Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, yüksek öğrenimdeki sıkıntılara değinerek özellikle Türkiye‘nin vize verdiği Afrikalı öğrencilerin durumunun adeta insan kaçakçılığına dönüştüğünü belirtti
Akansoy: Kaliteli üniversiteler ülkesi imajı sona ermiştir
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda konuşan Akansoy, üniversite sayısının artması yanında kalite standartlarının düşmesinin ve denetimsizliğin tüm üniversitelerin genel itibarını etkilediğini söyledi.
Akansoy, “Bu da bu alanın genel sürdürülebilirliğini tehdit eder hale gelmiştir. Kaliteli üniversiteler ülkesi imajı sona ermiştir. Nicelik niteliğe dönüşememiştir. Vakit kaybetmeden standartlar yerleşmelidir. Aksi halde bu alan bitecektir.
“Türkiye’nin insan kaçakçılığına dönüşen bu işi durdurmak için vize vermekten tümden vazgeçmesi düşünülmelidir”
Bazı üniversitelerin yıllık aldıkları öğrencilerin yarısının, daha ilk dönemden öğrenci statüsünden çıktığına dikkat çeken Akansoy, bu para karşılığı adaya öğrenci taşındığını, özellikle Afrika’dan gelen öğrencilere Türkiye Cumhuriyeti’nin vize verdiğini belirtti.
Akansoy, “Uluslararası yükümlülükleri olan Türkiye’nin insan kaçakçılığına dönüşen bu işi durdurmak için vize hizmetinden tümden vazgeçmesi ciddi şekilde düşünülmelidir. Öğrencilerin en az bir yıllık harçlarını yatırmaları karşılığında adaya giriş hakkı kazanmaları gerekmektedir. Buna ek olarak öğrencilerin asgari 500 dolar ödeyecekleri teminat ücretinin bir fonda birikmesi, ardışık 2 dönem kaçak statüye düşenlerin sınır dışı edilmeleri için bu meblağın kullanılması gerekir. Adada on binlerce kaçak öğrenci neredeyse köle statüsünde çalışmaktadır, devletin sınır dışı için kaynağı bulunmamaktadır.
“Ara elaman açığı var, meslek ve teknik eğitimde burslar artırılmalı”
Ülkedeki ara eleman açığının çok ciddi boyutta olduğuğunu ve devletin mesleki teknik eğitime verdiği özel bursları ciddi anlamda artırması gerektiğini vurgulayan Akansoy, KKTC üniversitelerindeki öğrencilere sunulan bursların, üniversitelerin uluslararası reytinglerine ve programların akreditasyonlarına bakılarak özel olarak verilmesi gerektiğini ifade etti.
Akansoy, “Bu kaliteyi artıracak bir unsurdur ve tüm dünyada kullanılmaktadır. Onlarca milyon dolar harcayarak reytinglerini artıran bir üniversitenin, zorlu akreditasyonlar alan bir bölümünde okuyan burslu öğrenci sayısı ile daha düzgün kadroya dahi sahip olmayan bir üniversitenin yeni kurulan bölümünde burslu öğrenci sayısının eşit olması kabul edilemez. Burs kaliteyi artıracak araç haline gelmelidir” dedi.
“Üniversitelerde aylarca çalışıp maaşları ödenmeyen akademik personel vardır”
Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’nun (YÖDAK) işlevsel, imkanları geniş ve güçlü bir kurum olması gerektiğini belirten Akansoy, yüksek öğrenim ile ilgili denetim, planlama ve diğer yetkiler bağlamında netleşmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Akansoy, “Gerekirse yüksek öğrenim müsteşarlığı veya dünyada örnekleri de olduğu üzere Bakanlığı bile değerlendirilmelidir. Üniversitelerde aylarca çalışıp maaşları ödenmeyen akademik personel vardır. Onlarca yıldır bu durum devam etmektedir. YÖDAK ve devletin buna çare bulması gerekir. Asgari ücret üzerinden yapılan sosyal yatırımlar devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
