KıbrısManşet

Alicik: Çocuklar canlı mermiye ve ateşli silaha kolayca ulaştı




 

Alicik: İlk yasa çalışmasını 2013’te başlattık

Bireysel silahlanma konusundaki haberimizle ortaya çıkan bilgiler kamuoyunda Ateşli Silahlar yasasının günün koşullarına ve ihtiyaçlarına neden cevap vermediği sorularını da beraberinde getirdi.

Görevde olduğu yıllar içinde, Ateşli Silahlar Yasası’nın her aşamasında müsteşar olarak bulunan Hasan Alicik, konuyla ilgili Özgür Gazete’den Melek Arabacıoğlu’na konuştu.

Alicik, 2013 yılında günün koşullarına cevap verecek bir yasanın yapılması için girişim başlattıklarını ve 2014 yılında hukukçular, silah satıcıları, polis ve diğer paydaşlarla bir araya gelerek AB normlarına da uygun bir yasa hazırlayıp görüşülmek üzere meclise gönderdiklerini söyledi.

“Yasayı 2014 tarihinde meclise sevk ettik”

Yasanın hazırlanması aşamasında çok titiz davrandıklarını söyleyen Alicik, 13 Mayıs 2014 tarihinde de, yasanın mecliste görüşülmeye başlandığını belirtti.

Alicik, “Biz bu yasayı hazırlamadan önce, var olan tüm silah çeşitleri yasada Ateşli Silahlar başlığı altında yer alıyordu. Biz bunu AB normlarında revize ettik ve silahları kategorilere ayırdık” dedi

“Nasıl muhafaza edileceği de kesin çizgilerle belirtilmişti”

Alicik hazırladıkları yasa taslağında, tabancalarla ilgili eğitim ve denetimden girilecek sınava, riski yüksek meslek gruplarına nasıl izin verileceğinden, izni isteyen kişinin ekonomik durumuna kadar bir çok kriter olduğunu kaydetti.

Alicik ayrıca, yasa taslağında kişilerin tasarrufunda olan silahların hangi koşullarda tutulacağı, taşınacağı ve muhafaza edileceğinin de kesin çizgilerle belirtildiğini söyledi.

“Çocuklar canlı mermiye ve ateşli silaha kolayca ulaştı”

Hazırladıkları yasa taslağının 20. sayfasına kadar mecliste görüşüldüğünü ancak hükümetin düşmesiyle devam edilmediği için kadük olduğunu belirten Alicik, ülkede yaşanan son 2 olaya da değindi.

Alicik, babasının evdeki silahını bulup ateşleyen ve hayatını kaybeden 8 yaşındaki çocuğun ve öncesinde yine babasının silahıyla anne, baba ve kendisini öldüren diğer bir çocuğun olayında, açıkça muhafaza koşullarının ihlal edildiğini söyledi.

Alicik “Maalesef iki olayda da muhafaza kuralı açıkça ihlal edildi. Çocuklar canlı mermiye ve ateşli silaha kolayca ulaştı ve acı sonuçlarını toplum olarak yaşadık” dedi

“En ufak ihmalin bile bir ailenin yok olmasına neden olduğunu gördük”

Hasan Alicik insanların, özellikle içinden geçtiğimiz bu zor süreçte, ekonomik sıkıntılar ve pandemi koşullarıyla sınandığını belirterek, bu dönemde evlerdeki silahların muhafazasının öneminin daha da arttığına dikkat çekti.

Alicik, “Yaşadığımız olaylarda gördük ve acı bir şekilde tecrübe ettik ki muhafazadaki en ufak bir ihmal bile bir ailenin yok olmasına ya da bir çocuğun hayatını kaybetmesine neden olabiliyor” dedi.

“Biri tarafından şikâyet edilmedikçe kimse denetlenmiyor”

“Evinde silah bulunduran kişinin, silahı nasıl muhafaza ettiği yasa olmadığı için denetlenemiyor” diyen Alicik, denetlemenin ancak birinin şikayet etmesi durumunda yapıldığını belirtti.

Alicik, kadük olan yasada bir denetim kurulunun kurulması ve bu kurulun polis, müfettiş ve uzmanlardan oluşması için gerekli maddelerin yer aldığını söyledi.

Alicik, “Eğer yasa kadük olmasaydı, gerek görüldüğü durumlarda devletin tüm kurumları ile dirsek temasında çalışılarak, anında olaylara müdahale edilebilecekti ama maalesef bu şans yitirildi” dedi.

“Devlet yasayı geçirseydi yapılacak denetimler sadece silahı ve silah sahibini değil aileyi de koruyacaktı”

Hazırladıkları yasa taslağına göre, kurulacak olan kurulun, aile içi şiddet olaylarında da görev alarak, Sosyal Hizmetler’le işbirliği içinde çalışmasının öngörüldüğünü söyleyen Alicik, “Biz bu yasayı hazırlarken devletin her koluyla her dalıyla her birimiyle işbirliği içinde çalışan bir sistem olması için uğraştık” dedi.

Alicik, “Devletin her birimi hem silahı ve silah sahibini hem de o silahın bulunduğu evdeki kadını, çocuğu ve hatta gerekirse kişinin sağlık durumunu dahi denetleyebilecekti. Ama yasa şu an meclisin tozlu raflarında kadük olmuştur ve bu gerçekten kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

“Yasa kadük olunca, tabanca izinleri eski yasaya göre verildi”

Alicik, yasanın mecliste görüşüldüğü sürede, Uluslararası Atıcılık Federasyonu’nun belirlediği kurallara uygun olarak, sadece olimpik (spor amaçlı) tabancalara izin verildiğini söyledi.

Ama yasa kadük olduktan sonra Bakanlar Kurulu’nun eski yasayı önüne aldığını belirten Alicik, günün koşullarından uzak olan eski yasaya göre tabanca izni verilmeye devam edildiğini anlattı.

“Eski yasaya göre izinleri veren Bakanlar Kurulu bu yetkiyi istismar etmemeli”

Yasada Av tüfekleri içinde muhafaza koşullarının belirlendiğini söyleyen Alicik, av tüfeği ve tabanca tamirinin yapılabilmesi için gerekli tanımlamaların da yapıldığını, bozulan kırılan ya da sorunlu silahların bu tamir yerleri vasıtasıyla yeniden kullanıma kazandırılmasının şartlarına kadar her noktayı çalıştıklarını söyledi.

Alicik, sportif amaçların dışındaki kalibrelerdeki silahlar için de Bakanlar Kurulu’na başvurular yapıldığını söyleyerek, “Bakalar Kurulu’nun bu yetkiyi doğru kullanmaması, ülkenin içinden geçtiği bu zor günlerde hiç yaşamak istemediğimiz olayların ve acıların yaşanmasına sebep olabilir” dedi.

“İnsanların silaha kolay ulaşabilmesi üzücü sonuçlar doğurur”

Alicik son olarak şunları kaydetti:

“Silah tek başına insan öldürmez ama insan öldürebilir. Toplumsal ve ekonomik sıkıntıların hat safhada yaşandığı bu süreçte büyüklerin ve çocukların evlerinde kolayca ulaşabilecekleri bir silahlarının olması ve bunun kilit altında tutulmayıp denetiminin de devlet tarafından yapılmıyor olması, tüm toplum için çok kötü sonuçlara sebep olabilir”









Başa dön tuşu