Hukukçu Tacan Reynar, Sedat Peker’in açıklamaları ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki yansımalarıyla ilgili, sadece gazetecilerin değil, iş insanları ve siyasetçilerin de bu ilişkiler yumağının içinde olduğunu söyledi
Reynar: Hem yüzleşiyoruz hem boğuluyoruz
Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Reynar, Peker’in açıklamaları sonrası, Türkiye’nin uzun yıllardır karanlık devlet işlerinin ayyuka çıktığı bir dönemde, hem yüzleştiğimizi hem de boğulduğumuzu söyledi
Reynat, “Kuzey’deki muhalif gazeteciler bu yaşananları yıllardır yazıyor ve Kıbrıs’ın kuzeyinin Türkiye’nin arka bahçesini olduğunu söylüyordu. Ama bir mafya lideri söyleyince insanlar kulak kabarttı” dedi.
“Cesaretimizi toplamanın ve ortaya çıkarmanın zamanıdır”
Kutlu Adalı’ya Türkiye derin devletin kıydığının bilindiğini ama ilk defa bu kadar net dillendirildiğini söyleyen Reynar, bu süreçten çıkmamız için güçlü siyasetçilere, hukukçulara ve adalete ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Reynar, “Bu süreç bu kadar ayyuka çıkmışken detaylı soruşturmalar yapılması lazım. Dönüp baktığımızda güzel yatırımlar yapacağız, turizm gelişecek, marinalar yapacağız açıklamalarının arkasında uyuşturucunun ve kara para aklamanın tasarlandığını görmek için, toplum olarak, yargı olarak cesaretimizi toplamanın ve ortaya çıkarmanın zamanıdır” dedi.
“Venezüella dünyanın kokain pazarını döndüren ülkedir”
Kendisinin Latin Amerika medyasını takip eden biri olduğunu söyleyen Reynar, TC cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2 defa Venezüella ziyareti yaptığını ve ardından da iki ülke arasında gümrüklerin kaldırılması ve ticari ilişkiler ile ilgili çok büyük anlaşmalar imzalandığını hatırlattı.
Reynar, “Erdoğan’ın ziyaret tarihlerine baktığımızda Türkiye ve ABD ilişkilerinin bozulduğu döneme denk geldiğini görürüz. Bu ülke dünyanın kokain pazarının döndüğü bir ülkedir ve neden Türkiye bu ülke ile ilişkileri bu kadar iyi tutmak istemektedir bunlara bakılmalıdır. Marinaların, denetlenmeyen sınırların ve uyuşturucu ticaretinin nasıl işlediğini görmemek için kör olmak lazım” ifadelerini kullandı.
“Yargının bağımsız olmadığını görürüz”
Reynar Kıbrıs Türk toplumunun yargıya güveni konusunda şunları söyldi;
“Yargının bağımsızlığını sadece yargıçlar olarak düşünmemeliyiz. Yargının ayakları vardır. Burada tahkikat yapma yetkisi polistedir. Polisin sivile bağlanmadığını, askere bağlı olduğunu ve doğal olarak da askerin Türkiye’ye bağlı olduğunu düşünürsek, yargının bağımsız olmadığını görürüz.
“Katiller artık avaz avaz biz katiliz diye bağırıyor”
Peker videosunda Kutlu Adalı Cinayeti için ‘Konu zaman aşımına uğradı’ ifadelerine de değinen Reynar, Peker’in bu yüzden konuştuğunu söylediğini ama Kıbrıs Türk yargısında zaman aşımı olmadığını hatırlattı.
Reynar, “Bir an önce polisin, yargının ve cesur insanların bu konuda seslerini yükseltmesi lazımdır. Dünyanın en militarist alanında, bu ülkede bir gazeteci öldürüldü. Üstünden 25 sene geçti. Bu herkesin başına gelebilir. Bu nedenle bu sesi toplumsal bir hareket olarak yükselmeli ve bu insanları yalnız bırakılmamalıyız. Eğer yalnız bırakır ve sessiz kalırsak yine aynı şeyleri yaşarız. Katiller artık avaz avaz biz katiliz diye bağırıyor. Bu soruşturmalar bir an önce başlatılmalıdır” dedi.
“Bizim en büyük sıkıntımız unutmaktır”
Reynar son olarak şunları kaydetti:
“Bu toplum, çok iyiliksever görünen iş insanlarının bu iyilik maskesinin arkasından neler yaptığını da gördü, gazetecilik yapan ama aslında yapmayan insanlar olduğunu da gördü. Kişisel çıkarları bir kenara bırakıp sorgulama ve mücadele etmek gerek.
Bu ülkedeki en büyük siyasi partinin seçimleri nasıl kazandığını, kimlerden destek aldığını, kimler kimlere ne kaynak aktardı bunları unutmamak lazım.
Derin dediğimiz ama apaçık ortada olan şeyleri unutmamalı ve herkese hak ettiği değeri vermeliyiz”
“Yaşananları unutmayıp, sandıkta hesabını sorun”
“Seçim günü geldiğinde bu toplum unutmadıklarının hesabını sandıkta sormalı. Sen mafya ile birlikte oldun, iş yaptın, çıkar sağladın, sen derin devletle iletişime geçtin demeli ve ona göre oyunu vermeli.
Kendisine iş insanı diyenlerin gerçek yüzlerinin ne olduğunu görmek için birlik olmalı mücadele etmeli ve ortaya çıkarmalıyız. Bu bireysel ve toplumsal mücadeleyi sürdürmeli ve hafızamızı taze tutmalıyız.
Kıbrıslı bir gazetecinin öldürülmesini çıkıp bir mafya babası detaylı olarak anlatıyorsa ve bunu milyonlar izliyorsa KKTC’nin bağımsızlığından ve hukukun üstünlüğünden bahsedenler nerededirler diye bunu da sormak ve sorgulamak zorundayız”