KıbrısManşet

KTEZO Başkanı Kanber ve KTİMB Başkanı Gürcafer’den açıklama






Faiz Yasası, Devlete ve Bankalara Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Yasası için çalışmalar başladı

Ortak bildirinin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundular

Yasa çalışmalarına katkı koyan örgütlerden Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Özgür Web TV‘de yayınlanan “Pınar Barut’la Özgür Haber” programına konuk olarak dün yayınlanan ortak bildirinin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kanber ve Gürcafer, ayrıca hükümetin pandemi sürecindeki performansını değerlendirdi, pandeminin ekonomiye etkilerini yorumladı.

Kanber: Devleti yönetenlerle mücadele ediyoruz

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber, gerek KTEZO gerekse esnaf olarak gözlemleyip analiz etmenin dışında reel durumun içerisinde yaşadıklarını belirterek, “Bu duyguyu yaşamak da aslında olaylara vereceğimiz tepkileri de daha farklılaştırabiliyor” dedi.

Kanber, “süreçte tüm olumsuzlukları hem hissettik hem yaşadık hem arkadaşlarımızın bu konudaki sorunlarını çözmeye çalışırken 2018 yılındaki güler yüzlülüğü maalesef bugünlere taşıyamadık” diye konuştu.

Pandemi sürecinin 12’nci aya girdiğini kaydeden Kanber, şöyle dedi: “Zor günler geçiriyoruz. Bu süreci yürütmek o kadar da kolay değil. Yaklaşık 11 aydır da eylemlilik sürecini sürdürüyoruz. Bunu dönem dönem yapmıyoruz. Her daim sokakta ve kurum, kuruluşlarda bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bunun için de üzülüyoruz. Çünkü toplumumuzun, halkımızın, esnafımızın haklarını korumak için karşımızdaki kurumsal yapı devleti yöneten, siyaseten sorumluluk alanlarla mücadele etmek durumundayız yani toplumsal fayda sağlamak için çalışırken, düşününki ülkeyi yönetenlerle mücadele ediyorsunuz bunun çok anlaşılabilir olmadığını düşünüyorum bu herhangi bir devlet yapısına uyan bir durum değildir.”

“Hangi halkın devletisiniz?”

KTEZO Başkanı Kanber, bir yandan KKTC’nin uluslararası hukuka kavuşması ve tekrar iki toplumun Kıbrıs adasında barış içerisinde yaşaması için bir mücadele verilirken bir yandan da büyük bir devlet tanımı ile bir mücadele yürütüldüğünü söyledi.

“Bunları anlatırken, ‘biz devletiz, tek başımıza devlet olacağız’ derken dönüp bir arkaya bakın hangi halkın devletisiniz? Hangi halk, sosyal, ekonomik, sağlık, ulaşımla ilgili mutlu ve mesut ki bir de buradan alıp başka bir yere götürmeye çalışıyorsunuz?” diyen Mahmut Kanber, bunları anlamsız bulduklarını ifade etti.

Kanber, “Aslında gerçek gündemimizden bizi uzaklaştırdıklarını, örgütlerin ortak yaptıklarının etkisini düşürmek için bir takım senaryolar düzenlendiğini görüyoruz. Bunları doğru bulmuyoruz” dedi.

“Bu yapıların aslında 2018 krizi ile başlayan bilhassa bu faiz ile ilgili konuların ardından pandemi ile tavan yapması ile artık süreci tamir edecek durumumuz yoktur” şeklinde konuşan Kanber, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Gerçekten tam bir birliktelikle bu işi çözebileceğimizi bilmemiz lazımdır.

Bugüne kadar siyaset edenler aslında bizimle birlikte hareket eden örgütlere zengin tanımı yaparak, zümreleri birbirinden ayrı tutarak bu çözümü etkisiz hale getirdi.  Ulaşımcıya ‘sana bin 500 TL vereceğim’ dedi, turizmciye başka, inşaatçıya başka bir şey söyledi. Esnafı hep dışarıda tuttu. Çünkü esnaf, bu konuda daha bütünlüklü bir çözüm istedi. Pandemi süreci başladığında herkesin eşit ve adil bir şekilde pandemi süreci tanımlanan süreye kadar herkesin en azından hanesine gelir düşmesi noktasında adil davranılmasını istedi.”

“Ortak bildiri örgütlerin samimiyet testidir”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, sivil tolum örgütleri tarafından dün yayınlanan ortak bildirinin, o bildiride adı geçen örgütlerin bir samimiyet testi olduğunu kaydetti. “Asgari müşterek artık yetemez tam uyum ve toplumsal fayda şart. “Bu samimiyeti görmemiz gerekir. Bu mücadeleyi gerçekten birlikte verecek miyiz?” dedi.

Kanber, örgütlerin taleplerinin bütünlüklü çözüm olduğunu belirtti.

