KıbrısManşet

Özcafer: Ataoğlu kararının arkasında durmadı!




Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri Afet Özcafer, Başbakan Ersan Saner’in Anayasayı ve hükümet protokolünü ihlal ettiğini, Fikri Ataoğlu ile Serdar Denktaş‘ın arasındaki sürtüşmenin de herkesin malumu olduğunu söyledi

Özcafer: Hükümet kurma kararı kolay alınmadı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı DP’li Koral Çağman‘ın istifasının ardından, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu tarafından bakanlık teklif edilen ancak Başbakan Ersan Saner‘in engel çıkarttığı Özcafer, süreci düzenlediği bir basın toplantısı ile değerlendirdi ve istifa ettiğini açıkladı.

2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler ışığında, parti olarak Azınlık Hükümeti’nde yer alma kararı aldıklarnı hatırlatan Özcafer, bu noktanın çok önemli olduğunu ve bu kararın kolay alınmadığını belirtti.

“Ekim’de seçim olacak diye kurduk”

Böyle bir hükümetin içinde siyasi parti olarak ne kadar zor bir süreç yaşayacaklarını iyi bildiklerini anlatan Özcafer, ancak ülkenin pandemi koşulları ve ekonomik darboğazı göz ardı edilmeden, parti olarak bütçenin geçmesinin de ne kadar önemli olduğunun bilincinde olarak hareket ettiklerini söyledi.

Özcafer, “Ülkenin önünü açmak istiyorsak, istikrarı yakalamamız gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bu hükümeti Ekim ayına kadar sürecek olan protokol çerçevesinde ve ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için kurduk” dedi.

“Saner Çağman’ın istifasını 1 hafta sonra kabul edebildi”

Hükümetin kurulmasının ardından, hükümet ortağı 3 partinin kendi içinde yaşadığı sıkıntıların aşikar olduğunu hatırlatan Özcafer, bazı vekillerin meclisi ve partileri zora sokan mevki ve makam talepleri olduğunu söyledi.

Özcafer, “Bu talepler halkı rahatsız ettiği gibi beni de rahatsız etmiştir. Bunlar yaşanırken de DP vekili ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman 18 Haziran’da istifa ettiğini duyurdu ama Başbakan Ersan Saner bunu ancak 25 Haziran’da kabul etti” dedi.

“Ataoğlu bana Bakanlık teklif etti ve arkasında duracağını söyledi”

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu’nun, Bakanlık görevini kendisine teklif ettiğini, sonrasında parti MYK’sının da buna tam destek verdiğini söyleyen Özcafer, Ataoğlu’nun parti içi ve dışından gelecek her tepkiye karşı da bu kararın arkasında duracağının taahhütünü verdiğinin altını çizdi.

Özcafer, “Ancak buna rağmen bu karar Başbakan Saner tarafından onaylanmadı ve süreç muallakta bırakıldı. Bunun üzerine Ombudsman Emine Dizdarlı Anayasa‘nın ihlal edildiği açıkladı ancak Sn. Saner gerek Anayasa’ya gerek hükümet protokolüne aykırı olarak atamayı yine de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘a sunmadı” dedi.

“Anayasa’yı ihlal eden Saner’i ve Ataoğlu’nun tutumunun takdirini size bırakıyorum”

15 Temmuz’da parti MYK’sında alınan kararın gözardı edildiğini, ardından da Çağman’ın tekrar aynı göreve atandığını söyleyen Özcafer, kendisinin sorununun Bakan olup olmaması olmadığını belirtti.

Özcafer, “Önemli olan partilerin ve bireylerin ilkeli duruşudur. 10 gün içinde kendisine iletilen ismi Bakanlığa atamayan, Anayasa’yı ihlal eden Sn. Saner’in ve buna onay veren DP genel başkanının tutumunun takdirini size bırakıyorum” dedi.

“DP’de siyasete devam etmek, ahlaki anlayışıma ve prensiplerime ters düşmektedir”

Özcafer basın toplantısında gelen sorular üzerine son olarak şunları kaydetti:

“Bu yaşananlarla sadece partimizin değil siyasete olan inancın da darbe aldığını düşünüyorum. Özcafer 41 yıllık mesleki hayatından ve toplumsal görevlerindeki ilkeli ve prensipli duruşundan ödün vermemiştir ve vermeyecektir.

Hal böyleyken önümüzdeki erken seçimlerde bu duruşumuzdan ödün vermememiz gerektiğine inanan biri olarak, bulunduğum partide siyasete devam etmek, ahlaki anlayışıma ve prensiplerime ters düşmektedir.

“Tüm görevlerimden  istifa ediyorum”

Bu ilkesizliklerle partimin ileriye gideceği yönünde inancım kalmamıştır. Bu nedenle DP’deki genel sekreterlik görevimden ve üyeliğimdem tüm görevlerimden istifa ediyorum.

Parti eski Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın, benim Bakanlığıma karşı çıkması manidardır. Kendisinin yeniden Genel Başkan olmak hayalleri de olabilir.

Zaten Ataoğlu ve Denktaş arasındaki sürtüşme de hepimizin malumudur”

Haberleştiren: Özgür Gazete









Başa dön tuşu