Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin Ekim 2021 tarihinde erken seçim öngörüsüyle kurulduğunu anımsatarak, hükümetin her alanda verdiği sözü tutmama alışkanlığını erken seçim konusunda da sürdürdüğünü belirtti
“Madem hükümet başarılı bu kadar eylem niye yapılıyor?”
Başbakan Saner’in seçim için Nisan 2022 tarihinden bahsettiğini kaydeden Özyiğit, TDP olarak Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin uygun göreceği en erken tarihte seçim beklediklerini dile getirdi.
Ülkede hemen hemen tüm sektörlerin eylem ve grev yaptığını, buna karşın Başbakan’ın başarıdan bahsettiğini belirten Özyiğit, “Madem hükümet başarılı bu kadar eylem niye yapılıyor?” diye sordu.
Artan vakalar karşısında endişelerin de arttığını belirterek, tedbirlerin ve denetimlerin artırılmasının önemine vurgu yapan Özyiğit, kimsenin yeniden kapanma istemediğini, ancak bunun olmaması için kontrollü açılım ile sıkı denetimin şart olduğunu vurguladı.
“Öyle anlaşılıyor ki, geçmişteki hatalardan ders alınmamış”
Kıbrıs konusu bağlamında ise Cumhurbaşkanı Tatar’ın yeni söylem dediği siyasetin gerçekte 50 yıllık eski politikaları içerdiğini vurgulayan Özyiğit, “Öyle anlaşılıyor ki, geçmişteki hatalardan ders alınmamış ve Kıbrıs Türkü’ne kaybettiren anlayış yeniden devreye konmak istenmektedir” dedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, katıldığı bir programda hükümetin icraatları, pandemi süreci, erken seçim ve Kıbrıs konusuna yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Halkın, esnafın mağdur olduğunu, işsiz sayısının her geçen gün arttığını, bunlara son olarak bir de döviz artışının eklendiğini buna karşın hükümet partilerinin aylardır kurultay ve atamalarla uğraştığını belirten Özyiğit, vatandaşların sorunlarına çare üretmesi gereken hükümetin tam tersine hak budama yoluna gittiğini vurguladı.
Tüm bunlar yaşanırken hükümetin yapılan önerilere de kulak tıkadığını belirten Özyiğit, Hükümete çeşitli defalar ilgili tüm örgütleri bir araya getirerek çalışma yapma ve ortak akılla bu krizden nasıl çıkılabilir onun yollarını birlikte bulma çağrısının yanıtsız kaldığını, ‘ben yaparım olur’ mantığının ısrarla sürdürüldüğünü kaydetti.
“Erken seçim…Sağlık Üst Kurulu’nun ön göreceği en erken tarihte”
UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin Ekim 2021 tarihinde erken seçim öngörüsüyle kurulduğunu anımsatan Özyiğit, Sn. Başbakan hem bu tarihten 6 ay sonrasını işaret ediyor hem de erken seçimden bahsediyor, bu nasıl iştir anlamak mümkün değil” dedi.
Hükümetin her alanda verdiği sözü tutmama alışkanlığını erken seçim konusunda da sürdürdüğünü belirten Özyiğit, TDP olarak Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin uygun göreceği en erken tarihte seçim beklediklerini dile getirdi.
“Açılım kontrollü olmalı. Sıkı denetim ve kontrol şart”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit son günlerde artan vakalar karşısında doğal olarak endişelerin de arttığını belirterek, tedbirlerin ve denetimlerin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Kimsenin yeniden kapanma istemediğini, ancak bunun olmaması için de yapılması gerekenler olduğunu belirten Özyiğit, “Kontrollü açılım ve sıkı denetim şart” dedi.
Elektronik Bileklikle Evde Karantina uygulamasının ekonomik ve sağlık açısından avantajları bulunduğunu ancak bunun sorunsuz uygulanması için etkin denetimin son derecede önemli olduğunu belirten Özyiğit, aksi takdirde kontrolün kaybedilerek bulaş riskinin artacağı, bunun da topluma olumsuz olarak yansıyacağı uyarısında bulundu.
“Sn. Tatar’ın ‘yeni’ dediği, 50 yıllık ‘eski’ politikadır”
Bir soru üzerine Kıbrıs konusuna yönelik de değerlendirmelerde bulunan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Cumhurbaşkanı Tatar’ın yeni söylem dediği siyasetin gerçekte 50 yıllık eski politikaları içerdiğini vurguladı.
Tatar’ın yeni diye söylediği iki egemen devlete dayalı çözüm politikasının daha önce denenmiş ancak Kıbrıs Türk tarafının zararlı çıktığı sonuçlarla neticelendiğini anımsatan Özyiğit, “Öyle anlaşılıyor ki, geçmişteki hatalardan ders alınmamış ve Kıbrıs Türküne kaybettiren anlayış yeniden devreye konmak istenmektedir. Bilinsin ki, eski yanlışlardan yeni doğru çıkmayacaktır” dedi.
Özyiğit, “Sn. Tatar yıllar önce denenmiş politikalara yeni diyerek bunları Cenevre’ye taşıyacağını söylüyor. Bu anlayışla Cenevre’den çözüm yönünde olumlu bir şey çıkması mümkün değildir” dedi.
“Cenevre’de iki devletli çözümde ısrar edilerek umarız süreç başlamadan berhava edilmez” diyen Özyiğit, bu yanlışta ısrar edilmesi halinde Kıbrıs Türk tarafı olarak uzun yıllar sonra yeniden çözümü istemeyen taraf olarak görüleceğimizi, bunun da Kıbrıs Türkü’nü uluslararası alanda zorda bırakmaktan başka bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.
