KıbrısManşetSiyaset

Erhürman: Toplu iş sözleşmesi hakkını tamamen ortadan kaldırıyorsunuz






İş (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın ivedilikle Meclis’te görüşülmesi talebi, genel kurulda yaşanan tartışmaların ardından Başbakan Ersan Saner tarafından geri çekildi

Erhürman: Toplu iş sözleşmesi hakkını tamamen ortadan kaldırıyorsunuz

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında yaptığı konuşmada, İş Yasası ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle, toplu iş sözleşmesi hakkının tamamen ortadan kaldırılacağını söyledi.

Yapılmak istenen değişikliğin “tasarruf tedbiri” olarak sunulmasını eleştiren Erhürman, toplu iş sözleşmelerinin işçiyi koruduğunu ve bu yüzden de dünyanın birçok yerinde yenisi imzalanana kadar eskisinin geçerli olduğunu belirtti.

Erhürman, işverenin güçlü olduğunu ve kendi istekleri olmazsa toplu iş sözleşmesini imzalamamakla çalışanı tehdit edebileceğini kaydederek, “Açık bir şekilde işçilerin hakkını bırakın geriye götürmeyi, ortadan kaldırıyorsunuz” dedi.

Erhürman, 4’lü hükümet döneminde protokolü imzalamama nedenlerinin bu madde olduğunu da sözlerine ekledi.

Denktaş, ülkedeki sendika anlayışını eleştirdi

Demokrat Parti (DP) Milletvekili Serdar Denktaş, İş Yasası ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası ile ilgili murat edilenle sunulan arasında fark olduğunun anlaşıldığını kaydederek, “Erteleyin oturup konuşalım, düzgün bir hale getirelim” dedi.

İşçilere verilen hakların büyük çoğunluğunun sağ hükümetler döneminde verildiğini savunan Denktaş, ülkedeki sendikal anlayışa da eleştiri getirdi.

“Kamuda örgütlü sendikal yapıda, güçlü olan sendika, güçsüz olan yöneticilerdir” diyen Denktaş, sendikalarda “Bulacan annem, verecen annem” anlayışının hâkim olduğunu söyledi.

İşçi adı altında devlette memurluk yapanlar olduğunu ve bu kişilere bayramlık, giysi yardımı gibi ödeneklerin verilmesinin doğru olmadığını kaydeden Denktaş, sendikal yaşama bir düzenleme getirilmesinin şart olduğunu belirtti.

Erhürman: Müsaade etmeyiz

Denktaş’ın ardından yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kamu ya da belediyelerde imzalanmış bazı toplu iş sözleşmelerinin arzu edilenin ötesine geçmiş olabileceğini ancak toplu iş sözleşmesi hakkının ortadan kaldırılmasının doğru olmayacağını söyledi.

Erhürman, “Bu öneriyi geri çekin, Sayın Bakanın (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman) murat ettiğinin de bu olmadığını görüyoruz.

Sendikalarla içinde bulunduğunuz ekonomik dönemle ilgili görüşeceksiniz görüşürsünüz ama insanların toplu iş sözleşmesi hakkını ellerinden alamazsınız. Bu ülkede buna izin vermeyiz.

İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmelerinde var olan bir hakkı, iki tane yasa tasarısıyla ortadan kaldıramazsınız. Buna kesinlikle müsaade etmeyiz.

Akıl yoluna gelip bunu geri çekmenizi bekliyorum” şeklinde konuştu.

Özyiğit: Gerekirse sokakta mücadeleyi sürdürürüz

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit de İLO Sözleşmelerine işaret ederek, toplu iş sözleşmelerinin yenisi imzalanana kadar eskisinin geçerli olduğuna işaret etti.

Özyiğit, hükümetin bu konudaki inadından vazgeçmemesi halinde, sendikalar ve çalışanlarla beraber, gerekirse sokakta mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Saner, İvedelik kararlarını geri çekti

Yapılan eleştiriler üzerine, Başbakan Ersan Saner, daha geniş çaplı tartışılması için her iki tasarı ile ilgili ivedilik taleplerini geri aldıklarını açıkladı.

