KıbrısManşet

Yenigüç: TDP’de laik, demokrat ve çoğulcu bir anlayış hakim






Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili adayı Mustafa Yenigüç, adaylık sürecini, Meclis‘e girmesi halinde yapacaklarını, projelerini ve hedeflerini anlattı

Yenigüç: TDP’nin parti politikaları benim görüşlerimle uyumlu

Özgür Web Tv‘de Seçim Özel yayınında Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Yenigüç, TDP’den adaylık sürecinde yaşadıklarını anlattı.

TDP’nin parti politikalarının kendi görüşleriyle yakın olması nedeniyle adaylıkla teklifine çok sevindiğini dile getiren Yenigüç, “Zaten siyasete uzak birisi değildim, sendikal mücadelede de alışıktım siyasete. Bu nedenle de kabul ettim” dedi.

“TDP’li olmak için herhangi bir zümreye üye olmak ya da bir ayrıcalığa sahip olmak gerekmiyor”

TDP’li olmanın çok kolay olduğunu, çünkü TDP’li olmak için herhangi bir zümreye üye olmanın ya da bir ayrıcalığa sahip olmanın gerekmediğini belirten Yenigüç, 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 5 yıllık görev süresinin gururla dolu olduğunu ve buna bakarak bile TDP’nin anlaşılabileceğini kaydetti.

Yenigüç, “Bununla da sınırli değil; Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nıın Paylaşım Mutfağı‘nı, TDP Milletvekili Zeki Çeler’in Çalışma Bakanlığı döneminde yaptığı çalışmaları, Genel Sekreter Dr. Halil Hızal‘ın söylemlerini ve Genel Başkan Cemal Özyiğit‘in politikalarını takip ettiğinizde bunu daha da iyi anlıyorsunuz” dedi.

“TDP’de laik, demokrat ve çoğulcu bir anlayış hakim”

TDP’nin halkın geniş zümrelerine hitap edecek politikaları üreten bir parti olduğunu vurgulayan Yenigüç, burada adam kayırma olmadığını, laik, demokrat ve çoğulcu bir anlayışın hakim olduğunu söyledi.

Yenigüç, “Eğer siz görüşünüzle, ışığınızla öne çıkarsanız zaten TDP ile bir şekilde buluşursunuz. TDP’nin çoğulculuğu ve katılımcılığı tam da bu noktada önemlidir” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda bir Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-tek) çalışanı da olan Yenigüç, kurumda hem istihdam hem de refah için üretimin şart olduğunu özellikle pandemi döneminde gördüklerini belirtti.

Yenigüç, “Kıb-tek devlet bütçesinden sonra en büyük bütçeye sahip kurumdur. AKSA’nın mazisi ile ilgili çok detaylı araştırmalarım oldu. AKSA AKP iktidarında önce Türkiye’nin ilk 1000 şirketi arasına bile girmeyen bir sanayi şirketi iken şu an her sektörde faaliyet gösteren bir şirket oldu. Burada da hükümet belli alım ve taahhüt garantili sözleşmelerle AKSA’yı ülkenin sırtına bindirdi. AKSA’dan aldığımız pahalı elektriği vatandaşa ucuza satıyoruz ve kurum zarara uğratılıyor” dedi.

“Kıb-tek çok önemli bir kamu kurumudur”

Kıb-tek’in içinde bulunduğu maddi sıkıntılardan kurtulabileceğini vurgulayan Yenigüç, kurumlardaki sendikaların ve sivil tolumun deklarasyonlarına bakılması gerektiğini söyledi.

Yenigüç, “Kıb-tek’in ciddi anlamda bir zamma ihtiyacı vardır. Bu toplumu üzebilir ama gerçek olan budur. Ama zaten önümüzde bir seçim var ve asgari ücrette malumunuzdur; o sebeple kimse böyle bir zammı yapmayacak. AKSA’nın sözleşmesi bitiyor ve El-sen olarak da yenilenmemesi için ses yükseltiyoruz. Kıb-tek çok önemli bir kamu kurumudur ve bunu korumak için de sivil toplumun sesine ve fikirlerine kulak vermek gerekir” dedi.

“TDP nur topu gibi bir geleceğe gebedir”

Meclis’e girmesi durumunda, Kıb-tek’e gerekli yatırımların yapılabilmesi adına mücadele edeceğini söyleyen Yenigüç, nunu sadece Kıb-tek için de değil, toplumun hiçbir kurumunun özelleştirilmemesi için yapacağını belirtti.

Yenigüç, “Ben Mustafa Yenigüç olarak hiçbir aşiretin yada belirli bir gücün evladı değilim. Bu toprakların çocuğuyum. Bu nedenle de sesimi Meclis’te de yükselteceğim. TDP nur topu gibi bir geleceğe gebedir. Bu geleceğin herkes farkındadır. TDP bir dönüşüm, barış ve emek kültürü ile bunu yayacak. TDP’nin kadroları sağlam insanlarla dolu. Eğitimden sağlığa, ekonomiden kamusal yaşama kadar tüm çalışmalarımız tamdır.

“Bu demokrasi kavgasını lütfen kimse bırakmasın ve sandığa gidip oyunu versin”

Seçimi boykot edenlerle ilgili de konuşan Yenigüç şunları kaydetti;

“Demokrasi mücadelesi bir seçimde bırakılacak bir mücadele değildir. Biz TDP olarak sandığın gücüne inanıyoruz ve tüm çalışmalarımız da bu mücadele içindir. Boykotun başını çeken arkadaşlara da tavsiyem; bunu görüp gözlemleyip ortak bir deklarasyonla ortak bir zeminde bu toplum için buluşalım. Demokrasi tüm insanlığa aittir. Bu ülkeyi bu halde bırakmayalım ve el ele verelim. Bu demokrasi kavgasını lütfen kimse bırakmasın ve sandığa gidip oyunu versin”









Başa dön tuşu