Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın temsilcisi Avukat Mine Atlı katıldığı bir tv programında seçimlere yönelik soruları cevapladı
Atlı: Akıncı göreve geldi, çözüm süreci hareketlendi
Cumhurbaşaknı Akıncı’nın göreve gelmesiyle çözüm sürecinin hareketlendiğini, 50 yılın ardından çözüm için 5’li konferansın yeniden ilk kez toplandığını, Berlin’in toplantısının öneminin ise geçtiğimiz günlerde Guterres’in açıklamasıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirten Atlı, 11 Ekim seçimlerinin ardından sürecin yeniden hareketleneceğini ifade etti.
Gayrı resmi 5’li toplantıyla beraber sürecin Berlin zirvesinde kaldığı yerden devam edeceğini belirten Atlı, “Hedef, Berlin’de ortaya çıkanlar doğrultusunda çözüm sürecini tamamlaktır. Sayın Guterres bunun için irade, cesaret ve azmin gerekli olduğunu söylüyor. Bu özelliklerin tümü zaten Sayın Akıncı’da var” dedi.
BM raporlarının bazı çevrelerin federal çözüm arayışının bittiği iddialarını doğrulamadığını belirten Atlı, Akıncı’nın Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde iki kurucu devlete dayalı bir çözüm ve uluslararası hukuk temelinde kendi özgün kimlik ve kişiliğini koruyarak çağdaş bir yaşam sürmesini sağlamak için mücadele ettiğini, halkın da bu mücadelesinde Akıncı’nın her zaman yanında olduğunu vurguladı.
Çözüm odaklı siyasetin her konuda çözüm için çalışmak anlamına geldiğini, Akıncı’nın da Doğu Akdeniz’deki gerginliklerin diplomasi ve müzakere yoluyla çözülmesini öngören bir lider olduğunu belirten Atlı, böylesi gergin bir ortamda, Kıbrıs Türk toplumu liderinin diplomasi ve diyalogdan yana olmasının önemli olduğunu söyledi.
“Bağımsız ve Tarafsız Cumhurbaşkanı”
“Liderlik, inandığın ve doğru olduğunu bildiğin konularda, toplum yararına olacak şekilde hareket etmektir” diyen Av. Mine Atlı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da Pandemi döneminde tam da buna uygun şekilde hareket edip liderlik yaptığını vurguladı.
Akıncı’nın anayasal yetkileri çerçevesinde öneri, uyarı ve tespitleriyle her gereken aşamada rehberlik ve yol göstericilik yaptığını, gerektiğinde de inisiyatif üstlendiğini belirten Atlı, Akıncı’nın toplumun ortak çıkarlarını savunduğunu kaydetti ve “Bu süreçte bağımsız ve tarafsız bir cumhurbaşkanının ne derece önemli olduğunu toplum olarak tecrübe ettik” dedi.
Atlı, Cumhubaşkanı Akıncı’nın tarafsız ve bağımsız kimliğini, Ombudsman, Kamu Hizmeti Komisyonu ve YÖDAK atamalarında somut şekilde ortaya koyduğunu da anımsattı.
“Kendimize has yapımız var”
Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Türkiye ile ilişkiler konusundaki vizyonunun, iki bağımsız devletin karşılıklı saygıya dayalı ilişkisi olduğunu belirten Atlı, “Türkiye ile ilişkilerin kötü olmasını kim isteyebilir ki? Böyle bir şey söz konusu bile olamaz.
Bununla beraber Kıbrıs Türk halkının da kendine has yapısı, demokratik, laik ilkeleri var. Kıbrıs Türk halkı, bazı siyasi konularda ayrışsa bile demokrasi anlayışı ve ifade özgürlüğünde birleşir” dedi.
“11 Ekim’de cevap, güven ve kararlılıkla verilecek”
Kıbrıs Türk halkının sandığa giderek 11 Ekim’de güven ve kararlılıkla Cumhurbaşkanı Akıncı’yı destekleyeceğini açık bir biçimde gördüklerini belirten Atlı, önümüzdeki döneme dair katılımcılığın daha da güçlendirilmesi ve her alanda aktif katılımın büyük önem taşıyacağına değindi.
Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini belirleme ve kendi özgün kimliği ile var olma isteğini gösterdiğini kaydeden Mine Atlı, halkın sandığa gidip oy vermenin marketten ekmek ve süt almak kadar önemli olduğunun bilincinde olduğununu da sözlerine ekledi.
Atlı, “Sonucu izleyip saygı duyması gerekenlerin taraf olmaya yönelik çalışmaları var. Bunlar doğru yaklaşımlar değildir. Bu ülkede yaşayan insanların iradesine ve demokrasisine saygı esas olmalıdır. 11 Ekim’de cevap, güven ve kararlılıkla verilecektir” dedi.
