Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Halis Üresin, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Turan Büyükyılmaz’ın iddialara yanıt vererek, ihalenin iptal edildiğinin 3 gün sonra açıklanması gerekirken, 7 Temmuz’a kadar beklendiğini söyledi
Üresin: Verecek cevaplarımız vardır
Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’la Günaydın programına bağlanarak, söz konusu iddialara yanıt veren Merkezi İhale Komisyonu (MİK) Başkanı Halis Üresin, kendisinin bir kamu görevlisi olduğunu ve polemiğe girmek istemediğini söyleyerek, “Ancak madem cevap vermek zorunluluk haline geldi o zaman verecek cevaplarımız vardır ve herhangi bir sıkıntımız da yoktur” dedi ve geçmiş ihalelerle ilgili bilgi vererek “Kamuoyunda yanlış anlaşılmalara fırsat verilmesin” dedi.
“Uluslararası ihaleye çıkmak için iptal talebi geldi”
Üresin, “İlk dönemlerde birinci ihalede mevcut ihalenin uluslararası ihaleye çıkılabilmesi için tarafımıza iptal talebi yapıldı. Bizde komisyonumuzca uygun gördük ve ihaleyi iptal ettik. Uluslararası ihaleyi hazırlamak için 35 günlük bir askı süresi vardır çünkü bir de İngilizce versiyonunun hazırlanması gerekiyor. Dolayısıyla 35 günlük askı süresi uzun bir dönemdir” açıklamasını yaptı.
“KIB-TEK rayiç bedeli artırmadı”
İkinci ihalede 14 Dolar’lık bir fiyat teklifi yapıldığını hatırlatan Üresin, “Bunun aşırı düşük olduğu söylendi. İkinci verilen teklifin ise (32.48 Dolar) rayiç bedelin üzerinde olması nedeniyle KIB-TEK’ten bloke artırımı (Rayiç bedelin yükseltilmesi) talep edildi. KIB-TEK bloke artırımı yapamayacağını söyledi. Dolayısıyla bizde bununla ilgili toplantıyı yapıp ihalenin iptalini gerçekleştirmek zorunda kaldık” şeklinde konuştu.
“Islak imza değil, fotokopi sunuldu”
TPIC tarafından fotokopi evrak sunulan ihaleyle ilgili de detaylı bilgi veren MİK Başkanı Halis Üresin, “Üçüncü ihalemizle ilgili olarak, şartname gereği belgelerde aranan ıslak imzalı evraklar var. Altını çizerek söylüyorum, ihale günü Merkezi İhale Komisyonu’na sunulması gereken zorunlu evraklar. İhale günü bu evraklardan sunulamayanlar oldu. Fotokopisini verilenler oldu. Zorunlu evrakın ıslak imzalı orijinal olması gerektiği için bunların değerlendirmeye tabi tutulması gerekirdi” dedi.
“Bu çalışmalar 3-5 günde tamamlanmaz”
Bu çalışmaların 3-5 günde tamamlanan çalışmalar olmadığını belirten Üresin, “Bir evrakın fotokopi veya ıslak imzalı olup olmadığı bir kişinin takdirinde değildir ve bu da bir süreç ister, uzmanlık ister. Görüşümüz ‘ıslak imza ya da ıslak imza değil’ olabilir ama bunu belgeleyen kişinin de konunun uzmanı olması gerekir. Bunlar yaşanırken belli bir süreç geçtiği için KIB-TEK’te yakıt noktasında bir takım sıkıntılar yaşanmış olabilir. O farklı bir nokta ve konudur” dedi.
“Islak imzalı belge bize gelmedi”
Konuşmasına süreçle ve yasalarla ilgili detaylı bilgiler vererek devam eden Üresin, “Merkezi İhale Komisyonu’nun 2016 Kamu Yasasına göre kriterleri, yasaları ve tüzükleri var. Ona göre karar vermek zorundayız. Yani yakıt bitiyor diye, yasalara ve tüzüklere aksi bir şekilde karar vermemiz mümkün değil. Bizden bu beklenmesin” dedi. Son çıkılan ihalede fotokopisi sunulan Opsiyon belgesinin ıslak imzalı orijinalinin taraflarına ulaştırılmadığı söyleyen Üresin, “Islak imzalı belgeler bize ulaştırılamadığından dolayı, sunulan belge fotokopi olduğu için ihalenin iptalini gerçekleştirdik” açıklamasını yaptı.
“Aslında herhangi bir gecikme yok”
Üresin, “Ardından Pazarlık Usulü İhale talebi bizden istendi. Bu talep yasa ve prosedür gereği doğrudan KIB-TEK Yönetim Kurulu kararıyla genel müdürden geldi. Pazarlık usulü ihalenin yapılabilmesi için hiçbir şartın değişmemesi ve 10 iş günü süre boyunca ihalenin askıda kalması gerekiyordu. Cumartesi ve Pazar günleri bu sürenin dışındadır. Tam bu dönemde temaslı dönemim oldu ve daireye gidememe durumum oldu. İşe geri döndüğümün ertesi günü 11 ağustos tarihine gün verdim. Yani herhangi bir gecikme aslında yok. Araya bayram ve temaslı durumu girdi.
