Kamuda örgütlü 6 sendika, “hayat pahalılığının geri ödenmemek üzere durdurulmasını” protesto için Cumhuriyet Meclisi önünde eylem yaptı
“Yoksullaştırmaya karşı hayır” pankartı açıldı
Genel grev yapan ve Meclis önüne yürüyen Sendikalar, “Yoksullaştırmaya karşı hayır” pankartı açarak, kamu çalışanlarının yasal haklarının elinden alınmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
Eylemi, kamuda örgütlü Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş), Gümrük Çalışanları Sendikası (Güç-Sen), Hemşire ve Ebeler Sendikası ve Gelir ve Vergi Dairesi Çalışanları Sendikası gerçekleştirdi.
Bengihan: Verilen mücadele ekmek kavgası
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Meclis önünde kurulan platformda yaptığı konuşmada, hükümetin adaletsizce haksızca Meclis açık olduğu bir dönemde yasa gücü kararname ile hayat pahalılığı ödeneğini durdurma kararını protesto etmek için burada olduklarını söyledi.
Turizm emekçilerini de selamlayan ve destek belirten Bengihan, verilen mücadelenin ekmek kavgası olduğunu vurguladı.
Bengihan, kamu çalışanları ile emekçilerin haklarına sahip çıkmaya devam edeceklerini belirterek, amacın kamu ile özel sektör çalışanlarını birbirine düşürmek ve sömürmek olduğunu ifade etti.
Bengihan: Bu daha başlangıç mücadeleye devam
Sendikalar olarak çalışandan yana olduklarını ifade eden Bengihan, Hükümetin sermayeye dokunmamasını eleştirdi.
Bengihan, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele lideri Dr. Fazık Küçük’e hakaret eden kişiyi de protesto etti.
Mücadelenin artarak daha şiddetli devam edeceklerini ifade eden Bengihan, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganı attı, tüm çalışanlara teşekkür etti.
Serdaroğlu: Halk artık “ahkam kesme” değil icraat bekliyor
Kamu-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, emek kavgasına emek mücadelesine destek veren herkese teşekkür ederek, bugün burada olmalarının sebebinin Başbakan’ın hükümetin süreci adaletsizce yönettiği için olduğunu söyledi.
Serdaroğlu, gücün halkta olduğunu vurgulayarak, vatandaşı birbirine sokarak sürecin yönetilemeyeceğini vurguladı.
İstifa çağrısında bulunan Serdaroğlu, halkın artık “ahkam kesme” değil icraat beklediğini kaydetti.
Milletvekillerini eleştiren ve halkın çalışanın sesini duyması çağrısında bulunan Serdaroğlu, özellikle partilerinden istifa ederek hükümete destek veren 3 vekile sert eleştiriler yöneltti. Serdaroğlu, “hodri meydan” diyerek hükümeti sandığa çağırdı.
Serdaroğlu, pandemiye rağmen bu ateşin yükseleceğini söyledi.
Atan: Yeter artık
Kamu-Sen Başkanı Metin Atan da, halkın yanında olmayan herkese bedelini ödeteceklerini belirterek, çalışanın haklarını budamaya çalışan hükümeti eleştirdi “yeter artık” dedi.
Hak mücadelesinde olduklarını ifade eden Atan, Cumhurbaşkanına atamaları onaylamaması çağrısında bulundu.
Atan, siyaset veya popülizm değil ekmek kavgasında ekmek peşinde olduklarını ifade ederek, “ekonomik tedbir” derken atamaların yapılmasının yanlış olduğunu vurguladı.
Pandemi dönemimde insanların zorla sokağa çıkarıldığını ifade eden Atan, hükümeti istifaya çağırdı, hak budamaya devam etmeleri durumunda daha kötü olacağını söyledi.
Özdoğan: Çalışanların cebine el atılmasını kabul etmeyeceğiz
Güç-Sen Başkanı Abdullah Özdoğan da, açıklanan servet beyanlarını eleştirerek, özel sektör, esnafın kepenk indirmesine, çalışanların cebine el atılmasını kabul etmeyeceklerini belirtti.
Özdoğan, özel sektörle birlikte omuz omuza meydanlara inme zamanlarının yakın olduğunu belirterek, sendikalar olarak halkla birlikte mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Özdoğan, çalışanları bu duruma düşürenleri de “yuhaladı”, daha güzel bir yaşam için meydanları dolduracaklarını kaydetti.
Özgöçmen: Hükümetin sermayenin değil çalışanın yanında olması gerek
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Ali Özgöçmen de, çalışanların haklarının kesilmesini ve özel ile kamu çalışanlarının karşı karşıya getirilmesini eleştirerek, buna izin vermeyeceklerini vurguladı.
Özgöçmen, hükümetin sermayenin değil çalışanın yanında olması gerektiğini, halkın cebine el atmasının kabul edilemeyeceğini ifade ederek, halkın sıkıntılarını görmeyen hükümeti istifaya çağırdı.
Eylem konuşmaların ardından olaysız tamamlamdı.