Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nın (KTAMS) 37. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Güven Bengihan, UBP-DP-YDP Hükümeti‘nin halk düşmanı olduğunu, biat ederek değil, direne direne mücadeleye devam edeceklerini söyledi
Bengihan: Krizin faturası emekçilere kesilmiştir
KTAMS’ın, çalışanların ekonomik, demokratik ve sosyal haklarının korunması ve geliştirilmesi için her zaman en ön saflarda yer aldığını vurgulayan Bengihan, son 3 yıllık süreçte hem dünyada hem de ülkede olağan dışı gelişmeler yaşandığını hatırlattı.
Bengihan, “Gerek Covid-19 süreci gerekse TL’nin döviz karşısında değer kaybı, ülkemizde hem ekonomik hem de sosyal krizlere neden olmuştur. Bu krizler nedeniyle de en çok sendikasız ve örgütsüz özel sektör emekçileri mağdur olmuştur ve krizin faturası yine emekçilere kesilmiştir” dedi.
“Halk düşmanı gibi iğneden ipliğe zam yaptılar”
Bengihan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Başbakanlığı döneminde, pandemi sürecinde uygulanan yanlış ekonomi politikaları ve sermaye yanlısı kararlarla ülkenin kaosa sürüklendiğini belirtti.
Bengihan, “Halkın alım gücünü yükseltmesi ve temel tüketim maddelerinin ucuzlatması gerekirken, halk düşmanı gibi hareket ederek ve iğneden ipliğe zam yaparak halkı fakirleştirmişlerdir” dedi.
“Emekçi ve işsizler açlığa mahkum edildi”
Ülkenin kıt kaynaklarının, hükümet tarafından yandaşlarına kaynak olarak kullanıldığını hatırlatan Bengihan, buna karşın pandemide 5 bin iş yerinin kapandığını, 50 bin çalışanın ise işsiz bırakıldığını vurguladı.
Bin 500 TL gibi bir rakamla özel sektör emekçilerinin ve işsizlerin açlığa terk edildiğini ifade eden Bengihan, “Emekçileri bin 500 TL’ye mahkum edenler, bu paraya başvuranlar içinden bile 10 bin emekçi kapsam dışı bırakmıştır. Ama sermaye kesiminin sigorta mükellefiyetleri için aylık 36 milyon TL’lik sigorta primini Maliye Bakanlığı üstlenmiştir” dedi.
“Sendikamız pandemide de büyümeye ve örgütlenmeye devam etti”
Azınlık Hükümeti‘nin, emekçi düşmanı ve sermaye yanlısı olduğunun altını çizen Bengihan, KTAMS‘ın bu dönemde, de dayanışma duygularıyla gerek halka gerekse çalışanlara kendi imkanları dahilinde destek olduğunu hatırlattı.
Bengihan, “Belediyelerle işbirliği yaparak gıda yardımı yaptık, işsiz kalan emekçilerimize maddi yardım yaptık. Sorumlu sendikacılık örneği gösterdik. Sendikamız pandemiyi bir mazeret olarak görmedi, büyümeye ve örgütlenmeye devam etti” dedi.
Bengihan son olarak şunları kaydetti:
“Lefke Avrupa Üniversitesi‘nde (LAÜ) referanduma giderek, oradaki emekçileri bünyemize kattık.
Vakıflar Bankası’nda da tüm faşizan müdahalelere rağmen zaferle çıktık.
Dost sendikalarla omuz omuza vererek, emekçilere yapılan tüm saldırılara karşı mücadele verdik.
Bu mücadeleyi de sadece memleket gailesi içinde verdik.
2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine AKP müdahale etmiş ve şekillendirmiştir.
Buna da tepkimizi gösterdik.
Ancak bu halk düşmanı hükümet İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü çerçevesinde, çalışanların Toplu İş Sözleşmesi düzenini bozmak için çeşitli yasa tasarılarını gündeme getirmiştir.
Tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Adım atarlarsa genel grevle hayatı durduracağımızı söyledik..
Kıbrıs Türk kimliğinin yok edilmesine yönelik, partizanca ve siyasi emeller uğruna yurttaşlık dağıtılıyor.
Bu hükümet, Kıbrıs Türk halkını kendin ülkesinde azınlık durumuna düşürdü.
Bu ülkeye aidiyet duygusu olmayanlara, seçimlerde bu ülkenin kaderini belirle denildi.
Bu hükümete şunu söylüyorum;
Bizler ne dünümüzden vazgeçeriz ne de yarınımızdan,
Ne sevdamızdan vazgeçeriz ne kavgamızdan,
Ne umudumuzdan vazgeçeriz ne yurdumuzdan!
Bu sendika devrimci düşünceyi rehber edinmiş kitle sendikasıdır. Bizler biat ederek değil direne direne kazanacağız“
