Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ülkeye ihalesiz bir şekilde teknik şartnamelerde belirtilen parametrelerin limit değerlerine uygun olmayan kalitesiz yakıt getirilmesinin hem suç olduğunu vurguladı
Özyiğit: Arıklı ülkeye getirilen yakıtın tahlil edilmesini engelledi
Özyiğit yaptığı yazılı açıklamada, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın, ülkeye getirilen yakıtın tahlil edilmesini engellediği ifade etti.
Kendi yaptırdığı tahlil sonuçlarının ise tamamını yayınlamaktan kaçtığını belirten Özyiğit, ne kadar gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın, kamuoyuna yansıyan tahlil sonuçlarının yakıtın kriterlere uygun olmadığını gösterdiğini vurguladı.
“İşlenen suçtan sadece Arıklı değil hükümet de sorumludur”
Teknik şartnamede belirtilen kriterlere uygun yakıt getirilmemesinin suç olduğunu açıklayan Özyiğit, Arıklı’nın da kirli yakıt getiren şirkete ceza kesmeyerek ayrı bir suç daha işlediğini savundu.
Özyiğit, “Uzmanların hesaplamalarına göre bu suçun cezası yaklaşık 100 Bin Dolardır. Arıklı bu cezanın kesilmesini niye engellemektedir?” dedi. Özyiğit, yapılan yanlışlardan ve işlenen suçtan sadece Arıklı’nın değil hükümetin de sorumlu olduğunu ifade etti.
“Kalitesiz yakıt nereden geldi o zaman?”
Yapılan eleştiriler ve uyarılar üzerine Bakan Arıklı’nın “Türkiye bize kalitesiz yakıt göndermez” dediğini belirten Özyiğit, “kalitesiz yakıtın” nereden geldiğini sordu.
Özyiğit, uzmanlar tarafından yapılan analiz değerlendirmesinde “gemi başına yakıt yerine yaklaşık 100 ton deniz suyu satın alındığının” ortaya konduğunu vurguladı.
Özyiğit’in açıklamasının devamı şu şekilde:
“Bunlar çok ciddi veri ve iddialardır. Ortaya konan rakamlar doğruysa yaklaşık 50 bin dolara 100 ton deniz suyu satın alınmış demektir. Gerçeklerin ortaya çıkması için yapılan analiz sonuçlarının tamamı açık ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır.
Aksi takdirde ortaya konan bu verilerin ve iddiaların doğruluğu ortaya çıkacaktır. Uyguladığı yanlış enerji politikalarını düzeltmesi adına sürekli uyardıkları Arıklı’nın adeta gözü kararmış bir şekilde ‘ben yaparım olur’ mantığı ile hareket etti.
Bunun sonucunda da ülkeye hem kalitesiz yakıtın getirilmesine neden olunduğunu hem de ülkenin karanlıkta kalma tehlikesi ile baş başa bırakıldığını ve ihalesiz yakıt alımı yöntemi ile alınan yakıtın kalitesiz olabileceğini, opsiyon belgesi aranmayan yakıtın kimin yakıtı olduğunun bilinmemesinin, kaçak petrol ticareti, kara para aklama gibi ilişkileri gündeme getireceğini TDP olarak ısrarla ortaya koymuştuk. Gelinen aşamada haklılığımız ortaya çıkmıştır”
