KıbrısManşet

Dalkan: AB 2050’de karbon nötr olmayı amaçlıyor

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), Çevre ve Eğitim Sorumlusu Dr. Ceyhun Dalkan, ülkede enerji santrallerinin çevre düşmanı termik santrallerden oluştuğunu belirterek, elektrik üretimindeki güneş ve rüzgar enerjisinin payının artırılması gerektiğine vurgu yaptı

Dalkan: Amaç 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar sera gazı emisyonlarını dengelemek

Dalkan’ın Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklaması şöyle;

“Birleşmiş Milletler (BM) 26. İklim Değişikliği Konferansı (COP26 [UK Climate Change Conference UK 2021]) 31 Ekim-12 Kasım arasında Glasgow’da yapılıyor.

COP26, iklim krizi ile mücadele amacı ile düzenli olarak yapılan ve 196 ülkenin katıldığı konferanstır. Türkiye ilk kez imzaladığı Paris Anlaşmasını meclisinden geçirmiş bir ülke olarak katılacak.

Paris Anlaşması ile amaç, 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar sera gazı emisyonlarını dengelemektir. Sera gazı salınımını dengeleyerek, uzun vadeli sıcaklık artışı hedefini sanayi öncesi seviyelerden 2°C, ve hatta mümkünse 1.5°C artış ile sınırlı tutmak için çaba sarf etmektir. Çünkü 2°C yerine 1.5°C’lik bir artışın, iklim değişikliğinin risklerini ve ülkelere, dünyaya ve en önemlisi doğaya olumsuz etkilerini çok önemli ölçüde azaltacağı kabul edilmektedir.

“Bu hedefler sadece gelişmiş değil, gelişmekte olan ülkeler için de geçerlidir”

Bu konulan hedef, sera gazı emisyonlarının mümkün olan en kısa sürede azaltılması ve 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar salınan ve tutulan sera gazlarının eşitlenmesi ile karbon nötr hedefinin yakalanması, yani net sıfır emisyonuna ulaşılması hedeflenmektedir.

Bu anlaşması ayrıca, taraf olan ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlama yeteneğini artırmayı ve “düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda tutarlı bir finansman akışı” sağlamayı hedeflemektedir.

Ayrıca insanları ve doğal yaşam alanlarını korumak için işbirlikleri geliştirmeyi, iklim değişiklikleri ile mücadele ve uyum çalışmaları için gelişmiş zengin ülkelerden fon bulunması hedeflenmektedir. Bu hedefler sadece gelişmiş değil, gelişmekte olan ülkeler için de geçerlidir.

“AB enerjiyi %40’a çıkarmayı ve 2050’de karbon nötr olmayı amaçlamaktadır”

Türkiye ilk kez TBMM’den onaylamış olarak bu toplantıya katılıp sera gazı salınımını dengelemek için hedeflerini sunacaktır. Bu bağlamda ilk etapta yeni kömür ve termik santral kurulumundan vazgeçip yenilenebilir, özellikle rüzgar ve güneş enerjisi santrallerine yatırım yapılacağı bildirilmektedir.

Hidroelektrik dışı yenilenebilir enerji üretimi2018’de %17 iken 2030’da %50’ye ve 2050’de %77’ye çıkarmayı hedeflemektedir.

Kömür yakıtlarla üretilen enerjinin maliyeti 3 lira iken rüzgar enerjisi ile üretimin maliyetinin 1 lira olacağı hesaplanmaktadır. Kişi başı en yüksek karbon salınımı yapan ülke olan Amerika Birleşik Devletleri, 2030’da 2005’e göre karbon salınımını %50 azaltmayı, 2030’da araçların yarısını elektrikli yapmayı ve 2050’de karbon nötr olmayı hedefliyor. Avrupa Birliği 2030’da emisyonda 1990’a göre %5 azaltmayı ve 2030’da yenilenebilir enerjiyi %40’a çıkarmayı ve 2050’de karbon nötr olmayı amaçlamaktadır.

“Ülkemizde karbon emilimini artıcı önlemleri hayata geçirmeliyiz”

Bizim ülkemizde ise, enerji santrallerimiz çevre düşmanı termik santrallerden oluşmakta ve hatta son dönemde ucuz yakıt, filtresiz bacalar ile tüm ülkemiz ve adamız çevre kirliliğine maruz kalmakta, dünyaya umursuzca sera ve metan gazları salıp iklim krizine olumsuz etkilerimiz olmaktadır.

Fosil yakıtların yanmasıyla atmosfere salınan zehirli gazlar insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Özellikle inme (felç), kalp ve akciğer hastalıkları, astım, akciğer kanserleri, demans, kısırlık, bilişsel yetenekte azalma ve erken ölümler için ciddi risk oluşturduğu bildirilmektedir.

Bizim de artık ülkemizde karbon ve sera gazı atılımı düşük yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmayı ve karbon emilimini artıcı önlemleri hayata geçirmeliyiz. Karbon nötr olmanın anahtarının, elektrik üretimindeki güneş ve rüzgar enerjisinin payının artırılmasından geçtiği açıktır. Özellikle seçimlerin yaklaştığı bu dönemde iktidara, devleti, ülkeyi yönetmeye talip olan ‘tüm yönetici adaylarımızın’, siyasi partilerin güncel politik kavgalardan sıyrılıp net sıfır emisyon ve nötr karbon hedefleri doğrultusundaki enerji politikaları üretmeleri ve bunları anlatmaları gereklidir”











Başa dön tuşu