Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), hellim konusunda, “siyasi hesapların bir kenara konmasını, sorunların teknik olarak ele alınıp, üreticilerin haklarının korunacağı, belirsizliğe yer vermeyen, sağlam bir hukuki zemine dayandırılan yol haritası oluşturularak çözülmesini” talep etti
KTSO: Gelişmelere temkinli yaklaşıyoruz
KTSO yazılı açıklamasında, ülkenin en önemli ekonomik ve kültürel değerlerinden biri olan hellimin, Avrupa Birliği’ndeki coğrafi işaret tescili süreci ve Yeşil Hat üzerinden Avrupa’ya ihracat konuları nedeniyle yeniden gündeme geldiğine işaret etti.
Son zamanlarda kamuoyuna yansıyan açıklamalar ve haberlerin, hellimin Avrupa Birliği’ne ihracatının yakında başlayacağını müjdelese de, yıllardır devam eden bu süreçte kazanılan tecrübeler nedeniyle Odanın gelişmelere temkinli yaklaştığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kıbrıslı Rumlar, hellim coğrafi işaret tescili başvuru sürecini 2007 yılında başlatmış, hellimin yalnızca ‘Halloumi’ adıyla tek taraflı olarak tescil edilmesini sağlamak için lobi faaliyetleri sürdürmüştür. Kıbrıs Türk Sanayi Odası, 2007 yılından beridir Kıbrıslı Türk üreticilerin haklarını korumak, üreticilerimizin Avrupa Birliği pazarına erişebilmesini sağlamak amacı ile coğrafi işaret tescili süreçlerine etkin bir şekilde müdahil olmuştur.
14 yıllık zaman dilimi içerisinde Kıbrıslı Türklerin haklarının bir oldu bitti ile gasp edilmemesi adına gerek Güney Kıbrıs’ta gerek ise Avrupa’da hukuk mücadeleleri sürdürülmüş, KKTC ve TC’de coğrafi işaret tescil başvuruları yapılarak önemli ekonomik kazanımlar elde edilmiştir. Türkiye’de elde edilen hellim coğrafi işaret tescili sayesinde, Türkiye pazarında hellim adı altında satılan tüm ürünlerin KKTC’de üretilmesi sağlanmıştır.
Tüm bu adımlar dört KKTC Cumhurbaşkanı, hükümetler, kamu görevlileri, üreticiler ve Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği, Hayvancılar Birliği, Çiftçiler Birliği gibi paydaşlarımız ile koordineli bir şekilde sürdürülmüştür.”
“Ciddi belirsizlikler içeriyor”
Gelinen son aşamada, Avrupa’daki hellim coğrafi işaret tescili sürecinin sonlandırılacağı ve hellimin Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden Avrupa’ya ihracat yapılmasının sağlanması için birtakım değişiklikler yapılacağı Avrupa Birliği tarafından yazılı olmadan ilgili yetkililere iletildiği kaydedilen açıklamada, sürecin nasıl işleyeceği yönünde Avrupa Birliği tarafından yapılan teklifin, ciddi belirsizlikler içerdiği vurgulandı.
Gelinen noktada, verilen sözlere rağmen, ilk önce Avrupa’daki hellim tescilinin tamamlanması, sonrasında ise ilgili diğer düzenlemelerin taahhüdünün yapılmakta olduğu belirtilen açıklamada, Annan Planı ve sonrasında olduğu gibi Kıbrıslı Türklere gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan sözler verilerek, bazı tavizler istendiği ifade edildi.
“Somut bir mekanizma bulunmuyor”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Avrupa Birliği tarafından iletilen sözlü teklifte, üreticilerimiz için ciddi sıkıntılar yaratabileceğini düşündüğümüz diğer bir konu sağlık/hijyen kontrollerinin nasıl ve kim tarafından yapılacağı konusudur. Sağlık kontrollerinin Güney Kıbrıs Yönetimi ve Rum Tarım Bakanlığı tarafından veya atayacakları otoriteler tarafından yapılacağı bildirilmiştir. Denetimlerin nasıl tarafsız ve şeffaf şekilde gerçekleştirileceği, Kıbrıslı Türk üreticilerinin haklarının nasıl savunulacağı, oluşabilecek herhangi bir anlaşmazlık durumunda bunların nasıl çözüleceğine dair somut bir mekanizma bulunmamaktadır.
Yukarıda bahsedilen sıkıntılara ve konunun Kıbrıslı Türk üreticilerin ekonomik geleceklerini belirleme potansiyeline sahip olan teknik detaylardan oluşmasına rağmen, süreç son zamanlarda siyasi bir malzeme haline getirilmiştir. Yapılan teklif, Kıbrıslı Türk üreticilerin hiçbir sorgulama yapmadan kabul etmesi gereken, altın tepside sunulmuş bir fırsat olarak lanse edilmektedir. Ancak geçmişte yaşanılan ve hala yaşanmakta olan bazı tecrübeler, üreticilerimizi temkinli davranmaya itmektedir.”
“Avrupa Birliği’nin raporlarına da yansıdı”
İşlenmiş gıdaların Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden Güney Kıbrıs’a veya Avrupa’ya ihraç edilmesi önünde herhangi bir yasal veya teknik engel bulunmadığına dikkat çekilen açıklamada, ancak Rum yönetiminin tek taraflı olarak işlenmiş gıdaların ihracatını yıllardır engellediği, helva ve tahin ürünleri AB gıda güvenliği ve sağlık standartlarına sahip olmasına rağmen Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında ihracatının yapılamadığı bu hususun Avrupa Birliği’nin raporlarına da yansıdığı kaydedildi
Açıklamada şöyle denildi:
“Yasal olarak önünde hiçbir engel olmayan ve bu durum AB yetkilileri tarafından da teyit edilen işlenmiş gıdalar konusunda bile durum böyle iken, şu an ihracatı konusunda hukuksal engeller bulunan hellim için gerekli adımların atılacağı ve engellerin kaldırılacağı veya hukuki engeller kaldırılsa bile Kıbrıslı Türk üreticilerin ürünlerini Rum üreticilere rekabet yaratacak şekilde serbestçe satmalarına izin verileceği konusunda hiçbir garanti bulunmamaktadır. Diğer bir örnek, bal üretimi ile ilgilidir. Bazı bal üreticilerimizin gerekli sağlık standartlarına haiz olmalarına rağmen, Yeşil Hat Ticareti kapsamında ürünlerinin satılması siyasi nedenler ile engellenmektedir.
Kıbrıslı Türk üreticileri temsil eden bir sivil toplum kuruluşu olarak Odamız, ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturan ve hem ekonomik hem kültürel olarak toplumumuzu yakından ilgilendiren hellim konusunda siyasi hesapların bir kenara konmasını, sorunların teknik olarak ele alınıp, üreticilerimizin haklarının korunacağı, belirsizliğe yer vermeyen, sağlam bir hukuki zemine dayandırılan bir yol haritası oluşturularak çözülmesini talep etmektedir.”