Özersay: İtiraz edilen ivediliği değil içeriği

Daha sonra söz alan Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, İş Yasası ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası ile ilgili itirazın ivediliğe değil, içeriğe olduğunu vurgulayarak, tasarruf tedbirlerinin hak budaması şeklinde değil de genel olarak bir tasarruf paketi şeklinde ortaya konması halinde değerlendirilebileceğini söyledi.

Oğuz: Anomali giderildi

Ardından Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısının ivediliği görüşüldü ve tezkere oybirliği ile kabul edildi.

Konuşmasında Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarının genel gerekçesini anlatan Maliye Bakanı Dursun Oğuz, emekliye ayrılan belediye başkanlarının emeklilik maaşlarının Maliye Bakanlığı tarafından karşılanması konusunda ortaya çıkan anomalinin giderildiğini ve maaşların Maliye Bakanlığı tarafından ödeneceğini kaydetti.

Vasiyetnameler ve Veraset (değişiklik) yasasının ivediliği kabul edildi

Genel kurul daha sonra evlilik dışında doğan çocuklarla ilgili bazı düzenlemeleri içeren Vasiyetnameler ve Veraset (Değişiklik) Yasası’nın ivediliği görüşüldü ve tezkere oybirliğiyle kabul edildi.

Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Yasemi Öztürk, Aile Yasası’ndaki düzenlemelere paralel düzenlemeler yapılması gerektiği için söz konusu yasada değişiklik çalışması yaptıklarını anlatarak, bu düzenleme ile evlilik dışı doğan çocukların da miras gibi konularda hak sahibi olacağını anlattı.

Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması
(değişiklik) yasa önerisinin ivediliği reddedildi

Genel kurul daha sonra Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin ivediliğini görüşüp,  oyçokluğuyla reddetti.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ivedilik talebiyle ilgili konuşmasında, yasanın uygulanmasında Avrupa Birliği İnsan Hakları Mahkemesi’nin ne dediğine bakılması ve polis içinde yaygın bir eğitim gerektiğine vurgu yaptı.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise, basın özgürlüğüne değinerek, vatandaşlıklarla ilgili ortaya çıkan bir ses kaydı nedeniyle gazetecilerin soruşturulmasını eleştirdi.

Berova, tereddütlerini söylerken UBP olarak red oyu kullanacaklarını bildirdi

UBP Milletvekili Özdemir Berova, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması (Değişiklik) Yasa Önerisi ile ilgili tereddütleri olduğunu ve UBP olarak red oyu kullanacaklarını kaydetti.

CTP Milletvekili Doğuş Derya, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması (Değişiklik) Yasa Önerisi’nde yasa dışı kayıt yapmanın suç olduğunu ama bunun bir gazetecinin eline geçmesi halinde gazetecinin bunu incelemesinin suç olmadığını belirtti. 

HP Genel Başkanı Kudret Özersay ise, özel hayatın gizliliği ile basın özgürlüğü arasında denge kurulması gerektiğini vurguladı ve HP olarak yasa önerisine destek vereceklerini belirtti.

Özyiğit: Ülke yangın yeri Sn. Tatar saray peşinde

Güncel konuşma yapmak üzere ilk sözü alan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ABD Başkanı Joe Biden ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü görüşmesinden beklentisinin Kıbrıs konusunda yeniden masaya dönülmesi olduğunu vurguladı.

Pandeminin hala devam ettiğini hatırlatan Özyiğit, planlı bir aşılamayla riskin azaltılmasını istedi. Özyiğit, kapıların açıldığını ancak ekonomide beklenen hareketliliğin yaşanmadığını da kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’ya yakıt ihalelerini neden iptal ettiklerini de soran Özyiğit, Arıklı’yı Mağusa surlarına dikilen bayrağın indirilmesi hususunda yaptığı “eller kırılır” açıklaması nedeniyle eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a da eleştiriler yönelten Özyiğit, “Ülke yangın yeri, Sayın Tatar saray peşinde” dedi.

