Alevi Kültür Merkezi Kadınlar Komisyonu‘nun yayımladığı, ‘İnsanlığın en soylu öğretmeni ana’dır’ şeklinde başlayan basın açıklamasında, annelerin değeri ve öneminden bahsedildi
“Hayata güzellikler işleyerek daha da güzelleştirebiliriz”
Komisyon tarafından yapılan açıklamada yürünen yol, Hz. Fatma Ana’nın, Hz. Zeynep’in, Hüsniyelerin, Kadıncık Ana’ların ve daha nice güzel anaların, bacıların yürüdüğü bir yol olarak ifade edildi.
Açıklamada, “Bu güzel yolu hayata güzellikler işleyerek, iyi nesiller yetiştirerek daha da güzelleştirebiliriz” denildi.
Anneliğin hiçbir kelimeyle ifade edilemeyecek bir bağ olduğu söyleyen açıklamada, anneliğin karşılık beklemeden sevmek, şefkat, fedakarlık ve bitmeyen bir emek olduğu da vurgulandı.
“Annelere duyulan saygı, insanlığın özüne duyulan saygıdır”
“Annelerin evlatlarına duyduğu sevginin hiçbir ölçüyle hesaplanamayacağının kaydedildiği açıklamada, annelere duyulan saygının bir bakıma insanlığın özüne duyulan saygının temelini oluşturduğu ifade edildi.
“Geçmişten günümüze insanlığın en soylu öğretmeni olan anneler, yetiştirdikleri çocuklarla ve geleceğin yetişkinleriyle toplumun temel taşıdır. Toplumların en önemli temeli olan aile merkezli eğitim her açıdan çok önemlidir” vurgusunun yapıldığı açıklamada, kadına düşen görevin çok önemli olduğunun da altı çizildi.
Aile içindeki en büyük yükü omuzlayan anaları korumanın , insanlık değerlerinin, geleneklerinin, sevgi ve hoşgörüyü koruyup kollamak olduğu ifade edildi. Açıklamada, tarihler boyunca medeniyetleri yoğuran ve şekillendirenin kadınlar olduğu da kaydedildi.
“Gerçek armağan sadece belli günlerle sınırlı kalmamalı”
Annelere sunulacak gerçek armağanın sadece belli günlerle sınırlı kalmaması gerektiğinin kaydedildiği açıklamada, Nitelikli bir nesil yetiştirmeye gösterdikleri çabanın karşılığı bir güne değil her güne yayılması gerektiği, Bir annenin gurur duymasının en önemli davranışı bu olması gerektiği ifade edildi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Birçok değerleri dejenere eden, nesneler veya nesnel ilişkilerle anlam kazandırmaya çalışılan kapitalist düzen, duygu ve emekten uzaklaştırıp, kişiyi yalıtılmış bireyler haline getirmektedir.
Kadınların günümüzde hala daha ataerkil toplum anlayışının baskısını altında mücadele etmesi, kadının belli kalıplar içinde tutulup itibarsızlaştırılması, hor görülmesi ve birçok baskılara maruz kalması bizler tarafından kabul edilebilir bir durum değildir.
Maalesef dünyanın her yerinde birçok oluşumda en çok mağdur olan kesim hep kadınlar ve çocuklar olmuştur. Savaşların durmasını ve dünyada barış olmasını en çok isteyen ve savunan analar olmasına rağmen savaşlardan en çok zarar gören yine kadınlar ve çocuklar olmaktadır.
Bir yılı aşan bir süredir dünya ile birlikte mücadele etiğimiz Korona virüs salgınında da ailesini, çevresini ve en önemlisi çocuklarını korumak için en büyük çabayı gösteren yine Anne’ler olmuştur. Ekonomik, psikolojik ve sağlık alanında en büyük sorumluluğu onlar üstlenmiştir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar artık yoğun olarak çalışma hayatının içindedir. Kadın, evinde olduğu gibi işinde de emeğiyle ve üretimiyle güçlü bir pozisyondadır.
Kamu ve özel sektör ayırımı olmaksızın, çalışan kadının eşit haklara sahip olması en önemli hususlar arasındadır. Çalışan annelerin yasal haklarının en iyi noktada olması gerekmektedir.
Bir diğer önemli ve hayati konu da, kadına ve çocuklara yönelik giderek artan şiddet olaylarıdır. Bu konuda yasal düzenlemelerin kadını ve çocukları koruyucu ve denetleyici olacak şekilde ivedilikle çözümlenmesi gerekmektedir.
Kadına şiddet maalesef toplumun en büyük yarasıdır. Bunun önüne geçilmesi ve durdurulması en büyük talebimizdir. Çocukların şiddet görmemesi ve şiddetle büyüyerek bunu uygulayan bireyler olmaması için en büyük çabayı verenler de yine annelerdir.
Barış, kardeşlik ve sevginin hakim olduğu güzel bir dünya dileklerimizle, daha güzel yarınlar ve daha umutlu bir geleceğin temel taşı olan Annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz”