Doğu Akdeniz Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Kıbrıs’ın kuzeyinde 2020 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili hazırlanan ‘Müdahalenin İstihbarat Tablosu‘ isimli raporla ilgili DW Türkçe‘nin sorularını yanıtladı
Sözen: Bu tepki daha çok seçimlerde sandığa yansıyacaktır
Prof. Dr. Sözen‘e göre, bu müdahalelerin belge ve anlatımlarla ortaya dökülmesi, adada büyük bir etki yaratmayacak.
Sözen, “Ama Kıbrıs Türk halkının büyük bir bölümü, sadece sol kesim değil. Hatta aralarında Kıbrıs Türk milliyetçisi olan kesimlerde de bu müdahaleler çok sıcak görülmüyor. Bir tepki olduğunu söyleyebilirim. Bu tepki daha çok seçimlerde sandığa yansıyacaktır” dedi.
“Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörüdür”
Sözen, Ankara’nın izlediği Kıbrıs politikasının uzun vadede Türkiye’nin hayrına olmayacağını görüşünü de paylaştı:
“Altında Türkiye’nin de imzası bulunan uluslararası anlaşmalar var. Türkiye Kıbrıs’ta garantör devlettir. Türkiye, 1960 yılında kurulan, iki toplumlu olması gereken Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü, anayasal düzeni, güvenliği ve bağımsızlığının garantörüdür. Bir taraftan ‘Kıbrıs’ta egemen, bağımsız, ayrı bir devlet var’ diyeceksiniz, diğer taraftan da bu egemen devletin ne egemenliğine ne de yargısına, başka bir şeyine saygı göstererek müdahale edeceksiniz. Bu çok tutarsız bir durum. Uluslararası ilişkiler prensiplerine göre de iyi bir emsal teşkil etmez”
Neler olmuştu:
Kıbrıs’ın kuzeyinde 2020 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ankara hükümeti tarafından yapıldığı iddia edilen müdahalelerle ilgili hazırlanan rapor yayımlandı.
Cumhurbaşkanlığı raporu hazırlayanlar için ‘Dış güçler, FETÖ’cüler’ açıklamasını yaptı.
Mine Yücel, Abdullah Korkmazhan, Orhan Erönen, Mine Atlı ve Derya Beyatlı tarafından hazırlanan raporun raportörlüğünü Tacan Reynar yaptı.
Röportajın tamamı için TIKLAYIN