Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Özdemir Berova’nın salgın yönetimini eleştirmesine tepki göstererek, Berova’nın ciddi bir kriz içerisinde olduğumuzu, böyle bir salgın yönetimi olmaz, demesinin çok manidar olduğunu söyledi
Özersay: Gidin oturun Başbakan’la konuşun
Berova’ya çağrı yapan Özersay, “Gidin oturun Başbakan’la konuşun. Probleme ilişkin ilave tedbirler alın. Sorumlu davranmak zorundalar. Yeri geldiğinde bir harman övünüyorlar. Mademki ‘kriz yönetiminde kriz var’ diyor bunun sebebini açıklasın. Kişisel sebepler varsa bunu konuşalım yoksa eğer kişisel değil objektif sebepler varsa çıkıp söylemelidir” diye konuştu.
Covid-19 vakalarının giderek arttığına değinen Özersay, “Düğünlerle ve bayramla ilgili olarak da sanki bir bu hastalık geçmiş gibi davrandık. Herkes elini vicdanına koysun, tedbiri elden bırakmamalıyız” şeklinde konuştu.
“Birçok öğrenci bu süreçte mağdur oldu”
Kudret Özersay, bu yılın başında Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın çok büyük bir hata yaptığını, “Öğretmenlerin aşılama süreci tamamlanmadan yüz yüze eğitimi başlatmam” cümlesinin oldukça yanlış olduğunu belirtti. Çoğu kişi için bunun bir bahaneye dönüştürüldüğünü de belirten Özersay, yüz yüze eğitim başlamamasından ötürü birçok öğrencinin mağdur olduğunu da aktardı.
Dünyada çok sayıda ülkenin yüz yüze eğitimden vazgeçmediğini anlatan Özersay, bakanlığın Sağlık Bakanlığından bağımsız bir şekilde bu açıklamayı yapmasına tepki gösterdi.
“Yüz yüze eğitim mutlaka başlamak zorundadır”
Özersay, geçtiğimiz günlerde yeniden bir açıklama yapan Eğitim Bakanlığının velileri ve öğrencileri yine umutsuzluğa sürüklediğine de dikkat çekti.
Özersay, şöyle devam etti:
“Eğitim Bakanlığı programını doğru biçimde yaparak yüz yüze eğitimi başlatabilmesi gerekir. Tek hedefi bu olmalıdır. Bu konuda bakanlık Sağlık Bakanlığının koymadığı kriterleri, sırf popülizm olsun diye kriterler koymaya kalkmalıdır. Gençlerimize, çocuklarımıza bir dönem daha kaybettirecek bir yaklaşıma girmemelidir. Yüz yüze eğitim mutlaka başlamak zorundadır, bunu yapamazlarsa kapatsınlar dükkânı…”
“Arıklı yapamıyorsa görevi iade etsin”
Ciddi bir zam furyasından geçildiğine vurgu yapan Özersay, bugün KIB-TEK’te yapılacak olan Yönetim Kurulu toplantısında elektriğe zam geleceği yönünde bir bilgi edindiklerini kamuoyu ile paylaştı:
“Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın bakanlığa başladığı günden itibaren yapmış olduğu açıklamaları da değerlendiren Özersay, “Kendisi başlangıçta deseydi ki ben oldum ama ekonomiyi ben idare edemiyorum dolayısıyla benden bir şey beklemeyin demiş olsaydı eleştirmeyecektim. 8 ay sonra sorumluluğu üzerinden atması kabul edilebilir bir şey değildir. Yapamıyorsa görevini iade etsin. Arıklı’nın Robin Hood olmak çok hoşuna gitti. Erhan Bey’e şimdi çakma Robin Hood denmeye başlandı.”
“İstikrar görmedik”
Kudret Özersay, bu ülkeyi önümüzdeki yıllarda yönetecek olan insanların kriz yönetiminden anlayan, sağduyu ile hareket edecek olan, toplum menfaatini esas alan insanlar olması gerektiğine işaret etti ve “Hükümetlerin istikrarlı olması, tek başına iktidar gibi bir şey değildir. 90’larda iki kez tek başına iktidar gördük, istikrar görmedik” dedi.
“Maraş’ın eski sakinlerine açılmasını destekleyen bir siyasi partiyiz”
Özersay, Kapalı Maraş’ın KKTC yönetiminde eski sakinlerine açılmasını 7-8 sene önce gündeme getirdiklerini de hatırlattı.
Özersay, şöyle devam etti:
“İnsanlara sözümüzü tutup, hükümetteyken Bakanlar Kuruluna da götürdük. Böylece ilk başlangıç vuruşunu yaptık ve hükümet politikası haline getirdik. Kapalı Maraş’ın eski sakinlerine açılmasını destekleyen bir siyasi partiyiz. Ve bunun doğru yapılmasını istiyoruz.”
Maraş’ın açılmasının iç siyaset malzemesi haline getirildiğini de savunan HP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine işaret etti ve “Bir adayı desteklemek için aceleye getirildi. Eski sakinler konusu bir kenara koyuldu, seçime yetiştirmek için ‘açalım’ dediler. İkisi paralel ilerlemesi gerekirken, kimse gıkını çıkaramazdı. Zamanlama hatası yapıldı. Diplomatik seferberlikle toparlanabilir” diye konuştu.
“Diplomatik seferberlik başlatılmalı”
Özersay, diplomatik girişimlerin eksik kaldığının da altını çizdi.
Özersay, şunları söyledi:
“Biz hükümette olmasak da başarılı olunmasını isteriz. Çok geç kalmadan zararın neresinden dönersek kârdır. Kurumlarıyla bu devletin sürekli görünür olması, dünyayla bu teması kurması gerekir. BM Güvenlik Konseyi’nin çok da adil bir kurum olduğunu düşünmüyorum. Ama ağlamayan çocuğa da meme yoktur.
Sen ilk önce üzerine düşeni yap… Diplomasi böyledir. Diplomatik bir seferberlik başlatarak, üzerlerine düşeni yapmaları lazım”
