4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gazeteci Kutlu Adalı cinayetine işaret ederek, “Bu vahşetin hesabı verilmeli” vurgusunu yaptı
Akıncı: Adalı cinayeti aydınlığa kavuşmalı
Türkiye’deki Birgün gazetesine açıklamalarda bulunan Akıncı, Sedat Peker’in açıklamalarına işaret ederek, yeni bulgular ışığında sonuna kadar gidilerek Kutlu Adalı cinayetinin her yönüyle aydınlığa kavuşturulması gerektiğini söyledi.
“Bu vahşetin hesabı verilmeli”
Kutlu Adalı’nın hunharca katledildiğini anımsatan Akıncı, bunun siyasi bir cinayet olduğunu, yeraltı örgütü işi olduğu ve aydınlatılması için sadece Kıbrıs’taki yöneticilere değil Türkiye yönetimlerine de sorumluluk düştüğünü söylediklerini ifade etti.
Aradan yıllar geçtikçe bu konuda toplumsal bir yüzleşmeye ihtiyaç olduğunu ifade eden Akıncı, karanlık güçler deyip arkasını getiremediğimizi, elde delil olmayınca belki daha açık konuşulamadığını ama hemen herkesin bu cinayetin arkasındaki güçleri tahmin edebildiğini söylediklerini ifade etti.
“Yüzleşilmesi gereken gerçekle karşı karşıyayız”
Atilla Peker’in daha somut olarak Kutlu Adalı cinayetinin yeniden gündeme gelmesini sağladığını kaydeden Akıncı, “Bu cinayeti, benzeri birçok cinayetteki gibi, Türk devleti adına görev yapmakla yetkili kılınmış canavar ruhlu faşistlerin Türkiye’nin yeraltı- mafya örgütleri ile işbirliği içinde işledikleri yapılan açıklamalardan ortaya çıkmış bulunuyor. Artık tahmin değil yüzleşilmesi gereken gerçekle karşı karşıyayız. Bu vahşetin hesabı verilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Falyalı, UBP’yi destekliyor”
Akıncı, uyuşturucu trafiğini ve kara parayı aklamakla itham edilen Halil Falyalı ile ilgili de şöyle dedi:
“Kuzey Kıbrıs’ın bir takım kirli ilişkilerin yer aldığı bir yer haline dönüşmesi Kıbrıs Türk halkına yapılan en büyük kötülüktür. Kumarhane ve gece kulüplerinin ön planda olduğu yerlerde uyuşturucu, kara para aklama ve mafya ilişkilerinin de gündeme gelmesi kaçınılmaz.
Halil Falyalı sürekli olarak Ulusal Birlik Partisi (UBP) yönetiminin en üst kademeleri ile birlikte anılan bir isim olmuştur. Her düzeydeki seçimlerde UBP’yi tüm maddi imkânlarıyla desteklediği herkesçe biliniyor. Çeşitli kirli ve yasadışı ilişkilerin Halil Falyalı ismiyle de bağlantılı olduğu yönünde iddiaların olduğu biliniyor.
Koruyucu zırh bu veya benzeri kişiler için değil toplum için gereklidir. Tıpkı Kutlu Adalı cinayetinde olduğu gibi bu konuda da daha somut bilgi ve belge söz konusuysa bunların da ortaya çıkıp adalete intikal ettirilmesi zorunludur.”