Mahmut Kanber, “devletin kendi alacaklarındaki faize baktığınızda emin olun ki tefeciler kadar faiz alıyorlar. Geciken borçları, arada af yapıp tamir etmeye çalışıyorlar ama bu doğru bir yaklaşım değildir. Bir sosyal devletin yapısı değildir. Önce siz halkınızı anlayacak, sorunlarına siz çözüm bulup siz STÖ’lere, meslek odalarına gideceksiniz. Oysa biz, bizi dinlemeleri için onların kapılarını aşındırıyoruz. Devletin olaylara bütünlüklü olarak çözüm bulmasını istiyoruz. Spesifik olarak bazı alanlarda çözüm üretmek doğru yöntem değildir” diye konuştu.

“Devlet sistemi sömüren olamaz”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, hükümetin pandemi sürecindeki performansını da değerlendirdi.

Kanber, sürecin özellikle ekonomik alanda doğru yönetilmediğini, adeta bir polyanacılık yaşandığını kaydetti.

Kanber, “Biz öyle bir polyanacılık yaşadık ve Mart’tan sonra sanki her şey bitti gibi, Haziran’da herkes sigortasını ödesin, vergisini versin, bankalarda eski gelirine göre taksitini ödesin. Faizlerini arttırdılar. Bunun içerisinden bizim tek başımıza çıkmamız mümkün değil” dedi.

Tam da bu noktada devletin kendini hissettirmesi gerektiğini kaydeden Kanber, “Adil ve tarafların birbirine menfaat gütmeden paylaşıma dayalı bir ekonomik modelle süreci atlatacağımızı hep söyledik. Bence bu ekonomik model, eskisi gibi devam edemez. Turizm, yükseköğretim ülkeye kaynağı getirirken ‘en çoğunu ben alacağım’ diyemez. Getirdiğiniz turist ve öğrencinin hizmetini yapan sektörlerin de pay alabileceği kadar adil bir modele geçmemiz gerek. Devletin de bu sistemi sömüren değil, özel sektörle paylaşım içerisinde kamuyu rahatlatma modeline geçmesi ancak bizleri rahatlatacaktır.”dedi.

“Esnaf canını sokakta bulmadı ama ortada sosyal devlet yok”

Kanber, esnafın canını sokakta bulmadığını ve pandemi nedeni ile sağlıktaki risklerin farkında olduğunu ancak ortada sosyal bir devlet olmadığından bir şekilde yaşamsal faaliyetlerini de sürdürmek durumunda olduğunu kaydetti.

İşletmeler açıldığı anda, işletmenin kirasının, devlete olan yükümlülüklerin, ticaret yapılıyorsa mal alınan işletmelere ve bankalara olan borçların taksitlerin de ödenmeye başlandığını kaydeden Kanber, 2018’de borçlanma kabiliyeti olan ve o günkü gelirine göre taksit ödeyen bir esnafın aynı taksitinin bugün yüzde 50 civarında arttığını belirtti.

Bu yapının düzelebilmesi için faiz ve yapılandırma yasasının yapılması gerektiğini ifade etti.

Bunun yanı sıra insanların borçlanma kabiliyetini yeniden kazanması gerektiğini kaydeden Kanber, “Mevcut yapının tekrar masaya yatırılıp, düzgünce yazılması lazım. Çünkü bu krizden çıkmak, bıraktığımız yere gelmemiz için en az 5 yılisteriz. Devlete kaynak yaratabilmek için bizi borçlandırdılar ve hala aynı yöntem devam ediyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

“Bunların karşılığını alabileceğimiz bir örgütlenme modeli vardır” diyen Mahmut Kanber, “bu model barış dilinden temas diline tüm enstrümanları kullanarak, demokrasi çerçevesinde sonuca varmak zorundayız. Burada da hükümetin yapması gereken, çalışmaları en hızlı şekilde mecliste yasalaştırarak sonuca vardırması gerekir. Bankalarla esnaf, esnaf ile vergi dairesi karşı karşıya, sigorta, tüccar karşı karşıya. Yapılması gerekenlerin yapılmaması durumunda mahkemelerde yüzbinleri bulacak alacak verecek davası ve şiddet davası olacaktır” şeklinde konuştu.

