Sol Hareket Eğitim Sekreteri Nuray Özgeçen, yaptığı yazılı açıklamada dayatma Çanakkale kamplarının yanı sıra Kastamonu‘da da kamplar düzenlenmekte olduğunu belirterek, “Kastamonu ve Çanakkale dışındaki başka yerlerde de kamplar düzenleniyor mu?” diye sorudu
Özgeçen: Buna daha fazla seyirci kalmamalıyız
Özgeçen, eğitim alanında örgütlü sendikaların ve tüm ilerici örgütlerin bu kamplar konusunda kamuoyu oluşturma ve baskı unsuru olma gücünü yeniden kazanması gerektiğini söyleyerek, “Buna daha fazla seyirci kalmamalıyız” dedi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“TC Elçiliği’nin dayattığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın içeriğini sorgulamadan uygulamayı kabul ettiği Çanakkale kamplarının ardından, pozitif vaka haberiyle birlikte “Kastamonu kampları” gündeme geldi.
Bu haberle birlikte yalnızca Çanakkale’de değil Kastamonu’da da kamplar düzenlendiği ortaya çıktı. Peki kampa başvuru kabulünün nasıl olduğu ve kampın amacına dair herhangi bir bilgi Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla okullara duyurulmuş mudur? Kampa katılım nasıl belirlenmiştir? Kastamonu ve Çanakkale dışındaki başka yerlere de kamplar düzenleniyor mu?
Daha önce koordine edilmemek için “reddetmistik”. Yeniden sokakta bir olup reddetmenin zamanı çoktan gelmedi mi? Bu gibi kamplarda gençlerimizin fikren istismar edilmesine ayrıca pandemi koşulları göz ardı edilerek sağlıklarının da riske atılmasına ses çıkarmak yeterli baskıyı oluşturmak hepimizin görevi değil midir? Gençler, bu kamplara gönderilerek, TC Elçiliği, Milli Eğitim Bakanlığı, kendi aileleri ve katılmayı kabul eden öğretmenler aracılığıyla riske atılıp istismar edilmektedirler.
Eğitim alanında örgütlü sendikaların ve tüm ilerici örgütlerin bu kamplar konusunda kamuoyu oluşturma ve baskı unsuru olma gücünü yeniden kazanması gerek. Buna daha fazla seyirci kalmamalıyız. Baskı yaratma, dönüştürme gücümüzü yeniden kazanmaya, dayanışmaya ihtiyacımız var.”
