Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yetkilileri ile öğretmenlik sınavlarını bekleyen aday öğretmenler, 3 kez ertelenen ve hala daha net tarihi belirlenmeyen sınavlarla ilgili olarak, basın açıklaması yaparak, Eğitim Bakanlığı’na taleplerini belirten dilekçelerini verdiler
Gökçebel: Bir an önce tarihin belirlenmesi sınavın yapılması gerek
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, aynı dilekçenin Kamu Hizmet Komisyonu‘na da verileceğini söyleyerek “Bir an önce tarihin belirlenmesi sınavın yapılması gerek. Partizanlığın peşine öğretmen adayları sürüklenmesin. Çalışma belirsizliğinin ortadan kalkması gerekir.” dedi
Öğrenci mektubu:
“Öğretmenler yaklaşık 8-9 aydır mağdur edilmekte. Bizler öğretmen olma umudu taşıyoruz. Bu zihniyet bizi göç etmeye zorlamakta. Belirsizlikten kötü etkileniyoruz. Öğretmenlik özelinde sınavın ertelenmesi pandemi mi yoksa Türkiye’den yapılacak öğretmen istihdamı mı merak ediyoruz. Bakanlar öğretmen maaşlarından rahatsız mı oluyor? Bahanelerin ardına sığınmadan bu sınavın derhal yapılması gerekiyor.”
Eğitim Bakanlığı’nda okunan basın açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu’na taleplerin belirtildiği dilekçe verildi.
“Bu zihniyet bizleri ve gelecek nesilleri göç etmeye zorlamaktadır”
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
Bizler çeşitli alanlarda eğitimlerimizi tamamlamış olup, öğretmen olma umutlarıyla aylardır bu sınava hazırlanmaktayız.Üniversite okuduğumuz ve hayatımızı KKTC’de devam ettirmek istediğimiz için adeta cezalandırılmaktayız. Bu zihniyet bizleri ve gelecek nesilleri göç etmeye zorlamaktadır.
Bazılarımız bu sınava daha iyi hazırlanabilmek için işlerinden ayrılmış, birçoğumuz sınava katılacağı için işinden
atılma tehdidine maruz kalmıştır. Geçtiğimiz yıl yapılması gereken bu sınavın, çeşitli bahanelerle ertelenmesi hepimizi hem maddi hem de manevi açıdan yıpratmaktadır. 2020 yılındaki seçim döneminde öğretmenlik sınavları ertelenmiş, ‘‘geçiçi öğretmen’’ alımı siyasete alet edimiştir. Bilindiği üzere geçici öğretmen alımında KKTC vatandaşı olma gerekliliği veya herhangi bir başarı kriteri yoktur.
İşini iyi yapan meslektaşlarımızın yanı sıra sadece öğretmenlik diplomasına sahip olan ve torpili olan kişilerin de sisteme dahil edilmesiyle zaten pandemiden olumsuz yönde etkilenmiş olan eğitim sistemine bir başka sorun eklenmiştir. Tüm bunlar göz önüne alındığında yetkililerin sınavı erteleyerek yine seçim yatırımı yapmaya çalışma niyetinde olabileceklerinden endişe duymaktayız. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse Kamu Hizmeti Komisyonu’na yönelik yapmış olduğumuz girişimlerde kendimize muhattap bulamıyor ve sınavla ilgili belirsizlikten kötü etkilenmeye devam ediyoruz.
Restoran, kafe, kuaför salonu, pazar yerleri, spor salonları vb. yerlerin halkın hizmetine açıldığı bu dönemde, önceki 48 saat içinde yapılmış Pcr testi zorunluluğu, okulların kapalıyken sınıflara sınırlı sayıda adayın girmesini sağlamak gibi çeşitli önlemler alarak bu sınavı en düşük riskle gerçekleştirmekten kaçınıyor olması endişelerimizi haklı kılmaktadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de ‘‘mali protokol’’ adı altında Türkiye ile imzalanan anlaşmada hülkümetin halkının iyiliğini mi kötülüğünü mü istediğini anlayamadığımızı vurgulamak istiyor, para karşılığında vatandaşlarının haklarını pazarlık konusu yapan bu protokolü reddettiğimizi belirtmek istiyoruz.
Öğretmenlik özelinde ise, sınavımızın ertelenme sebebinin pandemi mi, yasalarda yapılacak değişiklikler mi yoksa TC’den öğretmen istihdamı mı olduğunu merak ediyoruz. Öğretmen, toplumun temellerini oluşturur ve bizler kendi toplumuzun temellerini yurt dışından ithal edilecek öğretmenlerin oluşturmasına ve kimliğimizin tamamen kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Bunun yanı sıra son günlerde basında dolaşan kamudaki öğretmen sayısının fazlalığı ile ilgili haberler de endişe vericidir.
Pandemi döneminde bile en yüksek kamu maaşı olan maaşlarını tam olarak almaya devam eden milletvekilleri ve bakanlar öğretmen maaşlarından rahatsız mı olmaktadır? Söz konusu süreçte bakanların ve başbakanın söylem ve eylemlerindeki tutarsızlıkları; halka maddi olarak kaynak yaratmakta bu kadar güçlük çekerken Saray inşa edilmesi ile ilgili atılan adımlar; halkın aşılanmasını beceremedikleri halde nüfusun azlığını göz ardı ederek ve nüfus oranını ortaya atarak ‘‘aşılamada Avrupa Birliği’nde 3. sıradayız’’ gibi söylemlerle halkı kandırmaya çalışmaları; Sağlık Bakanı’nın ‘‘aşılamada torpil olmayacak’’ gibi talihsiz bir açıklama yapması; okulları aşılama yapmadan açmayı düşünerek en başta en değerlilerimiz çocuklar ve gençleri yani dolayısıyla tüm halkın
sağlığını tehlikeye atmaları gibi sebepler ile halk tarafından seçilen tüm siyasetçileri, bu gidişata dur demekte zayıf kalan muhalefetin bazı kesimlerini ve devleti kendi iradesi ile yönetme işini beceremeyen mevcut hükümeti şiddetle kınıyoruz.
Öncelikle 2020 yılının sınavı olan bu sınavı ve ilerleyen aylarda da 2021 yılında
yapmaları gereken sınavı bahanelerin arkasına sığınmadan derhal yapmaları konusunda tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz. Ayrıca , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları olan biz öğretmen adayları görevlerini yapmayacaklarsa tüm yetkili ve sorumluları derhal istifaya davet ediyoruz. “