Kayıpların akıbetinin bulunması amacıyla kafatası kemiklerine dayalı yüz rekonstrüksiyonu yönteminin kullanılması konusunun gündeme geldiği belirtildi.
Kayıpların Yüzleri Yeniden Şekillendirilecek
Politis gazetesi “Kayıpların Yüzleri Yeniden Şekillendirilecek(rekonstrüksiyon)” başlıklı haberinde Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu’nun, kafatası kemiklerinden faydalanılarak yüz rekonstrüksiyonu tekniğini kullanan bir bilim grubu ile temas halinde olduğunu yazdı.
Gazete bilim grubunun, bir yüzün özelliklerini tanımlayabileceğini ve öldüğü sırada sahip olduğu (yüz)şekilde sunabileceğini savunduğunu belirtti.
Bu yöntemin, genetik DNA’sı yok olması nedeniyle DNA yöntemiyle kimlik tespiti yapılamayan kayıplar için kullanılmasının yararlı olabileceğinden söz eden gazete Rum Başkanlığı Komiseri Fotis Fotiu’nun, binlerce yıl önce yaşamış ve kazılarda bulunan kişilere ait kemiklerde bu yöntemi kullanan ilgili bilim grubu ile temas halinde olduğunu gazeteye teyit ettiğini yazdı.
Fotiu, karşılaştırma yapmak ve mutlak bir kimlik tespitinin yapılıp yapılamayacağını tespit etmek için, bir yüz rekonstrüksiyon denemesinin yapılacağını söyledi.
Fotiu açıklaması çerçevesinde, Yunan Askeri Mezarlığında saklanan kemik kalıntılarına yönelik kimlik tespit çalışmalarının bugüne kadar sonuç vermediğini belirtti.
Kemik kalıntılarının İspanya’daki 7 uzman atölyeye gönderildiğini belirten Fotiu, kemik kalıntılarının ilaçlanması nedeniyle kalıntılarının DNA’sının bozulduğunu söyledi.
Fotiu, Kayıp Yakınları Komitesi ile görüştü
Haravgi gazetesi, Rum Başkanlığı Komiseri Fotis Fotiu’nun, Pan Helen Kayıp Yakınları Komitesi Başkanı Maria Kalburci ve Komite üyeleriyle bir araya geldiğini belirtti.
Habere göre görüşmede,Türkiye’nin kayıplar konusunun çözümlenmesi çabalarına katkı koyması ve işbirliği yapmasıyla ilgili koşulların yaratılması amacıyla, Kıbrıs içinde ve dışında inisiyatifler üstlenilmesi, ivedi tedbirler alınması gerektiği üzerinde duruldu.
Gerek Fotiu gerekse Kalburci, “uluslararası toplum ve dünyanın güçlü ülkelerinin, Türkiye’nin kayıplar konusunu taktik ve bahaneleri sonsuza dek sürdürmesine olanak tanımasından dolayı duydukları hayal kırıklığını” da dile getirdi.
Fotiu ve Kalburci zamanın kayıp ailelerinin aleyhine işlediğine de dikkati çekti.
