KıbrısManşet

Bey: Göller yapmaya başlamalı ve yaşlı ormanlarımızı korumalıyız!






TDP Girne İlçesi Gençlik Örgütü Başkanı, Araştırmacı Çevre Bilimci Ergün Bey, “Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2021 raporları ve Glasgow’da yapılan BM İklim Zirvesi sonuçları bize gösteriyor ki 2100 yılına kadar küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derecede durdurmayı başaramayacağız. Bu da demek oluyor ki IPCC tarafından öngörülen gelecek senaryolarına bakarak, iklim değişikliğine adaptasyon politikalarını başlatmamız şarttır” dedi

Göller yapmaya başlamalı ve yaşlı ormanlarımızı korumalıyız!

İklim değişikliğine adaptasyon politikaları ekolojik tahribat, ekonomik zarar ve insan kaybının en aza indirilmesi için çok önemlidir diyen Araştırmacı Çevre Bilimci Ergün Bey “Göller yapmaya başlamalıyız ve yaşlı ormanlarımızı korumalıyız!” dedi.
Girne dağlarının kuzey bölgesi sert yamaç yağışlarına maruz kalmaktadır. Ormanlar yağan yağmur suyunu yavaşlatıp toprağa yavaşça emilmesini sağlar. Girne dağlarının kuzey yamaçları betonlandıkça yağan yağmur suyu yavaşlamadan ve toprağa emilemeden doğrudan Girne şehri içerisine ve denize akacaktır. Küresel ısınmadan dolayı ileriki yıllardan haftalar içerisinde almamız gereken yağışları, saatler içerisinde alacağız. Bu da demek oluyor ki göller kurmazsak ve ormanları korumazsak daha fazla kuraklaşacağız, daha fazla mal ve can kaybına uğrayacağız.

Asrın projesi, asrın hatasına dönmeden önlemler alınmalı!

Araştırmacı Çevre Bilimci Ergün Bey‘in açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Türkiye ileriki 10-15 yıl içerisinde kendisi su problemi yaşayacak bir ülkedir. Türkiye hızla büyüyen bir nüfusun ve çarpık betonlaşmanın olduğu bir ülkedir. Kendilerinin de su ihtiyaçları giderek artıyor ve ülkelerine yağan yağışları tutma kapasiteleri azalıyor.
Ek olarak küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’yi de su konusunda oldukça sıkıntılı zamanlar bekliyor. Türkiye’den gelen suya bağlı kalmamalıyız. Kuzey Kıbrıs’ın uygun bölgelerine acilen göller yapmalıyız. Ancak bu sayede ülkemize yağan yağışın yeraltına girmesini sağlayabiliriz.
IPCC Akdeniz bölgesi için yaz aylarında sıcak hava dalgalarının daha sık, daha sıcak ve daha uzun süreceğini öngörüyor. Ayrıca üç aylık yaz mevsimi hava sıcaklıklarının yükseleceğini söylüyor. Bütün bunlar orman yangını riskinin inanılmaz şekilde artacağı anlamına gelmektedir.
Ülkemizde çıkan orman yangınlarının neredeyse tamamı insan kaynaklıdır. Bu yangınların çıkmasına neden olan bütün unsurları durdurmak hepimizin görevidir. Bu nedenle ormanlara çöp atanların ve/veya yakanların cezalandırılması, insanların bu konularda eğitilmesi çok önemlidir.
Büyük orman yangınlarına erken şekilde müdahale edip durdurabilmek için gerekli itfaiye, helikopter ve araç gereçlerin ülkemizde hazır bulunması şarttır. Bunlar önleyici ve sorunun büyümesini engellemek için alınması gereken tedbirlerdir. Bu tedbirlerin yanında, ormanları korumak için adaptasyon politikalarını hayata geçirmemiz büyük öneme sahiptir.
Bu gerçekler mevcutken ülkemize Kanarya çamları ‘’Pinus canariensis’’ dikilmeye başlanmalıdır. Bu ağaçlar yangından sonra tekrar açılma özelliğine sahiptir. İşgalci bir tür değildir ve ülkemizin bazı yerlerinde birkaç tane vardır. Dolayısı ile yerli endemik türlerimizi tehdit etme gibi bir durum ortada yoktur.
Bu ağaçların dikimini artırarak iklim değişikliğine adaptasyon politikalarına bir başlangıç yapabiliriz. Zamanımız varken, keşke dememek için harekete geçmeliyiz.








Başa dön tuşu