“10 bin KKTC yurttaşı işsiz”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, pandeminin esnaf üzerindeki etkisini ise şöyle özetledi: “Hükümet yalanlıyor ama bizim verilerimizin tamamı kamudan, yerel yönetimlerde, kendi istatistik bilgilerimizden üzerinden vardığımız raporlardan oluşuyor. Kasım ayının sonu aralık ayının başına kadar Sosyal Sigortalardaki işletmelerin kapanan sayısı 5 bindir. Kendi kaynaklarına baktıklarında bunu göreceklerdir. Bugün 5.500-6 bini bulmuştur. 50 bin civarında da çalışan, ülkede bulut olmuştur. 10 bin KKTC yurttaşı işsizdir. 20 bin kişi TC’den gelen kişilerin işten ayrıldığını ve aileleri ile birlikte ülkeyi terk ettiklerini biliyoruz. Bunlar ekonomik anlamda büyük bir kayıptır. Çünkü siz nüfus üzerinden ekonomi ile ilgili büyümeyi öngördünüz bugüne kadar. Böyle bir ülkede her şeyi toz pembe gösterip, ‘enflasyon eksi (–)’ ya da ‘aşıya bak, para geliyor, protokol imzaladık’ diyerek değil, yaptıklarınızla övüneceksiniz. Yapacaklarınızı yapmayarak ama tarif ederek bizleri uyutma zamanınız geçmiştir. Mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Gürcafer:Hem faiz hem de yapılandırma yasasını hazırlayacağız

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer de, Özgür Web TV’de yayınlanan “Pınar Barut’la Özgür Haber” programına konuk olarak pandeminin ekonomiye etkilerini değerlendirdi, 15 örgüt tarafından dün yayınlanan ortak bildirinin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Pandeminin tüm dünyada ciddi bir ekonomik kayba neden olduğunu belirten KTİMB Başkanı Gürcafer, aşının bulunmasıyla birlikte birçok ülkenin ekonomilerini ayağa kaldırmak için çalışmalarını başlattığını söyledi.

Gelişmiş ülkelerin sağlıkla ekonominin paralel yürüyeceği bir model geliştirdiğini kaydeden Cafer Gürcafer, ortaya çıkacak ekonomik pastadan KKTC’nin de pay alması gerektiğini dile getirdi.

“Pandemi kaynaklı ciddi travma yaşamış milyarlarca insan var”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Pandemi kaynaklı ciddi travma yaşamış milyarlarca insan var. Belli ki bu travmadan sonra turizm çok hareketlenecek. Herkesin hedefi; bu noktada ortaya çıkacak ekonomik pastadan pay almaktır. Ülkemizde ise bu hususta herhangi bir plan, program ve çalışma görmedik” diye konuştu.

Devletin bu hususta atacağı adımların önemine dikkat çeken Gürcafer, ‘serbest piyasa ekonomisi kendi kendini tedavi eder’ yaklaşımının tüm işletmelerin batması anlamına geleceğini kaydetti ve bu tür bir yaklaşımın kesinlikle kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Cafer Gürcafer, “Bu savaş halidir. Birçok ülkede devlet, bu savaşı kaybetmemek adına toplumu ile birlikte mücadele verirken KKTC’de ekonomiyi ayağa kaldıracak bir çalışma, program yapılmadı, yapılacak gibi de görünmüyor. Bunun sinyallerini almaya başladığımız için STÖ’ler olarak ortak bir bildiri yayınlayarak uyarıda bulunduk” dedi.

“Faiz ve yapılandırma yasası çalışmalarını biz yapacağız”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devlet başta olmak üzere altındaki tüm kurum, kuruluşların pandemiden zarar gördüğünü, bankacılık sektörünün de bundan payını alacağını dile getirdi.

Gürcafer, ülke ekonomisinin çarklarını döndüren yüzlerce işletmenin bu savaştan sağ çıkabilmesi için Faiz Yasası ve devlete, bankalara olan borçların yeniden yapılandırılmasına yönelik bir Yapılandırma Yasası’na ihtiyaç olduğunu belirtti.

“Bu işletmeleri kurtaracak, borçlarını ödenebilir vadelere yayacak, ödenebilir faiz oranlarını sağlayacak yasal düzenlemeye ihtiyaç var” diyen Gürcafer, “Kesinlikle kararlıyız. Faiz ve yapılandırma yasasını hazırlayıp hem iktidar hem de muhalefet ile paylaşacağız ama bunu yaparken bencilce bir yaklaşım da sergileyemeyeceğiz. İlgili yasa çalışmalarını bankacılık sektörünü de zarara sokmadan, dünyadaki doğru örnekleri kullanarak yapacağız” şeklinde konuştu.

“Görmezden gelinirse tepkimiz sert olacak”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, taleplerinin karşılık bulmaması halinde gereken en sert tepkiyi göstermekten de çekinmeyeceklerini ifade etti.

Gürcafer, “Günün sonunda ‘hayat normale döndü, herkes başının çaresine baksın’ noktasına gelinmesini istemiyoruz. Evet. Yalnızca eleştirerek, kavga ederek bir yere gidemeyiz. Yapıcı da olmak lazımdır. Fakat bu konuda görmezden gelmeye çalışılması durumunda yapıcı olamayacağız. Bu örgütler daha da artarak sokağa dökülecektir” dedi.

 









Başa dön tuşu