Bu Memleket Bizim Platformu (BMBP), içinde bulunulan süreçte ekonominin darmadağın, eğitim ve sağlığın ise uyduruk bir sistem içinde olduğuna dikkat çekerek, Birleşik Federal Kıbrıs için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı
BMBP: Kıbrıslıtürklerin yok sayıldığı, iradesinin ayaklar altına alındığı bir süreç
BMBP, bugün gerçekleştirilen eylemde yaptığı açıklamada, eşi benzeri görülmemiş bir süreçten geçildiği vurguanarak, müdahalelerle seçtirilen bir Cumhurbaşkanı, müdahalelerle kurdurulan, müdahalelerle bozdurulan hükümetlere dikkat çekildi.
“Kıbrıslı Türklerin yok sayıldığı, iradesinin ayaklar altına alındığı bir süreç. Anayasa, yasa, tüzük ve kuralların ihlal edildiği, Meclis’in çalıştırılmadığı, yaşamın tüm alanlarında Kıbrıslı Türklerin geriye götürüldüğü, antidemokratik uygulamaların tavan yaptığı bir süreç” ifadelerini kullanıldı.
“Ekonomi darmadağın”
Ekonominin darmadağın olduğunun, İstatistik Kurumu verilerine göre son bir yılda ekonominin yüzde 16,2 oranında daraldığının, fert başına düşen milli gelirin 12 bin 649 dolardan 10 bin 55 dolara inerek 2005 seviyesine gerilediğinin hatırlatıldığı açıklamada, halkın son bir yılda yüzde 21 oranında fakirleştiği belirtildi.
Açıklamada, “Bankalara olan toplam borç yüzde 42 oranında arttı. Asgari ücretle çalışanlar açlık sınırının altında maaş almaktadırlar. Temel tüketim maddelerinin tümüne, akaryakıta, tüp gaza, yemlik arpaya astronomik zamlar yapılmıştır. Kullandığımız para birimi olan TL astronomik bir hızla gerilemekte, alım gücü düşmekte, halk fakirleştikçe fakirleşmekte, yokluk ve yoksulluk giderek derinleşmektedir. Kasaptan 10 TL’lik kıyma, petrol istasyonlarından 15-20 TL’lik benzin alanların sayısı gittikçe artmaktadır” denildi.
“Çağdaş bir yurttaşlık yasasına ihtiyacımız var”
BMBP’nin açıklamasının devamı şöyle;
“Küçük esnaf ve işletmeler mükellefiyetlerini yerine getiremez, borç taksitlerini ödeyemez bir durumda olup, iflasla karşı karşıya kalmışlardır.
10 ay boyunca görev yapan Azınlık Hükümeti halkın iradesinin de demografik yapının da değişeceğini bile bile, Kıbrıslı Türkleri ve geleceğini hiçe sayarak binlerce yurttaşlık dağıtmış, dağıtmaya da devam etmektedir. Buna dur demenin zamanı gelmiş ve geçmiştir.
Kuralları belirlenmiş, nüfus artışını da dikkate alan, demografik yapımızı etkilemeyecek çağdaş bir yurttaşlık yasasına ihtiyacımız vardır.
“Uyduruk bir sistemle çocukların eğitim hakkı ve gelecekleri katledilmiştir”
Yaptığı yüzlerce istihdam yetmiyormuş gibi, istifalı olduğu halde, bütün kuralları ve etik değerleri çiğneyerek kurum ve kuruluşlara istihdamlara devam ediliyor.
Azınlık Hükümetinin plansız, programsız ve bilimsellikten uzak yaklaşımları ile eğitim alanında telafisi mümkün olmayan yaralar açılmış, fırsat eşitsizliği giderek derinleşmiştir. Kalabalık sınıflara çözüm bulunamamış, uyduruk bir sistemle çocukların eğitim hakkı ve gelecekleri katledilmiştir.
Toplum mühendisliği çalışmaları ile sosyo-kültürel yapı değiştirilmeye çalışılmaktadır. Geleceğimizin şekillenmesinde son derece önemli olan tarih eğitimi ve öğretimi çeşitli mazeretler ile değiştirilmeye çalışılmakta, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen kuran kursları devam ettirilmekte, hükümet ise hiç bir önlem almamaktadır.
“Sağlık ise tam fiyasko”
Türkiye’den ve Güney’den 600 binin üzerinde aşı gelmesine rağmen plansızlık, programsızlık, iş bilmezlik ve partizanlık nedeniyle aşılama oranı oldukça gerilerde kalmış, 40 bin doz Astra Zeneca aşısı iade edilmiştir. Hastanelerde normal sağlık hizmetleri yerine getirilemez, ilaç ihtiyaçları karşılanamaz bir duruma gelmiştir.
UBP, 10 ay boyunca kurultay ile yatmış, kurultay ile kalkmış, kendisini bütün değerlerin üzerinde görmüştür. Egemenlik denildiğinde mangalda kül bırakmayan UBP anlayışı, kendi kurultaylarına müdahale edilmesine fırsat yaratmış bunu da övünç vesilesi yapmıştır.
Kendi üyelerinin iradesine sahip çıkamayan bir anlayıştan Kıbrıslı Türklerin iradesine ve egemenliğine sahip çıkmasını beklemek, ölü gözünden yaş beklemekle eşdeğerdir.
“Kıbrıslıtürkler bilinmezliğe ve yalnızlığa sürükleniyor”
Bu anlayış en erken bir zamanda Kıbrıslı Türkler tarafından tarihin çöplüğüne gönderilecektir. 10 ay gibi kısa bir sürede yaşamın tüm alanlarını darmadağın edip ülkeyi enkaza çeviren bu anlayış hak ettiği karşılığı halk tarafından alacaktır.
Ankara’nın müdahaleler ile cumhurbaşkanlığına seçtirilen Ersin Tatar’ın yine Ankara ile birlikte ortaya koydukları ve gerçekleşmesi asla mümkün olmayan “Eşit Egemen iki Devlet” çözümsüzlük tezi ile Kıbrıslı Türkler bilinmezliğe ve yalnızlığa sürükleniyor.
Bilinmesi gerekir ki gerçekleşmesi mümkün olan ve Kıbrıslı Türkleri geleceğe taşıyacak olan tek çözüm şekli federasyondur. BMBP olarak, Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik temelinde “Birleşik Federal Kıbrıs’ı” gerçekleştirene kadar mücadelemize devam edeceğiz.
BMBP olarak ülkemizde demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin tesis edilmesine kadar ve Kıbrıslı Türkleri özne konumuna getirinceye, karanlıklardan aydınlıklara ulaştırıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz”