Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Münür Rahvancıoğlu, un ithal edilmesi kararının halkın bugününe ve geleceğine yapılmış bir ihanet olduğunu söyleyerek, kökü dışarda ve ithal ekonomilere de siyasete de, direneceklerini söyledi
Rahvancıoğlu: UBP-DP Hükümetinin bu halka vurduğu en yeni darbe
Hükümetin Türkiye’den un ithalini serbest bırakan kararı sonrası kapanan yerli un fabrikaları konusunda sosyal medya hesabından açıklama yapan Rahvancıoğlu, ithalata bağımlı ekonomik yapıyı pekiştiren ithal un kararının, UBP-DP Hükümetinin bu halka vurduğu en yeni darbe olduğunu söyledi.
Rahvancıoğlu, “Üretim, özellikle de sanayi üretimi; bir halkın en temel varoluş unsurlarından birisidir. Yabancı unun ülkeye girişindeki gümrük uygulamalarını kaldırarak, sadece un fabrikalarına değil; zaten kanayan yerli tarıma da darbe vuruluyor” dedi.
“Büyük tüccarların temsilciliğini yapan sermaye uşakları”
Hükümet koltuklarında oturan ve büyük tüccarların temsilciliğini yapan, sermaye uşaklarının anlamazdan geldiği gerçekleri tekrar etmek istediğini söyleyen Rahvancıoğlu şunları kaydetti;
“1- Sanayi üretimi sadece üretilen ürünün fiyatı ile değerlendirilmez…
2- Sanayi üretimi aynı zamanda hammadde (buğday) üretimini de destekler…
3- Sanayi üretimi yerli iş gücünü, yerli emekçiyi, yerelde kazanıp yerelde harcayan insanları da var eder…
4- Sanayi üretimi ülke içinde katma değer yaratarak, kendi ürettiği üründen çok daha büyük bir döngüye katkı sağlar…
5- Üretmeden tüketen bir toplum, ne kadar ucuza alırsa alsın, günün sonunda fakirleşir. Çünkü zenginlik ağaçta yetişmez sadece üretim ile ve emek ile yaratılabilir”
“Halkın bugününe de geleceğine de yapılmış bir ihanettir”
Hükümetin un ithalatında tüccarların karını arttırmaya dayalı politikasının, halkın bugününe de geleceğine de yapılmış bir ihanet olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, ama bu ihanetin hükümet edenlerin ilk ihanetleri de olmadığını belirtti.
Rahvancıoğlu, “KTHY’yi batıran, Sanayi Holdingi kapatan, Zeyko’yu satan, Ayko’yu bitiren, harupu, tütünü, zeytini, portokalı, patatesi üretilen neyimiz varsa hepsini tüketen ve bu halkı dıştan gelene bağımlı dilencilere çeviren, bizi kendi ayakları üzerinde duramaz hale sokmak isteyen bu gözü dönmüş nefretlerine teslim olmayacağız. Kökü dışarda ve ithal ekonomilerine de, siyasetlerine de, kültürlerine de direneceğiz” dedi..