“Bu araştırma meclis tarafından yapılmalıydı”

Özyiğit Tatar’ı basına yönelik olarak kullandığı “dış mihrakların uzantısı” ve “komplocu” gibi yakıştırmalar nedeniyle de eleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik müdahalelerle ilgili ortaya çıkan rapora da değinen Özyiğit, “Bu araştırma Meclis tarafından yapılmalıydı” dedi.

Özersay: Çanakkale kampları yapılabiliyorsa, telafi eğitimi de yapılabilir

HP Genel Başkanı Kudret Özersay, “Hükümetin Halleri” konulu güncel konuşmasında, yüzyüze eğitim yapılamamasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek, bir telafi uygulaması yapılması gerektiğini kaydetti.

Telafi uygulamasının bu yaz döneminde başlaması gerektiğini söyleyen Özersay, “Çanakkale kampları yapılabiliyorsa, telafi eğitimi de yapılabilir” dedi.

Aşı planlamasında öğretmenlerle ilgili bir söz verildiği, bir taahhütte bulunulduğunu kaydeden Özersay, “Eğitimi sonradan yine kesintiye uğratmayalım” uyarısında bulundu.

Özersay’dan Arıklı’ya: Biraz edep

Ülke genelinin aşılanması ile ilgili olarak da çelişkili açıklamalar yapıldığını savunan Özersay, toplumun yüzde kaçının aşılandığı ile ilgili farklı rakamlar ifade edildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’yı Mağusa surlarına dikilen bayrağın indirilmesi hususunda yaptığı açıklamayı da eleştiren Özersay, tartışmanın bayrakla ilgisi olmadığını, amacın  gündem değiştirmek olduğunu savundu.

Arıklı’nın piyasayı ucuzlatamadığı için gündemi değiştirmeye çalıştığını ve çok da kötü bir dil kullandığını kaydeden Özersay, “Siz bakansınız, devleti temsil ediyorsunuz. Sizi devletin itibarını zedeleyecek tavırlardan kaçınamaya davet ederim.

Biraz edep. Lütfen yapmamaya özen gösterin yaptıktan sonra özür dilemeye değil” ifadelerini kullandı.

Özersay: Hellim konusu polislik olacak

Bakanlar Kurulu kararı ile satın alınıp dağıtılan hellimlerle ilgili “Halkın parası ile hellim satın aldınız, UBP olarak dağıttınız” iddiasını yineleyen Özersay, hellimlerin UBP örgütleri tarafından dağıtıldığını savunarak, konunun polislik olacağını belirtti.

Çavuşoğlu: Dağıtım belediyeler, Kaymakamlıklar
ve Muhtarlar yardımıyla yapıldı

Özersay’ın hellim dağıtımı ile ilgili iddiası üzerine söz alan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, hellimlerin UBP örgütlerince dağıtıldığı iddiasını reddetti.

Çavuşoğlu, süt üreticilerini desteklemek amacıyla 3 milyona kadar hellim alınması ve halka dağıtılması yönünde bir karar verdiklerini ve bu dağıtımı belediyeler, kaymakamlıklar ve muhtarlar yardımıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.

Çavuşoğlu’nun yanıtı üzerine HP Genel Başkanı Kudret Özersay, hellimlerin UBP örgütlerince dağıtıldığı iddiasını yineleyerek, UBP örgütlerinin hellim dağıttığı 5 bölgenin adını Çavuşoğlu’na verdiğini söyledi.

Denktaş: Konu dağıtımı değil, bu kadar çok insanın
muhtaç duruma gelmiş olmasıdır

Konuyla ilgili konuşan DP Milletvekili Serdar Denktaş ise, “Burada hellimin nasıl dağıtıldığından çok, bu kadar insanın muhtaç duruma gelmiş olmasıdır konuşulması gereken” dedi.









Başa dön tuşu