Kıbrıs Cumhuriyeti, kamu borcu artan AB ülkeleri arasında 3’üncü sıraya yerleşti
IMF ise Kıbrıs Cumhuriyeti’ni turizm sektörü ve sektör işletmelerinin bankalardaki kredi borçları nedeniyle en riskli ülke gördüğünü açıkladı
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından önceki gün yayımlanan son raporda da Güney Kıbrıs, turizm sektörü ve sektör işletmelerinin bankalarda bulunan kredi borçları nedeniyle AB içerisindeki ekonomisi en kırılgan ülkeler arasında birinci sırada konumlandırıldı.
“Turizm ve bağlı sektörlerde batık kredi riski arttı”
IMF teknokratları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “turizm ve bağlı sektörlere verilen kredilerin bankaların “Tier 1 Capital” kategorisinin yüzde 46’sını oluşturduğuna dikkat çekerek bu durumun batık kredi riskini artırdığına vurgu yaptı.
Ülke turizminin tamamen yabancı turiste bağımlı olduğuna, oranı çok düşük olan iç turizmin de açığı kapatmaya yetmediğine dikkat çekilen raporda, İngiltere, Rusya ve İsrail’in Kırbıs Cumhuriyeti’nin turist piyasasında en üst sırada olmasının, gelişmesini bu ülkelere bağımlı kılan Rum turizmini çok kırılganlaştırdığı vurgulandı, turist piyasasını çeşitlendirilmesi tavsiye edildi.
Rum ekonomisinin, turizme çok bağımlı olduğu, bunun da ekonomiyi, yeni tip koronavirüs şokuna karşı daha da kırılganlaştırdığı vurgulandı.
“Piyasada çok fazla kara para var”
Öte yandan Politis “Ekonomide Çok Fazla Kara Para” başlıklı haberinde “Kıbrıs Bankası” tarafından yapılan iç analizin ekonomide çok büyük ölçüde kayıt dışı para dolaşmakta olduğu sonucunu gözler önüne serdiğini bildirdi.
Habere göre analizde, Rum hane halkının en az üçte birinin gelirinin yüzde 25’lik bölümünü nakit aldığı, yani gelirin bu bölümünün vergi açısından beyan edilmediği saptandı.
Güney’de maaşların nakit ödenme (yüzde 16) oranının Euro bölgesi ortalamasının iki katı olduğuna, bunun da kayıt dışı ve kaçak işçi oranının büyüklüğünü gösterdiğine dikkat çekildi.
Bu durumun işçi istismarı, sosyal sigorta, haklar ve genel olarak vergi kaçakçılığı gibi diğer konulara korkunç etkileri yanında girişimlerin finansmanını ve genel olarak para-finans sistemini olumsuz etkilediğine vurgu yapıldı.
