InstagramKıbrısManşetSiyaset

Elcil: Tatar ve diğerleri Türkiye tarafından atanmış memurlardır, doğru adres Elçiliktir






Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, TC Elçiliği önünde yaptıkları basın açıklamasında, siyasi durumla ilgili muhatabın buradaki atanmış hükümet ve Cumhurbaşkanı değil Türkiye Devleti olduğunu belirterek, Kıbrıs sorunu konusunda yaptıkları temasları açıkladı

Elcil: Doğru adresinin de TC Elçiliği olduğunu düşünüyoruz

Elçilik önünde konuşan deneyimli sendikacı ve Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi’nin, Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) ve yurtseverlerin oluşturduğu bir siyasi hareket olduğunu belirterek, basın açıklamasını burada yapmalarının nedenini de; “Doğru adresinin de TC Elçiliği olduğunu düşünüyoruz” diyerek açıkladı.

Elcil, “Ülkemizde seçimler yapılıyor ama Kıbrıs Türk toplumunun iradesi sandığa yansımıyor, ülkemizin demografik yapısı değişti, Türkiye’nin atadıkları ve istedikleri yönetici oluyor. Buna sessiz kalmamızı kimse beklemesin” dedi.

“Buradakiler kukladır. Ersin Tatar da Türkiye tarafından atanmış bir memurdur”

Elcil şöyle devam etti;

“Bu ülkede onuruyla varlık kavgası veren, Kıbrıs’ta yaşayan Rum, Türk, Ermeni, Maronit kim olursa olsun herkesi eşit gören ve iradeye saygı duyanların bizimle birlikte yürümesini istiyoruz.

Kıbrıs sorununun geldiği aşama konnusunda birtakım çalışmalar yapıyoruz, yabancı heyetlerle temaslar kuruyoruz. Kıbrıs sorunu konusunda ne durumda olduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Mesajımız da Türkiye Devleti’nedir. Buradakiler kukladır. Ersin Tatar da Türkiye tarafından atanmış bir memurdur”

İzcan heyetin temaslarını açıkladı

Elcil’den sonra söz alan BKP Başkanı İzzet İzcan da ortak basın açıklamasını okudu. O açıklama şöyle;

“Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, Kıbrıs sorununda yaşanan gelişmeleri kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duymuştur.

Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nicos Hristodilis, Kıbrıs Rum tarafının görüşme masasındaki temsilcisi Menelaos Menelaou, İngiliz Karma Parlamento Heyeti ve Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği yetkilileri ile bir dizi toplantılar gerçekleştirmiştir.

Bu toplantılar neticesinde görüşme sürecindeki sıkıntıların devam ettiği görülmektedir.

İzzet İzcan 

Taraflar 4 yeni geçiş kapısı açılması konusunda BM Genel Sekreteri önünde antlaşmış olmalarına rağmen herhangi bir mutabakata varamamışlardır.

Kıbrıs Rum tarafı Haspolat, Luricina, Atineu ve Erenköy kapılarında ısrar ederken, bunun olmaması karşılığında ikinci bir öneri olarak Erenköy ve Atineu kapılarından biri ile Haspolat kapısı, oda olmuyorsa Lefkoşa Belediye Çarşısı yanında yayalar için bir tek geçiş kapısı önermiştir.

Kıbrıs Türk tarafı ise Erenköy ve Atineu bölgelerinden geçişler için düzenleme yapılmasını askeri bölge olduğu gerekçesi ile kabul etmemekte, Haspolat ve Luricina kapılarında ısrar etmektedir.

Böyle bir anlayışla sonuç almak mümkün değildir. Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, tarafları BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e dört yeni kapının açılacağına dair verdikleri sözleri tutmaya davet etmektedir.

Sınır bölgelerinden mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda Kıbrıs Rum tarafının önerilerini sunmuş olmasına karşılık Kıbrıs Türk tarafı bir buçuk ay geçmiş olmasına rağmen herhangi bir öneri sunmamış olup, bu konuda da hiçbir ilerleme sağlanamamıştır.

