AKP‘nin Türkiye‘deki havuz medyasının baş aktörlerinden A Haber‘e konuk olan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, KKTC Anayasa Mahkemesi‘nin Kur’an kurslarıyla ilgili kararıyla ilgili ‘Türkiye’nin 28 Şubat süreci gibi’ dedi
Provakatör sunucu Barlas ve Destici’den hadsiz sözler
Türkiye’deki iktidar yetkilileri ve yandaşları, Kıbrıs Türk yargısı hakkındaki hadsiz ifadelerine hız kesmeden devam ediyor.
A Haber’de, kanalın Genel Yayın Yönetmeni de olan Cemil Barlas’ın konuğu olan BBP Başkanı Destici, 2018 yılında Hizmet Sendikası‘nın KKTC Anayasa Mahkemesi’ne, Din İşleri Başkanı’nın yardımcısını atama yetkisiyle ilgili dava açtığını, mahkemenin ise buna değil, Kur’an kursları düzenleme uygulamasıyla ilgili karar verdiğini söyledi.
Destici, “Ramazan ayının ilk günlerinde ve Cenevre‘deki 5+1 görüşmesi öncesi verilen kararın zamanlaması çok manidar” yorumunda bulundu.
Konuşmalardan bilgisizlik akıyor
Destici, konu hakkındaki bilgisizliğini şu sözlerle gösterdi; “Mahkeme Hizmet Sendikası’nın yaptığı başvuruyu değerlendirmiyor ve hafızlık kurslarıyla ilgili konuyu gündeme alıyor ve bu düzenlemeyi iptal ediyor”
Kararın zamanlamasının çok kritik olduğunu iddia eden Destici’ye pravakatör sunucu Barlas da ‘Yani KKTC’deki mahkeme tribünlere mi oynuyor?” sorusunu yöneltiyor.
28 Şubat benzetmesi
Destici’nin açıklamaları bununla da kalmıyor ve KKTC Anayasa Mahkemesi’nin kararını, Türkiye’nin 28 Şubat sürecine benzetecek kadar ileri gidiyor.
Destici, “Bizim 28 Şubat’ta yaşadıklarımızın bir benzeri orada yaşatılmaya çalışılıyor” diyor.
“Tatar ve Saner milli ve Türkiye’nin tezlerinden yana”
Sunucu Barlas’ın, “Anayasa Mahkemesi Cenevre’de KKTC’nin elini zayıflatmak için mi hareket ediyor?” sorusu üzerine Destici şu yorumda bulunuyor;
“Ben inanıyorumki, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ersan Saner gibi milli olan ve Türkiye’nin tezlerinden yana olan kişiler, bu durumu düzeltecektir. Zaten bu isimler iki ayrı devlet tezinden vazgeçmeyecekler”
Bu karar, KKTC’deki müslüman kardeşlerimize de verilmiş bir uyarı gibidir. Anayasa Mahkemesi üyeleri 1974’ü unutmamalıdır. O ada binlerce şehit verilerek alınmıştır. Türkiye’nin garantörlüğü sayesinde bağımsızlığını kazanabilmiştir. Türkiye olmasa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımlar olmasa, hiç bir haklarını vermeyecekler, azınlık statüsünde kalacaklar”
