Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği, çocukların ve gençlerin okulla ilişkisinin sürekli olarak kesilmesinin pandemiyi yavaşlatan bir etken olmayacağını, gelişimlerini olumsuz etkileyeceğini vurgulayarak, gerekli önlemin alınarak kesintisiz yüz yüze eğitime devam edilmesinin hayati önem taşıdığını kaydetti
Psikologlar Derneği: Kayıpların giderilmesinin uzun bir süreç alacak
Dernek, eğitimin tüm taraflarına, çocuğun yüksek yararı ilkesinin göz önünde tutulması gerektiğini hatırlattı.
Dernekten yapılan açıklamada, gelinen süreçte, çocukların son bir buçuk yılda yaşadıkları akademik, psikolojik, fizyolojik, sosyolojik kayıpların giderilmesinin uzun bir süreç alacağı ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Pandeminin devam ettiği gerçeğinin bilinciyle, ilgili merciler tarafından zaman zaman alınan tedbirlerde aksamalar yaşandığı ve eğitimin tekrar çevirim içi şekilde yürütülmesine ilişkin, tarafların “medya” aracılığıyla tartışmayı sürdürdüğünü görmekteyiz.
Bizler, pandemi ile toplumda artan kaygı düzeyinin de farkında olan profesyoneller olarak, toplumun psikolojik sağlığının sürdürülmesindeki kritik eşiğin korunması için; eğitimin taraflarını, özellikle çocuk ve gençlerin gelişimine hayati olumsuzluklar olarak yansıyacak kaygı yaratıcı söylemlerden uzak durmaya ve yapıcı bir dil kurmaya davet ederiz.
Sorunların kalıcı çözümü için tarafların minimal ortak paydada buluşması gerektiğini, medya organlarının ise kullandıkları dil ile toplumda adeta okulların ‘pandemi patlatıcı’ rolünde olduğu yönündeki yanıltıcı yargılara yer verilmemesi gerektiğini vurgulamak isteriz.
Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği olarak, yüz yüze eğitime kesintisiz olarak devam edilebilmesi ve okulların açık tutulmasındaki bazı önemli noktaları kamuoyuna iletmek istiyoruz”
“Yüz yüze eğitime ara verilirse, çocukların iletişim becerilerinde aksamalar olabilir”
Çocukların evde izole olarak eğitimlerini sürdürmelerinin; fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal alanlarda gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği kaydedilerek, akademik gelişimini sadece derslerle değil, aynı zamanda akranları ile sosyal ilişkiler kurarak (teneffüslerde, sınıfta ya da dışarıda) kazanması gereken çocukların, yüz yüze eğitime ara verilmesi ile birlikte iletişim becerilerinde aksamalara yol açabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiği hatırlatıldı.
Eğitimin sürekli bir ekran karşısında sürdürülmesinin, çocuklarda ekran bağımlılığı, hareketsizlik ve konsantrasyon bozukluğu gibi sıkıntılar doğurabileceğine dikkat çekildi.