Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, “yapılan manipülasyona, tüm yanlış yönlendirmelere” rağmen Kıbrıs Türk halkının kendisini en iyi temsil edecek kişiyi, kendi iradesiyle seçeceğine inandığını vurguladı.
Kudret Özersay’ın ofisinden verilen bilgiye göre, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanlığı vizyonuna dair açıklamalarda bulunan Özersay, yarım asırdan uzun bir süredir Cumhurbaşkanı seçiminde hep “Kıbrıs müzakereleri” üzerinden değerlendirilme yapıldığını ancak gelinen noktada artık bunun değiştiğini aktardı.
Özersay, şöyle devam etti:
“Doğu Akdeniz bölgesinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu bölgeye giren diğer devletlere baktığınızda Kıbrıs adasının da KKTC’nin de öneminin ciddi şekilde arttığını görebiliriz. Sadece Kıbrıs görüşmeleri bağlamında Kıbrıslı Rumlarla ilişkiyi kimin yöneteceği değil; aynı zamanda Türkiye’yle daha sağlıklı bir ilişkiyi kimin kuracağı, uluslararası aktörler karşısında hak ve menfaatlerimizi kimin daha iyi koruyacağına karar vereceğimiz bir seçime doğru gidiyoruz. Bu nedenle çok kritik ve önemli bir seçimdir. Türkiye de biz de önceleri denizlerin önemini çok fazla kavrayamamıştık. 2011 yılından sonra sadece masada değil, sahada da olmamız gerektiğini, denizlerde Navtex yayınlayan, araştırma ve kazı yapan konumuna gelmemiz gerektiğini kavramış durumdayız. KKTC’de uluslararası hukuktan, diplomasinden, uluslararası ilişkilerden ve deniz hukukundan anlayan ve bu durumu doğru okuyacak bir cumhurbaşkanının görevde olması önemlidir.”
“TOPLUMU ÖTEKİLEŞTİREN DEĞİL, BİRLEŞTİREN BİR LİDERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR”
Özersay, “toplumu geren, insanları kıran, ötekileştiren bir dönemden geçildiğini” de belirterek, “Toplumu iyileştiren, toplumun her kesimiyle diyalog kurabilecek bir liderliğe ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.
Kıbrıs Türk toplumunun herkesi kucaklayan, ülkede iç huzuru sağlayabilecek, hem içte barışı sağlayacak hem de uluslararası alanda KKTC’nin sesi olacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Özersay, toplumda kutuplaşmaya neden olacak söylemlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti.
Özersay, “Yeni cumhurbaşkanı ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanmalı, toplumunun menfaatlerini her şeyin önünde tutmalı, toplumsal barışı sağlayacak bir hassasiyet göstermelidir. Benim liderlik vizyonum budur” dedi.