Zamanın daraldığı dikkate alındığında, Kıbrıs Türk liderliğini Cenevre’de verdiği söze uygun davranıp temizlenecek mayınlı arazilerin haritalarını görüşme masasına getirmeye çağırıyoruz.

Ara bölgede kurulacak olan güneş enerji santrali konusundaki anlaşmazlık devam etmektedir.

Kıbrıs Türk tarafı, kurulacak güneş enerji santralinin kuzey Kıbrıs’ı ayrı bağımsız bir hat üzerinden beslemesini talep etmektedir. Halbuki mevcut elektrik dağıtım sistemimiz iki bölgeden güney Kıbrıs elektrik şebekesi ile bağlı olup, Kıbrıs’ın enerji dağıtım hatları enterconekte çalışmaktadır.

Böyle olmasa kuzey Kıbrıs’taki elektrik sistemi düzgün çalışmayacağı gibi, sürekli arızalar baş göstereceğinden, enerji arz güvenliği sağlanamaz.

Bunların bilinmiş olmasına rağmen, ayrı besleme talep edilmesi, anlamsız olduğu kadar, iyi niyetten yoksun ayrılıkçı bir davranıştır. Ülkemizin içinde bulunduğu temiz enerji ihtiyacı dikkate alındığında, Kıbrıs Türk tarafını bu gereksiz ısrarından vaz geçmeye çağırıyoruz.

Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, iki toplumlu gençlik komitesinin kurulması, çevre ve mezarlıkların bakımı konusunda ilerleme sağlanmasını memnuniyetle karşılamakla beraber, bunların yeterli olmadığını, iki toplumu yakınlaştıracak önemli adımların atılması gerektiğine inanmaktadır.

Mülkiyet konusunda Kıbrıs Cumhuriyeti makamları, Rum mülklerini istismar edip ticarileştirenlerin peşinde olduğunu, bunun dışında Kıbrıs Rum mülkü kullanan Kıbrıslı Türklerle dertleri olmadığını, kuzeyde ganimetten zengin olanların provokasyonlarına kulak verilmemesini, aslında onların bu güne kadar toplumları çatıştırıp menfaat elde eden kesimler olduklarını vurgulamaktadır.

Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi temel sorunun Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu unutmadan, kıbrıslıların temel insan haklarına saygı göstererek, Federal Birleşik Kıbrıs’ın oluşturulmasını öncelikli hedef olarak görmektedir.

Taraflar arasında ciddi görüş ayrılıklarının devam ettiği görülmekte, Kıbrıs Türk tarafının BM kararları temelinde federal çözümü reddeden yaklaşımı, görüşme masasında ortak zemin bulunmasını engellemektedir.

Bu uzlaşmaz siyasetten süratle dönülmeli ve 2017 yılında Crans Montana’da ortaya konulan 6 maddelik Guterres önerileri temelinde resmi görüşmeler başlamalıdır. Kıbrıs Türk toplumunun Ankara’daki AKP iktidarının elinde rehine olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz.

Zaman tüm Kıbrıslıların aleyhine çalıştığı gibi, yeni sorunların ortaya çıkmasına ve Kıbrıslı Türklerin kendi ülkelerinde azınlığa düşerek, kimlik ve varlıklarını yok etmektedir. Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi olarak Türkiye devletinin Kıbrıs’ta uyguladığı işgal ve kolonileştirme siyasetini reddediyoruz.

Türkiye’deki AKP iktidarı ve onun kuzey Kıbrıs’taki temsilcileri, görüşme masasında “ Herşey masadadır “ taktiği uygulayarak, sorunun özünün görüşülmesini engellemektedir. Kıbrıslı Türkler uluslararası alanda yalnızlaşmakta ve sanık sandalyesine oturtulmaktadır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.

Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, Kıbrıs’ı tek vatan olarak görmekte, Kıbrıs halkının birlikte kardeşçe yaşayacağı bir ülke yaratmak için ortak vatan mücadelesini savunmaktadır.

Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, temmuz New-York zirvesinin ardından, 6 maddelik önerileri doğrultusunda resmi görüşmeleri başlatma çağrısını yapmasını talep etmektedir”











Başa dön tuşu