Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı TC’nin müdahaleleri üzerine yaşanamayan tartışmaları değerlendirdi
Kanatlı: Adı geçen ajanlar her seçim bu coğrafyada cirit atmakta
Kanatlı “Daha önce de Derviş Eroğlu bile ‘ajanlar peşimde’ demiş, sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylıktan çekilmişti, bunu müdahale sınıfına koymayanlar çok oldu. Adı geçen ajanlar her seçim bu coğrafyada cirit atmakta ama onları bizden biri saydığımızdan olsa gerek, müdahaleden saymıyoruz” dedi.
Kanatlı “Başka coğrafyada olsa dün yayınlanan rapor ile ilgili en azından Milli İstihbarat Teşkilatı faaliyetleri ile ilgili bir kımıldanma olurdu, buzdağını yok sayma genel eğilimi devam ediyor. Bir süredir Türkiye’deki siyasal ilişkileri içinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan iç ve dış ilişkilere etki eden özel olarak donatılmış bir aparat işlevi görmektedir” dedi.
Kanatlı: Terör örgütü mensubu adı altında onlarca kişi tutuklanıyor
Birçok kritik konunun altından Hakan Fidan çıktığını söyleyen Kanatlı, ” Yeni MİT genel merkezi açılışında Erdoğan bunun tüm işaretleri vermiş, bugüne kadar MİT’in yasadışı yaptığı işlerin de yasallaştırılma sürecinde olunduğunun ‘müjdesi'(!) verildi” dedi.
Kanatlı, “Kıbrıs’ın kuzeyinde polis genel müdürlüğünde atanmış bir MİT temsilcisi olduğu defalarca yazıldı, kimse de yalanlanmadı. ‘Terör örgütü mensubu avı’ adı altında onlarca kişi tutuklanıp Türkiye götürülmekte, buranın yasaları gereği eğer haklarında gerçekten somut kanıt varsa, herhangi bir terör örgütü ile ilişkisi somut olarak ispatlanabiliyorsa mahkeme kararı ile sınır dışı edilmeleri gerekirken bu zahmete girme ihtiyacı duyulmuyor, bizim basın yayın organları da zaten bunları yerel haber olarak takip etmiyor, genellikle Ankara merkezli devlet destekli haber kaynaklarından kopyalayıp haber yapıyor” dedi.
“Raporda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın marifetleri anlatıldı”
Son çıkan raporda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın marifetleri anlatıldığını, ajanlarının Kıbrıs’ın kuzeyinde neler yaptığını ilk elden tanıklar tarafından ortaya konduğunu söyleyen Kanatlı, bu konulara dair resmi açıklama olmadığını, meclislisin de umursamadığını ifade etti.
Kanatlı, “Herhalde milletvekillerinin beklentisi, kendileri ile ilgili işlem yapıldığında tepki koymak olacaktır. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ekibinin operasyonları araştırılmalıdır diyeceğiz ama bunu yapacak bir irade bu coğrafyada yoktur” dedi.
Raporda deniyor ki:
Gürçağ yaptığı açıklamada, Eylül ayı başında Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı için Türkiye tarafından uygun bulunmamasının ardından, 17 Eylül 2020 tarihinde Ahmet isimli MİT temsilcisinin kendisini aradığını ve üst düzey amirleriyle görüşme konusunda kendisini davet ettiğini ifade etti.
Gürçağ, kendileriyle kamuya açık bir yerde buluşmak istemesi üzerine Girne Archway Restoran’da randevulaştıklarını anlattı. Gürçağ, anlaştıkları restorana gittiğinde MİT mensubu olduğunu belirten bir kadından toplantının Merit Park Hotel’e alındığını öğrendiğini ifade ederek, gittikleri Merit Park Hotel’deki restoranda, başka müşteri ve masanın olmadığı bir ortamda, kendilerini Ankara’dan gelen MİT Dış Operasyonlar Başkanı Kemal, MİT Yunanistan ve Kıbrıs Bölüm Başkanı Ali ve Uzman Hakan olarak tanıtan kişilerle karşılaştığını söyledi.
Basına sadece elçinin orada olduğunun yansımış olmasına rağmen, o toplantıda Kolordu Komutanı ve buradaki MİT (Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı) sorumlusunun da bulunduğunu belirten Akıncı, toplantıda ‘Türkiye Cumhuriyeti kesinlikle Tatar’ı istiyor. Akıncı’yı istemiyor. TC için bu bir beka sorunudur. Siz de Tatar’ın seçilmesi için uğraşacaksınız’ denildiğini kaydetti.
Akıncı, UBP’nin seçimde taşeron rolü oynadığını belirterek, seçimi asıl yönetenlerin, TC adına hareket ettiğini söyleyen güçlendirilmiş bir Milli İstihbarat Teşkilatı ekibi olduğunu kaydetti. Akıncı, bahsi geçen MİT ekibinin halen Kıbrıs’ta olduğunun söylendiğini, UBP kurultayına yönelik müdahalenin de yine aynı ekip tarafından yapıldığını duyduklarını söyledi.
Denktaş, 4 Eylül 2020’de Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamadan 3 gün önce, Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı temsilcileri ile görüştüğünü kaydederek, bir arkadaşının evinde yapılan görüşmede, kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan bir kişinin kendisine, “Eğer adaylıktan çekilirseniz Türkiye ile kuramadığınız ilişkileri (Recep Tayyip Erdoğan ile) bundan sonra kurabileceksiniz” dediğini de söyledi.
Kişmir, otelde görüştüğü kişilerin Akıncı’ya şunu aktarılmasını istediğini de söyledi: “Seçilsin ya da seçilmesin seçim sonrasında elimizde bir liste var. Bütün Türkiye düşmanları ve ajanlarını biliyoruz. Hepsini Türkiye’ye kaldıracağız”
YKP olarak, daha önce AKP aday adayı de olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın son seçimlerde Kıbrıs’ın kuzeyinde yaptırdıkları, MİT’in seçimlere müdahalesi konularında Türkiye’deki dostlarımızı, yoldaşlarımızı soruşturma açılması için girişim yapmaya çağırırız.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin Kıbrıs’ın kuzeyindeki seçimlere ilk müdahalesi değil, 1981 hala hatırlanmakta, 1990 seçimlerindeki müdahaleler meclis raporu haline geldi, şimdikiler de yeniden raporlandı, kendimize sormamız gereken soru Titanik batarken buzdağına yokmuş muamelesi yapıp Ankara havası dinleyip her şey yolunda diyenlerin coğrafyasında yaşamaya devam mı etmek istiyoruz?