Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, son bir haftada “para karşılığı vatandaşlık dağıtılması” üzerine yapılan haberleri yayımlayan gazetecilere hapis cezası istemiyle açılan davaların sonucunda “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması” yasasına yeniden düzenleme yapılmasının gerektiğini vurguladı
Davulcu: Gazetecilerin ağır cezada yargılanması kabul edilemez
Davulcu, “CTP -DP hükümeti döneminde basın özgürlüğünün kısıtlayacağı yönündeki uyarılara karşın Meclisten geçirilen yasadan dolayı basın mensuplarını hapislikle karşı karşıya getirmiş olması asla kabul edilemez bir durumdur.
Davulcu’nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Son bir haftalık dönemde medya üzerinden kamuoyunun bilgisine gelen para karşılığı vatandaşlık dağıtılmasıyla ilgili ses kaydının haber yapılması, haberi yapan gazetecilere 6 yıla kadar hapislik istemiyle dava okunmasına yol açtı.
32/2014 sayılı Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması Yasası’na dayanılarak açılan dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırmaktadır.
2014 yılında CTP -DP hükümeti döneminde basın özgürlüğünün kısıtlayacağı yönündeki uyarılara karşın Meclisten geçirilen “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması Yasası”, şimdilerde para karşılığı vatandaşlık dağıtılması ile ilgili bir konuyu kamuoyunun bilgisine getiren basın mensuplarını hapislikle karşı karşıya getirmiş bulunuyor.
Bu asla kabul edilemez bir durumdur. Polis ve yargı organları yürürlükteki yasalara göre iş görürler. Basın mensupları önümüzdeki günlerde ağır ceza mahkemesinde yargılanacaklardır. Basın özgürlüğü üzerine asılan demokles kılıcı gibi duran Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması Yasası’nın yeniden düzenlenmeye ihtiyacı olduğu ortadır.
Para karşılığı vatandaşlık dağıtılması hiç kimsenin özel hayatı sayılamaz. Tersine kamusal hayatı doğrudan ilgilendiren bir konudur.
“Özgür basın demokrasinin vazgeçilmezidir”
Kıbrıslı Türk toplumu ve bu toplumun siyaset kurumu böylesi çirkin bir konuyu kamuoyunun gündemine getiren gazetecileri hapse mahkum etmek yerine, teşekkür borçludur.
En başta, Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması Yasası’nın hazırlanıp Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesinde başı çeken Cumhuriyetçi Türk Partisi olmak üzere Meclis’te temsil edilen tüm parti ve Milletvekillerine düşen görev, söz konusu yasanın basın özgürlüğünü ortadan kaldıran maddelerini değiştirecek şekilde yeniden düzenlemesi için ivedi olarak harekete geçmesi gerekmektedir.
Özgür basın demokrasinin vazgeçilmezidir. Özgür basın yoksa adalet de yok olur.”