Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Yönetim Kurulu üyesi Melek Arabacıoğlu, gazetecilerin yaşadıkları sıkıntılara ses vermediği ve misyonunu kaybettiği gerekçesiyle birlikten istifa etti
Arabacıoğlu: Ali Cansu tarafından engellendik
Sosyal medya hesabından istifasını duyuran ve gerekçelerini açıklayan Arabacıoğlu, gazetcilerin yaşadıkları sıkıntılara ses çıkarmak ve mücadele etmek istediklerini ancak KTGB YK Başkanı Ali Cansu tarafından engellendiklerini söyledi.
Arabacıoğlu’nun açıklaması şu şekilde:
“GEREKÇELİ İSTİFA DİLEKÇESİ
Ben aşağıda imza sahibi olan ve 7.11.2020 tarihinde üyeler tarafından yapılan seçim neticesinde, KTGB Yönetim kurulu üyeliğine seçilen ve göreve başlayan Melek Arabacıoğlu.
Bugün itibariyle, Yönetim Kurulu üyeliğinden ve KTGB’deki diğer tüm görevlerimden istifa ettiğimi bilginize sunarım.
Gerekçe:
Beni istifa noktasına getiren olayları açıklamayı da KTGB’nin geleceği ve ülke gazeteciliği açısından önemli ve gerekli görmekteyim;
Göreve başladığım ilk günden itibaren KTGB’nin misyonunda da yer alan, ifade özgürlüğü, barış gazeteciliği, basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü noktasında çalışmalarda bulunmak ve katkı koymak üzere yola çıktım.
Zaman içinde gelişen olaylar ve Kıbrıs Türk basını üzerinde artan baskılar sonrası gazetecilerin görevlerini yaparken karşılaştıkları sorunları, gerek toplantılarda gerekse diğer tüm mecralarda yk üyelerine türlü şekilde aktarmama ve müdahale etmeliyiz dememe rağmen, birkaç üye arkadaş dışında bu konuda mücadele eden olmadığı gibi ben ve benim gibi düşünen arkadaşlarımın da mücadele etmesi ve açıklama yapması başkan Ali Cansu tarafından engellenmiştir..
Bunları örnekleyecek olursak;
*Basının maruz kaldığı baskılara sessiz kalınması,
*Tehditlere karşı herhangi bir duruş sergilenmemesi,
*Siyasiler tarafından hedef gösterilen meslektaşlarımız için ses verilmemesi,
*Gazetecilerin uğradığı hakaret ve haksızlıklara karşı tepki gösterilmemesini sayabilirim.
Bu noktada gerek Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Ali Cansu’ya gerekse diğer üye arkadaşlarımıza, ‘Sessiz kalarak KTGB’nin misyonuna aykırı davranıyorsunuz dediğimde ise sayın başkan tarafından “Her şeye açıklama yapılmaz, bizi ilgilendirmez, gereği yok, onlar zaten aktif gazeteci mi?” gibi ifadelerle olayın geçiştirildiğini gördüm.
Oysa daha önceki dönemlerde yapılan ve baskıları kınayan onlarca açıklama ve basın bildirisi yayınladığını görmek için sadece başkanı olduğu KTGB’nin resmi internet sitesine bakması yeterliydi.
Bu örnekler daha da çoğaltılır ama beni bugün bu istifayı yazmaya iten nokta basın özgürlüğüne yapılan her müdahalede sayın başkanın ve birkaç YK üyesinin sessiz kalmayı tercih etmesi ve üyelerinin haklarını savunmaktan çok uzak bir duruş sergilemesidir.
Bu duruş benim için bardağı taşıran son nokta olmuştur.
Bunu değiştirebilmek ve ‘KTGB’nin gerçek misyonuna’ uygun şekilde hareket edilmesini sağlamak için 6 aydır büyük bir çaba göstermekte ve her seferinde meslektaşlarımızın arkasında olduğumuzu bildiren açıklamayı yapmak konusunda ısrarda bulunmama rağmen bu talebimin ne yazıktır ki yönetim kurulu başkanı tarafından “Her şeye açıklama yapamayız” denilerek reddedilmesi benim için kabul edilebilir bir durum asla olamaz.
Bugün geldiğimiz noktada bu uyarılarım dikkate alınmadığı gibi bir yönetim kurulu üyesi olarak, oy birliği ile alınan ve karar defterine geçen kararlarımızın dahi uygulanmadığını bizzat görüp gerekli tepkiyi koydum. Ancak maalesef tarafıma inandırıcı bir açıklama yapılmayarak her şeyde olduğu gibi bunda da bir geçiştirme yapıldığını gördüm.
Kurulduğu ilk günden bu yana, meslektaşlarımızın güven beslediği, arkalarında bir güç olarak hissettiği, gerek hükümetlere gerekse güç odaklarına karşı baskı unsuru oluşturan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, şu an bu misyonunu yerine getirmekten çok uzak bir başkan ve yönetim kurulu tarafından yönetilmektedir.
Bilinmesini isterim ki ben ve benim gibi aktif görevde olan tüm gazeteci arkadaşlarım, ‘Mesleğimizi yaparken yaşadığımız sorunlar karşısında arkamızda gerekli desteği ve gücü, üyesi olduğumuz KTGB’den göremiyorsak neden hakkımızın savunulmadığı ve destek görmediğimiz bir birliğe üye olalım?’ sorusunu kendimize sormaktayız.
Basın çalışanlarına yakın tarihin en büyük baskı, tehdit ve örgütlü saldırısı yapılırken KTGB’nin misyonuna aykırı bu duruşun, bu yönetimle ve bu şekilde devam edeceğini görmek basın kartı sahibi bir üye ve bir gazeteci olarak beni utandırmaktadır.
Yukarda belirttiğim ve daha sayamadığım birçok nedenle, yıllardır “Basın Özgürlüğünü” savunan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin düşürüldüğü bu aciz ve pasif duruma daha fazla ortaklık etmeyi reddediyorum.
İstifa dilekçem KTGB Genel Sekreterine iletilmiş olup aynı dilekçe Onur Kurulu ve Denetleme Kuruluna da iletilmek üzere birlik sekreterliğine teslim edilmiştir”