Gazetemizin gündeme getirdiği EKMEK DOSYASI’nın ikinci bölümünde, fırıncılar konuştu ve yaratılan suni ekmek krizi gündemine çok çarpıcı yorumlar getirdi
“5 TL’ye ekmek satacak olmanın, mali gerekçesi nedir?”
Konuyla ilgili konuştuğumuz ancak piyasadaki kutuplaşma nedeniyle isimlerini şimdilik saklı tutmak durumunda kaldığımız fırıncıların söyledikleri, kamuoyuna yansıtılanla aynı değil.
Çocukluğundan bu yana fırıncılık işiyle uğraşan A’nın “Ekmek 5 TL olacak” diyenlere ilk sorusu şu oluyor; “5 TL’ye ekmek satacak olmanın, mali gerekçesi nedir?”
“Marketler fırıncı rekabeti dolayısıyla 75 kuruş-1 TL arası kâr yapar hale geldi”
Aslında sosyal medya aracılığıyla halka pompalanan bu söylentilerinin amacının açık olduğu savunan fırıncı A, denetimin de olmaması sebebiyle, isteyen fırıncının istediği kâr marjı ile ekmek sattığını ve marketlere de diğer fırıncılarla yarışmak amaçlı daha yüksek kâr payı bırakarak ekmek verdiğini söylüyor.
Fırın işletmecisi A, “Perakendeci adeta şımartıldı. Marketler önceden somun ekmek başına ortalama 25 kuruş kâr yaparken, şu an çoğu marketler piyasadaki fırıncı rekabeti dolayısıyla 75 kuruş-1 TL arası kâr yapar hale geldi” diyor.
“Türkiye’den daha ucuza un getirme iddiası varsa, yarına hemen getirsinler, görelim”
Kâr marjını düşük tuttuklarını, piyasadaki hammaddeye gelen artışın tamamını tüketiciye yansıtmadıklarını belirten A, Türkiye’den un getirilmesinin önünü açmak için yapılan girişimlerin gerçekleşmesi ve yerli un üretiminin tamamen durması durumunda aynı gün işletmesini kapatacağını söylüyor.
A, “O zaman bu piyasa iyiden iyiye tekelleşmiş ve birilerinin idaresi altına girmiş demektir. Ama mesele Türkiye’den daha ucuza un getirme iddiasıysa, buyursunlar yarına hemen getirsinler ve görelim” diyerek meydan okuyor.
“Bunun tamamını tüketiciye yansıtmak ne kadar doğru?”
Konuştuğumuz ve ekmeği 4 TL’den satan bir diğer fırın işletmecisi B ise tedarikte sıkıntılar ve dövizden dolayı da kaçınılmaz bir fiyat yükselişi olduğunu doğruluyor ancak durumun medyaya servis edilenler gibi olmadığını da ekliyor.
İşletmeci B, “Bunun tamamını tüketiciye yansıtmak ne kadar doğru? Sosyal medyada bir bombardıman var ama bu gerçeği değil murad edilen şeyi yansıtıyor” diyor.
“Türkiye’den daha ucuza ithal edileceği söylenen un, nakliyesi, gümrüğü derken daha da pahalıya gelecek”
Fırıncılar birliğinin bireysel düşündüğünü ve buna göre bir politika izlediğini savunan B, Türkiye’den un getirme amacının yerli üretimi bitirmesi dışında, kârlı da olmadığını belirtiyor.
B, “Türkiye’den daha ucuza ithal edileceği söylenen unun, nakliyesi, gümrüğü derken aynı fiyata hatta belki daha da pahalıya gelecek. Bunun savunulacak bir yanı olmadığı gibi, yerli üretimi bitireceği de aşikârdır” diyor.
“Küçük çaptaki fırınların nereden un alacak?”
Yerli üreticiden unu normal şartlarda ve acil durumlar vadeli olarak alabildiklerini, kültürel olarak da bunun kıymetli olduğunu belirten B, unun Türkiye’den gelmesi durumunda küçük çaptaki fırınların nereden un alacağını da soruyor.
B, “O zaman bu fırıncılar, birilerinin insafına mı terk edilmiş olacak?” diyor.
Özel Haber/Pınar Barut