Gümrük Çalışanları Sendikası (Güç-sen) Başkanı Abdullah Özdoğan, kamuoyunda ‘Jet Krizi‘ olarak bilinen olayla ilgili, 1 gümrük memuruna 3 ayrı dava okunmasına isyan ederek, birilerinin suçu atacak birini bulamadığından dolayı arkadaşlarını kurban etmeyeceklerini vurguladı
Özdoğan: 1 kişiye 3 dava okundu
Özgür Haber‘de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Özdoğan, 2020 yılının Haziran ayında yaşanan ve kamuoyunda ‘Jet krizi’ olarak bilinen olay kapsamında, polisin tahkikat başlattığını ve olayla ilgili gümrük çalışanlarından da ifade alındığını hatırlattı.
“O gün görevli olan bir arkadaşımızın 3 kez ifadesi alındı” diyen Özdoğan, tahkikat sonucunda bu çalışana ‘göreve riayet etmeme’ ve ‘görev yerinde bulunmama’ gibi 3 dava okunduğunu söyledi.
“Arkadaşımıza bilgi ya da görev verilmedi”
Covid-19 önlemleri çerçevesinde, adaya uçakların gelişinin durmasından dolayı, çalışanların mesai saatlerinde dışında idari bir karar olmadıkça çalışmadığına vurgu yapan Özdoğan, uçak gelmesi halinde de görevlilerin Sivil Havacılık tarafından aranıp görev yerinde olmaları için bilgilendirildiğini belirtti.
Özdoğan, “Bu arkadaşımız hiç bir amiri tarafından görevlendirilmediği için olay günü mesaisi bitince evine gitti.
Sivil Havacılık’tan bir kişi, bu arkadaşımız hakkında ‘Uçak gelebilir’ şeklinde konuştuğu yönünde ifade verdi. O günkü amirler ise bu arkadaşın o gün görevli olarak çağırılmadığı hakkında ifade verdi. Buna rağmen dava okundu” dedi.
“O dönem bu jet skandalında adı geçenler şu an ülkeyi yönetiyor”
Görevli kişilerin on-call çalışma sürdüren kişiler olduğunu belirten Özdoğan, acil durumlarda anında görev yerinde olunduğunun da altını çizdi.
Acele şekilde birilerine dava açılarak ‘biz birilerini yakaladık ve suçluyu bulduk’ denilmeye çalışıldığını vurgulayan Özdoğan, “O dönem bu jet skandalında adı geçenler şu an bu ülkeyi yönetirken, geleceği bilinmeyen ve beyan edilmeyen, görev saatimizde bir bilgimiz olmayan bir uçakla ilgili arkadaşımıza dava açılıyor. O zaman 1 kişi değil tüm çalışanlar hakkında işlem başlatılmalıydı” dedi.
“Bu traji-komik bir olaydır”
Özdoğan, tüm gümrük çalışanlarının aynı sistemde çalışan ve on-call çalışan kişiler olduğunu belirterek, görev olduğunda ve bilgileri dahilinde olduğunda görev yerinde olduklarını, ani durumlarda da görevlerini gerektiği gibi yaptıklarını söyledi.
Özdoğan, “Biz bu olayın peşini bırakmayacağız. Bu traji-komik bir olaydır. Görevlendirilmeyen bir insan, geleceğini bilmediği bir uçak için suçlu bulunursa, bu trajikomiktir” dedi.
“Birileri suçu atacak birini bulamadı diye arkadaşımızı kurban etmeyeceğiz”
Özdoğan sözlerini şöyle tamamladı;
“Havalimanında kayıtlar var. Polis o kayıtları tutar. Polis açsın ve o kayıtlara baksın bakalım hangi yetkili oradaydı, hangi kapıdan giriş yapıldı, hangi isimler kanalıyla bu giriş gerçekleştirildi.
Bu uçağa geliş onayını kim verdi? Bunların hepsi kayıtlıdır. Çalışanları bu olaya kurban seçerek kendilerini iş yapar göstermeleri kabul edilemez.
Biz gümrük memurları olarak zaten bir sürü sorunla uğraşıyoruz. Personel eksikliğimiz var teknik bir sürü sıkıntımız var ama buna rağmen sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.
Birileri suçunu atacak birini bulamadı diye arkadaşımızı kurban etmeyeceğiz”
Neler olmuştu?
Covid-19 salgınından dolayı adaya girişlerin kapatıldığı bir dönemde, Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar beraberindeki grupla özel jeti ile Ercan Havaalanı‘ndan adaya giriş yapmıştı.
Olayın Yenidüzen Gazetesi tarafından ortaya çıkarılmasından sonra dönemin Turizm Bakanı Ünal Üstel görevden alınmıştı.
Ama olayın üzerinden 1 sene geçmiş olmasına rağmen polis raporu hala açıklanmadı.
Haberin tamamı için TIKLAYIN
Özgür Gazete/Özel Haber
