Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, “Kesintiye kendi maaşınızdan başlamazsanız halkı samimiyetinize inandıramazsınız” diye seslendiği hükümetin, bir yandan “tasarruf” açıklaması yaparken bir yandan atama ve istihdamlara devam etmesinin güvensizliğe neden olduğunu belirtti
HP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı bir programda, sendikaların grevlerini ve ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıyı değerlendiren Özersay, hükümetin son yaptığı atamalardan birinin, emekliliğine bir yıldan az süre kaldığına dikkat çekti.
Bu atamanın yapılmasının emekli ikramiyesine ciddi bir yansımasının olacağını ve bunun da devletin büyük bir israf yaptığı anlamına geleceğini ifade eden Özersay, şöyle devam etti:
Hepimizin maaşlarında yüzde 40’ın üzerinde kesinti yapmıştık
“Sayın Erhan Arıklı’nın ‘vefa borcumu yerine getiriyorum’ deyip atama yapması nasıl bir israf ve nasıl partizanlıksa, bu atama da ‘akraba ataması’ olduğu için nepotizm oluyor. Böyle bir ortamda siz halkı alacağınız tedbirlerle ekonomiyi düzelteceğinize inandıramazsınız.
Bütçe görüşmeleri sorasında hükümete, ‘eğer kaynak bulamazsanız ve maaşlarda bir kesinti veya düzenleme yapmak zorunda kalırsanız önce kendinizden başlayın. Biz öyle yapmıştık’ dedik. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, müdürler, müsteşarlar… Hepimizin maaşlarında yüzde 40’ın üzerinde kesinti yapmıştık.
Hükümet, sendikaların tepkilerindeki fark nerden geliyor bir düşünsün
Kendimizden başladığımız için de sonrasında kamudaki maaşlarda geçici bir düzenleme yaptığımızda kimse olumsuz bir şey söylemedi ve karşı çıkmadı.
Bugün sendikaların verdiği tepkiyi o günlerle bir karşılaştırmamız lazım. Bu tepki farkı nereden geliyor, bir düşünsünler. Bu hükümet kendisinin ve bizim maaşlarımızdan kesintiye başlasaydı asla böyle bir eylem olmazdı.
Hükümetin izlediği yol nedeniyle samimiyetine inanılmıyor
Bu tavır ve izlenen yol nedeniyle de samimiyetine inandıramıyor. Değişik sektörlere para yok size destek veremiyoruz, memura para yok, size hayat pahalılığı veremiyoruz diyorsunuz ama diğer taraftan atamalar yapıyorsunuz. Tasarruf yaptığınıza vatandaşı nasıl inandıracaksınız?”
“Hükümetin açıklamalarına vatandaşın inancı yoktur”
Özersay, hükümetin açıklamalarına “zerre inanç” olmadığını ifade ederek, ortaya konan tepkinin de bu tutarsızlıktan dolayı olduğunu kaydetti.
Sendikaların, sağlıkçıların verdiği tepkileri böyle okumak gerektiğini ifade eden Özersay, “Talepleri haklıdır, ek mesailerin ödemesinin bu kadar gecikmesi doğru değildir” dedi.
Özersay, bazı kanser hastalarının randevuları olmasına rağmen randevularına gittiklerinde “MR, röntgen, tahlil” gibi bazı tetkikleri “grev olduğu için” yaptıramadıklarını duyduklarını ve bunu tasvip etmediklerini de sözlerine ekledi.
Özersay şöyle devam etti:
“Defalarca Meclis’te Ersan Bey’e sordum; ‘dövizle ilgili tedbir almak için bir toplantı yaptınız mı?’ diye. Hiç yanıt alamadım. Biz hükümette olduğumuzda her gün 2-3 saat Bakanlar Kurulu toplantısı yapardık. Herkes bilirdi ki, bizim derdimiz sağlıkla ve ekonomiyle ilgili bir şeyler yapmaktı. Daha önce aldığımız önlemlerle ilgili hatırlatma yaptım ve mazbatalar, taksitler ve kiralarla ilgili bir düzenleme çağrısı yaptım. Hiçbir adım atmadılar, görüşmediler bile. Böyle olunca insana sorarlar ‘Sizin önceliğiniz ekonomik sıkıntı çeken insanlara dokunmak mı yoksa atamalar ve istihdamlar mı?’ diye.”
“Hükümet önceliğinin zorda olan halk olduğu mesajını vermiyor”
Kudret Özersay, pek çok sektör ciddi sıkıntılar yaşarken, insanlar yanında çalışan kişilerin sigortasını, ihtiyat sandığını, iş yerlerinin kirasını, elektrik faturasını, çocuklarının okul taksidini, aldıkları banka kredisini ödeyebilecek durumda değilken, hükümetin “benim önceliğim bu ekonomik sorunları çözmektir” mesajı vermediğini söyledi.
Hükümetin “benim önceliğim kurultayımdır, meclis başkanının kim olacağıdır, kimin bakan olacağıdır, kimin müdür, müsteşar olacağıdır. Sözde bağımsız vekillerin istediği atamaların yapılıp yapılmadığıdır” mesajı verdiğini savunan Özersay, vatandaşın da bunu çok net gördüğünü belirtti.
