Bağımsızlık Yolu (BY) Lefkoşa Bölge Örgütü, yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak, ücretsiz kamusal eğitim hakkına dikkat çekti
Nazlı: Ücretsiz kamusal eğitim hakkına sahip çıkmak için toplandık
Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu Nazlı yaptığı açıklamada, her eğitim yılının başında ve sonunda olduğu gibi, bu dönem başlarken de anayasal hak olan ücretsiz kamusal eğitim hakkına sahip çıkmak için toplandıklarını belirtti.
Kayıt parası, kırtasiye parası, gezi parası adı altında okul idaresi ve okul aile birlikleri tarafından toplanan paraların gayri yasal olduğunu söyleyen Nazlı, bunun eğitim hakkı ihlali olduğunu dile getirdi ve bu paraların ödenmemesi gerektiğini kaydetti.
“Kabul edilebilir değil”
Okul idaresi ve okul aile birlikleri tarafından toplanan bu paraların, Eğitim Bakanlığı’nın devlet okullarının ihtiyacını karşılamamasından kaynaklandığını belirten Nazlı, bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti.
Yardımcı öğretmen istihdamı söz konusu olduğunu da belirten Nazlı, yasal altyapısı olmayan bu istihdamların velilerden alınan fahiş ücretlerle yapıldığını vurguladı. Bu öğretmenlerin angarya olarak çalıştırıldığını ve yatırımlarının yapılmadığını ifade eden Nazlı, Ombudsman Emine Dizdarlı’nın 2017 yılında yayınladığı rapora göre, kayıt paraları ve yardımcı öğretmen istihdamının Anayasa’ya ve yasalara aykırı olduğunu kaydetti.
Tezbaşar: Kaliteli eğitime erişmek anayasal bir haktır
Nazlı’nın konuşmasının ardından Bağımsızlık Yolu üyeleri Ömer Karadayı, Hakan Tanıttıran ve Bağımsızlık Yolu Eğitim Sekreteri Hasan Çağın Tezbaşar tarafından sorunları öğrenciler, veliler ve öğretmenler açısından ele alan basın açıklaması okundu.
Açıklamada, küçük yaşlardan itibaren eğitim alanındaki eksikliklerin öğrencilerin üzerine yıkıldığı ifade edilerek, öğrencilere hiçbir söz hakkı verilmemesi eleştirildi. Pandemi nedeniyle yürütülen uzaktan eğitimde öğrencilerin bilgisayarı ve interneti olup, olmadığına aldırış edilmediği belirtilen açıklamada, ailelerin maddi durumuna bakılmaksızın, vatandaş-göçmen ayrımına girmeden, Türkçe konuşamayan öğrenciler de dahil olmak üzere tüm öğrencilerin ücretsiz, kamusal, kaliteli eğitime erişmesinin anayasal hak olduğu vurgulandı.
Kayıt parası için alınan 300 liranın bir ebeveyn için zorluğuna dikkat çekilen açıklamada, geçim derdine işaret edildi. Öğrenci okula başlayacağında yalnız hazırlık masraflarına bile ciddi masraf yapıldığı ifade edilen açıklamada, yardımcı öğretmen maaşı için velilerden asgari ücretin yarısı para ödenmesinin beklendiği kaydedildi. Açıklamada, her sene değişen üniformaları çocuğuna almaya maaşı yetmeyen veliler olduğu da kaydedildi.
Kayıt masasına oturtulan öğretmenlerin ise arada kaldığı belirtilen açıklamada, bazı öğretmenlerin parayı vermenin zorunlu olmadığını söylediği, bazılarının ise okul idaresiyle sorun yaşamamak için denileni yapmak durumunda kaldığı ifade edildi.
Öğretmenlerin, eğitimin içeriği ve niteliğine mesai harcaması gerektiğine işaret edilen açıklamada, çoğu zaman sınav kağıtlarının çoğaltılmasının veya maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin ihtiyaçlarının öğretmenler tarafından karşılandığı dile getirildi.
“Öğretmenler, okulların yetersizliklerinden kaynaklı pek çok sorunla uğraşıyor”
Günü kurtarmak için çözümler üretilse de gerçek sorumlunun bakanlık olduğu belirtilen açıklamada, öğretmenlerin dersleri hazırlamaktan ziyade okulların yetersizliklerinden kaynaklı pek çok sorunla uğraştığı ifade edildi.
Açıklamada, Eğitim Bakanlığı, anayasal ve yasal görevini yaparak, devlet okullarının altyapı ve personel eksikliklerini gidermeye çağrıldı.