KıbrısManşet

CTP: Kutuplaşma ve çatışma değil, toplumsal barış istiyoruz






Cumuriyetçi Türk Partisi (CTP), son günlerde toplumu meşgul eden ithal gündemlerin kutuplaşma ve çatışma yarattığını ancak Kıbrıslıtürklerin toplumsal barışı benimsediğini belirten açıklama yaptı

CTP: Müdahale ve baskılarla iradede ve demokraside ciddi yaralar açtı

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklama şöyle:

“Kıbrıs Türk halkı, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini ve barışı bir yaşam biçimi olarak benimsemiştir. Bu halk, tarihi boyunca bu yolda mücadele etmiş, etmeye devam eden ve devam edecek olan bir halktır. Halkımızın varoluş mücadelesi, iradesine sahip çıkma mücadelesidir ve bu halkın bugününü ve geleceğini şekillendirecek irade burada, Kıbrıs’tadır.

İçinden geçtiğimiz dönemin yalnızca sağlıkta, ekonomide, çalışma yaşamında, eğitimde değil, müdahale ve baskılarla iradede ve demokraside de ciddi yaralar açtığı, hangi görüşte olursa olsun Kıbrıs Türk halkının her bir bireyinin hem vicdanında hem de bilgisinde son derece açıktır.”

“Kıbrıs Türk halkının toplumsal vicdanı ve bilinci çerçevesinde değerlendirilmeli”

“Yaratılan tahribatın giderilmesi, özellikle ithal gündemlerle, ülkede cepheleşmeyi, kutuplaşmayı daha da artıracak girişimlerle değil, sorunları tespit edecek ve çözecek irade etrafında bir araya gelmekle mümkündür. Kıbrıs Türk halkı kutuplaşma ve çatışma değil, hem toplumsal düzeyde, hem adada, hem de dünyada barış istemektedir.

Çok açık biçimde görülmektedir ki son günlerde yaşananlar halkımızın irade ve demokrasi konusundaki endişelerini daha da artırmış ve yeni kutuplaşma ve çatışma alanları yaratma riskini beraberinde getirmiştir. Dün itibarıyla orantılılık ilkesi çerçevesinde hukuken doğru olmayan biçimde gerçekleştirilen tutuklamalara kadar varan olayların salt hukuki çerçevede değil, Kıbrıs Türk halkının toplumsal vicdanı ve bilinci çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, ithal gündemlerin Kıbrıs Türk halkının gerçek gündeminin önüne geçmesine izin vermeyecek, irade, demokrasi, insan hakları, özgürlükler, kendi ayakları üzerinde durma ve kendi kendini yönetme ve barış için toplumun tüm kesimleriyle dayanışma içinde mücadele etmeye aralıksız devam edecektir.”









Başa dön tuşu