyle; Gidiyor mesela bavulla, 10 bin dolarlık oyun oynuyor, 9 bin dolarını kaybetmiş gibi görünüyor. Bunun bin dolarını kumarhane alıyor, 8 bin doları ilgili kişinin yurt dışındaki hesabına yatırılıyor.
“Çiller döneminde ise kara para külçe altın üzerinden aklanıyordu”
Tansu Çiller döneminde de külçe altının kaynağı sorgulanmadığı için, altın borsası kuruluyor ve paralar bunun üzerinden aktarılmaya çalışılıyor.
Fakat Türkiye uluslararası hukuk içinde bir devlet. Dolayısıyla uluslararası denetim ve bankacılık denetim mekanizmalarının içinde.
“En sonunda da kuzey Kıbrıs üzerinden, önce off shore bankalarla sonra da kumarhaneler üzerinden aklanmaya başlandı”
Bu paraları en kolay aklamanın yolu; uluslararası hukuk dışında olan kuzey Kıbrıs’a, önce off shore bankalar üzerinden aktarmak.
Daha sonra da Refahyol Hükümeti döneminde, kumarhaneler üzerinden aktarıp, kara parayı burada aklamak.
Biz 30 yıldan fazladır kara para cenneti haline getirildik kumarhaneler üzerinden.
Şu anda bu hükümetin yapmaya çalıştığı, kumar baronlarının sayısını artırarak, uluslararası hukuk dışında olan bu ülkede daha fazla kara para aklamak mı?
“Kara para aklayanların taleplerini mi yerine getirmeye çalışıyorsunuz Sayın Fikri Ataoğlu?”
Bunların suç teşkil ettiği ve uluslararası denetim kuruluşlarıyla koordineli şekilde, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı iş birliği yapamadığımız bir yerde, kumarhane sayısını artırarak, kara para aklayanların taleplerini mi yerine getirmeye çalışıyorsunuz Sayın Fikri Ataoğlu?
Çünkü bu kadar küçük ülkede 750 yatak kapasiteli otellere ihtiyacımızın olmadığı bir gerçek.
Hali hazırda zaten kıyılarımızı peşkeş çekerek oluşturduğunuz, kapalı devre çalışan, esnafa faydası olmayan otellerin zaten ekonomiye katkısı olmadığı ortada.
“Size bu düzenlemeleri yapmanız için talepte bulunanlar kimdir?”
Biz uyuşturucu, narkotik, insan ticareti, kara para aklayan bir yer olarak mı anılmak istiyoruz dünyada? Size bu yasal düzenlemeleri yapmakla ilgili talepte bulunanlar kimdir? Bu kadar açık soruyorum.
Bu hükümet kendi kendime mi karar veriyor da bu düzenlemeleri yapıyor?
Çünkü alelacele Genel Kurul günlerinde komite toplantısı alıp da, ‘aman Meclis kapanmadan bunu geçirelim’ paniğinin arkasında muhtemelen birilerinin talepleri var diye düşünüyorum.
Zaten bu hükümet değil miydi ki, casinolardan alınan vergilerin oranını indiren. Yani devletin gelirlerinden feragat eden.
“Yurttaşa gelince kamusal hizmet yok”
Ama yurttaşın mevduatlarına el koymaya gelince, okulları depreme dayanıklı hale getireceğiz deyip, o kesintileri hiçbir şekilde yurttaşa hizmet olarak döndürmüyorlar.
Vergi nedir? Yurttaşla devlet arasında bir mutabakattır. Yurttaş, ‘Bunu bana kamusal hizmet olarak geri döndür’ diye vergi verir.
Sağlık, okul, yol ve benzeri sosyal hizmetler olarak…
“Tamamen duygusal komisyonlar da alıyorlar şüphesi uyanıyor”
Bu arkadaşlar zaten bir transfer ekonomisi kurdular, kamu kaynaklarını özellikle yabancı şirketlere ve bunun içinde kırıntılarla nemalanmaya çalışan yerel şirketlere aktarırken, muhtemelen karşılığında tamamen duygusal komisyonlar da alıyorlar şüphesi uyanıyor.
Yoksa kamu menfaati ile ilgili hiçbir adım atmayıp, kumar baronlarını besleyen düzenlemeleri Meclis’in gündemine taşıyarak, halkın faydasına değil belirli küçük zümreyi zengin etme, onların kara parasını çamaşır makinesinde çitileye çitileye yıkamak dışında başka işe yaramayan bu düzenlemeleri niye yapsınlar?
“Siz milletvekili değil şirket vekilisiniz,kara para aklamaya çalışan çamaşır makinelerisiniz”
Milletvekili denilen şey, millete halka, vekaleten görev yapmaktır.
Siz milletvekili değil şirket vekilisiniz, kara para vekilisiniz. Siz milletvekili ya da Bakan değil, kara para aklamaya çalışan çamaşır makinesisiniz.
“Açıkça itham ediyorum; ne murad ettiğinizi açıklamazsanız iş birliği içindesiniz”
Açıkça ithamda bulunuyorum;
Bu yasal düzenlemeye niye ihtiyaç duyduğunuzu soru olarak da soruyorum ki; Bakan koltuğunu işgal eden Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve Maliye Bakanı Özdemir Berova çıkıp konuşsunlar.
Murad ettiğiniz o yüce amaçların ne olduğunu halk sizin ağzınızdan duysun, aksi durumda size bu düzenlemeleri yapmak için rica üzerinden gelen şirketlerle iş birliği içinde olduğunuz ithamında bulunuyorum.
“Okulların 100 metre yakınına kumarhane açmanın maksadı nedir?”
Okulların 100 metre yakınına kumarhane açmanın maksadı nedir? Çocuklar gitsin de bunları örnek alsın diye? Yoksa etrafında dönen narkotik meselesinden öğrenciler zarar görsün diye mi?
Hükümet içinde de bu konuda mutabakat yok ama ya vicdanınızı ya aklınızı öldürdünüz ya da sopa veya havuç o kadar büyük ki gerekeni yapamıyorsunuz”
(Haber metinin tüm hakları saklıdır, izinsiz kullanılamaz, kopyalanamaz)
Özgür Haber Merkezi