“Yasada olan bir kriteri değiştiremezsiniz”
Üresin, “O dosyanın ihale makamında Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda irdelenmesi ve incelenmesi gerekiyor bizim komisyondaki ekibimiz tarafından. Özellikle bu 28 Dolar rayiç bedel üzerinden çıkılıp çıkılmaması noktasında bir takım şikâyetler ve eleştiriler var. Avukatlardan gelen yazılar var. Ama biz bunların hepsini değerlendirmemize rağmen yine de çıkmak zorunda kaldık. Çünkü pazarlık usulü ihaleye çıkabilmemiz için daha önceli ihalenin şartlarında hiçbir değişiklik yapamazsın. Yani bu yasada kriterdir değiştiremezsiniz. Dolaysıyla herhangi bir gecikme olduğunu kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
“İki dudak arasında karar verme noktasında olamayız”
Üresin, “Bütün bu çalışmalar yapılırken Merkezi İhale Komisyonu, yasası ve konumu gereği kamu yararı ve kamu unsurlarını enine boyuna irdeler. İki dudak arasında karar verme noktasında olamayız. Oldubitti olmaz. Enine boyun irdelemek ve uzmanlardan teknik görüşler almak zorundayız. 2-3 günde karar üretmemizi hiç kimse bizden beklemesin.
Belge orijinal midir, ıslak imzalı mıdır, fotokopi midir bunun Savcılık üzerinden Polis Genel Müdürlüğü ile yapılacak görüşmeler sonucunda bilgisi ve belgesi alınır. Daha sonra bizim komisyonumuz oturur ve karar üretir. Yani bir insan fotokopi olduğuna kanaat getirebilir ama bunun uzmanlar tarafından da belgelenmesi gerekir. Kamuoyunun da bu şekilde bir çalışma olduğunu bilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Merkezi İhale Komisyonu personelinin özveriyle çalıştığını kaydeden Üresin, “Komisyon üyeleri, başka bakanlıklarda görevli olan arkadaşlardır. Haftada bir ihale için toplantıya gelirler ve bir günde bu ihalelerin değerlendirmesi için toplanırlar. Hem kendi bakanlıkları hem de komisyonda bu işleri yapmak dıştan göründüğü kadar kolay değildir” dedi.
“İhaleye kimin, ne zaman hangi tarihte çıkılacağına MİK karar verir”
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Turan Büyükyılmaz’a selamlarını ileten Üresin, “Büyükyılmaz’a selamlarımı ileteyim ama Merkezi İhale Komisyonu’nun görev, yetki ve sorumlulukları bellidir. Onlar bize yolladığında biz inceleyip tamamdır demedikten sonra ve bir takvimlendirme yapmadıktan ve bunları da kendilerine bildirmedikten sonra ihaleye çıkılamaz. İhaleye kimin, ne zaman hangi tarihte çıkılacağına Merkezi İhale Komisyonu karar verir. Ama etik kurallar gereği kurumlarla istişare yaparaktan en uygun tarihi vermeye çalışırız. Teknik ve idari şartlarda gördüğümüz hususlarda istişare yaparız. Değişiklik gerekiyorsa daha ihaleye çıkmadan bunlarla ilgili de görüş birliğine varmaya çalışırız” dedi.
“Yetki merkezi ihale komisyonundadır”
Çeşitli TV kanallarında dile getirildiği gibi bir uygulamanın olmadığının altını çizen Üresin, “Yani bize yolladığı tarihin ertesi günü ihaleye çıkılacak, 10 gün sonra da ihale yapılacak diye bir şey olamaz. Bu yetki bu karar tamamen Merkezi İhale Komisyonu’ndadır” açıklamasını yaptı.
“Merkezi İhale Komisyonu sadece KIB-TEK ihaleleriyle uğraşmıyor”
Merkezi İhale Komisyonu’nun sadece KIB-TEK’in ihaleleri ile uğraşmadığını, başka görev ve sorumlulukları da olduğunu kaydeden Üresin, “Devletin bütün kurum kuruluşlarının özellikle Sağlık Bakanlığı’nın bu Covid döneminde büyük bir ihale çalışması vardır. Onlara zaman ayırmaktayız. Eğitim Bakanlığı’nın ihaleleri vardır. Yani bütün kurum kuruluşların ihalelerini yapan bir kurum olduğumuz için teşkilatımızın da sayısı ve sınırı bellidir” bilgilerini verdi.
“MİK’İin bir hukukçusu dahi yok”
Teşkilat Yasası geçmeyen bir Merkezi ihale Komisyonu olduğunu söyleyen Üresin, “2016’da yasası geçmiş ama hala daha Teşkilat Yasası geçmiş, kurumsallaşmış bir yapıya dönüştürülememiş bir Merkezi İhale Komisyonu var. Bunun bize verdiği sıkıntılar ve zorluklar var. Bunları da bir şekilde aşmaya çalışıyoruz. Açıkça itiraf edeyim hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Ancak Merkezi İhale Komisyonu’nun bir hukukçusu dahi yoktur. Hukuk görüşlerini alabilmek için Başbakanlığa ve Savcılığa gideriz. Başka konularda da başka kişilerden yardım almaya çalışırız. Yani bunlar da bizim sıkıntılarımızdır. Ama bunları mazeret gösterip işi savsaklama işi geciktirme gibi bir durum da kesinlikle söz konusu değildir. Ben bu vesileyle MİK’teki arkadaşlarıma da sizin şahsınızda teşekkür etmek isterim” dedi.
(GündemKıbrıs)