Ülkede ciddi bir akaryakıt krizi yaşanırken, devletin öz kurumlarının ‘özelleştirme modeli’ ile elden çıkarılması, yaşanılan sürecin arka planı olarak yüzümüze çarpıyor
Piyasaya akaryakıt akışı durduruldu
Benzinciler Birliği, ülke geneline akaryakıt ve gaz tedariki yapan Kıbrıs Türk Petrolleri (K-Pet) ve Altınbaş Petrol‘ün (Al-Pet), dövizdeki fiyat değişiminin ardından zarara uğradıkları gerekçesiyle benzin istasyonlarına akaryakıt satışını durdurduğunu açıkladı.
İşte o saatten itibaren, tüm akaryakıt istasyonlarında deyim yerindeyse tam bir kaos yaşanıyor. Kilometrelerce uzayan araç kuyruklarının yanı sıra vatandaşlar ellerinde bidonlarla akaryakıt almaya koşuyor.
Şimdilerde ‘Piyasaya yakıt vermiyorum’ diyebilen Kıbrıs Türk Petrolleri eskiden devletindi…
Geçmişe dönüp baktığımızda aslında petrol tedarikinin geçmiş yıllarda devlet eliyle yapıldığını görüyoruz.
Şimdilerde ‘Piyasaya akaryakıt vermiyorum’ diyen Kıbrıs Türk Petrolleri’nin bir kısmı daha önce devletin elindeydi.
Şirketin yüzde 52 hissesi TC Petrol Ofisi’nin, yüzde 38’lik hissedi ise KKTC’nin ve yüzde 10’u da İhtiyat Sandığı’na aitti.
Şirket, daha sonra yüzde 90 hissesi özel şirketlere satılarak devlet kurumu olmaktan çıkarıldı.
Kıb-tek özelleştirilsin diyenler…
Bugünlerde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu‘nun (Kıb-tek) yapılmayan yatırımlardan dolayı aksayan hizmetlerini bahane ederek özelleştirilmesini ya da yakıt ihtiyacı için direk TC’ye göbekten bağlanmasını talep edenler bu gerçekleri elbette biliyor.
İstenildiği anda bir düğmeye basılarak ülkenin enerjisini bir anda kesebilecek bir efendi güç yaratılarak, köle olmadığımız tek konuda da yalvar yakar pozisyona gelmemiz isteniyor.
‘Özelleştirme’ talebi olanlara bu gerçekleri hatırlatır, Kıbrıs Türk toplumunun kendi kurumlarına sahip çıkması gerektiğini vurgularız.
Özgür Gazete
