Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün tarihini bilmek zorunda olduğunu iddia etti
Tatar: Kıbrıs Türkü tarihini bilmeli
‘Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi’ konulu panelde konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün tarihini bilmek zorunda olduğuna savundu
“Kıbrıs tamamen Türk adası olabilecekken, bugün Kıbrıslıtürklerin eşit egemenliği sorgulanıyor”
İngiltere’nin adayı gasp etmesi sürecine işaret eden ve “Bunda hukuk nerede?” diye soran Tatar, Annan Planı’ndan sonra AB’nin tutumuna da işaret etti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Türkiye ve Yunanistan’ın aynı anda üye olmadığı herhangi bir siyasi oluşuma üye olamayacağının açıkça belirtilmesine rağmen, tek taraflı şekilde, ne Türkiye ne Kıbrıslı Türklere sormadan AB’ye alındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, sonraki süreçte Türkiye’nin veto edilmesine işaret ederek durumu anlamsız ve izah edilemez şeklinde tanımladı.
Konuşmasında mücadele tarihine de işaret eden Tatar, Türkiye garantörlük haklarını kullanıp adaya gelmeseydi bugün Kıbrıs’ın Yunan adası olacağını da dile getirdi.
“Mücadele egemenlik mücadelesi”
Ortaya koyduğu mücadelenin egemenlik mücadelesi olduğuna da vurgu yapan Tatar, Kıbrıslı Rumların hâlâ Kıbrıs’ın Helen adası olduğunu söylediğini, “EOKA kahramanlarını” takdir eden mesajlar yayınladığını belirtti.
“En büyük arşiv bizde, fermanlar, evraklar var” diyen Tatar, bu evrakların araştırılması, kitaplaştırması, yeni kuşaklara öğretilmesi gerektiğini dile getirdi.
8 Ağustos’un önemli olmasının bir diğer nedeninin de Türkiye’nin uçak göndermesi olduğunu belirten Tatar, uçaklar gönderilmese Dillirga bölgesi ve 563 öğrencinin hepsinin katledileceğini, BM’nin de buna seyirci kalacağını söyledi.
Bunları öğretmenin bir görev olduğunu dile getiren Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkıyla uçak gönderebildiğini vurguladı, bu yaşananların 1974’ün öncüsü olduğunu dile getirdi. Tatar, 1974 sabahı Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlığına ve egemenliğine kavuştuğunu kaydetti.
“’Kıbrıs Türkü artık uygar olacak’ denilerek tarihi silinmeye çalışıldı”
Geçmiş dönemde tarih eğitiminde yapılan değişikliğe işaret eden Tatar, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Eğitim Bakanlığı döneminde, ‘Kıbrıs Türkü artık uygar olacak’ denilerek tarihin silinmeye çalışıldığını söyledi.
Bu çerçevede Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda yaşadığı zulmün öğretilmemesi için adımlar atıldığını anlatan Tatar, bu durumun derhal düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
“Bunun derhal düzeltilmesi lazım” diyen Tatar, tarih eğitiminin Vehbi Zeki Serter’in hazırladığı sisteme, hatta daha da iyi noktaya getirilmesi gerektiğini anlattı.
Öte yandan geçen sürede Kıbrıslırumların tarih eğitimini daha da sertleştirdiğini anlatan Tatar, Kıbrıslı Rumların “Kıbrıs Helen adasıdır dediklerini” ifade etti.
Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devam etmesi, KKTC’nin ortadan kalkması, Kıbrıslı Türklerin de yapılan bir anayasa değişiklikle o yapıya girmesini istediğini dile getiren Tatar, Kıbrıs Türk halkının Anadolu ile Türkiye ile bağlarının koparmaya, Kıbrıslı Türkleri asimile etmeye çalışan zihniyetle çarpıştığını anlattı.
“Kıbrıs’ta biri Rum ve Hristiyan biri Türk ve Müslüman olan iki ayrı halk olduğunu anlattım”
Gündem olan Financial Times mülakatına da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı açıklamada politikasını anlattığını söyledi.
Kıbrıs’ta biri Rum ve Hristiyan biri Türk ve Müslüman olan iki ayrı halk olduğunu, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’yle, Kıbrıslı Rumların Yunanistan’la yakınlığı olduğunu anlattığını dile getiren Tatar, bütün anlattıklarının içinden ırk kelimesini çekip kendisini bombardımana tutup alay ettiklerini söyledi.
Kendisine ırkçı dediklerine işaret eden Tatar, “Benim nerem ırkçı?” diye sordu, “Benim adım Ersin Tatar yıllardır siyasetin içinde, her yerde, bütün yüreğimle çarpışan, Kıbrıs Türk halkının varoluşu için, Kıbrıs Türk halkının hakkını hukukunu menfaatini korumak için uğraşan bir siyasetçi” dedi.
Financial Times röportajında, iki ayrı halk, iki ayrı kültür var dediğini, zorla birleştirme olmayacağını anlattığını söyleyen Tatar, aşı meselesinde yaşananlara işaret etti.
Öğrencilerin mağduriyetine işaret eden ve kendisinden tüm halkın aşı listesinin istendiğini ifade eden Tatar, bunların özel bilgiler olduğunu kaydetti, devletin vatandaşına mükellefiyetleri olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Tatar, “Bu insanlık meselesidir” ifadelerini kullandı.