Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı ve Lefkoşa Milletvekili Adayı Münür Rahvancıoğlu, Servet Vergisi, gelir beyanlarının düzenlenmesi, vergilerin düzenli toplanması, gereksiz hibe ve teşviklerin sonlandırılması ile devlet gelirlerinin artırılmasının mümkün olduğunu söyleyerek, oluşacak kaynak ile kamusal hizmetlerin iyileştirilmesi gerektiğini belirtti
Rahvancıoğlu: Rejim partileri stüdyoda, UBP’nin eksikliğinin hissedilmez
Genç TV’de Mustafa Alkan‘ın sunduğu ve diğer parti başkanlarının katıldığı Seçim Meydanı programına konuk olan Rahvancıoğlu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu veya herhangi bir parti temsilcisinin programa katılmamasını değerlendirerek, seçime girecek olan diğer rejim partilerinin stüdyoda olduklarını ve UBP’nin eksikliğinin hissedilmeyeceğini söyledi.
Rejim partilerinin birbirlerini sürekli suçlayarak rejimin devamını ve istikrarını sağladığını belirten Rahvancıoğlu, bu partilerin aslında hiçbir zaman iktidar olmadıklarını ve olamayacaklarını çünkü mevcut iktidar odakları ile mücadele etme perspektifleri olmadığını söyledi.
“Kıbrıs sorununu emekten yana çözebilmek için halkın sıkıntılarının örgütlü mücadele ile yükseltmek gerekiyor”
İktidar olmak için, iktidarı elinde tutan odaklarla mücadele etmek gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, 23 Ocak seçimlerinin halk açısından önemli olmadığını belirtti. Halkın derdinin seçimden çok sağlık ve geçimle ilgili sıkıntılar olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, içinde bulunduğumuz dönemde en fazla konuşulan konunun ekonomi olduğunu söyledi.
Bağımsızlık Yolu’nun Kıbrıs Sorunu ile ilgili politikasının çözüm ile halkın sıkıntılarının bitmeyeceği yönünde olduğunu kaydeden Rahvancıoğlu, Kıbrıs sorununu emekten yana çözebilmek için halkın sıkıntılarının örgütlü mücadele ile yükseltmek gerektiğini belirtti.
Ekonomi ve çalışma hayatındaki sorunlara çözüm üretmenin çok önemli olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, Kıbrıs Sorunu, ekoloji, kadın özgürleşmesi konularının daha geri planda kaldığını söyledi.
“Seçim sonuçlarına göre iktidar olunmaz”
Seçim dönemi rejim partileri tarafından söylenen vaatleri dinleyen halkın, seçim sonrasında ise mazeretlerini dinleyeceklerini belirten Rahvancıoğlu, 23 Ocak’tan sonra rejim partilerinin hükümete gelmesi ile zamların geleceğini, doğa talanının, kadına yönelik şiddetin, alım gücünün erimesinin, eğitim ve sağlıkta büyük sermayedarların iktidarının devam edeceğini vurguladı.
Bağımsızlık Yolu’nun seçim sonuçlarına göre iktidar olmanın mümkün olmadığını savunduğunu belirten Rahvancıoğlu, seçim yoluyla ancak hükümet olunabileceğini söyledi.
İktidar olmak için önce mevcut iktidar odaklarının devrilmesi gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, hükümet olunca halk ile birlikte iktidar odakları ile mücadele etmek veya onlara paravan olmak seçeneklerinden birinin tercih edilebileceğini belirtti.
“Halkın giderlerinin azaltılması gerekiyor”
Devletin üretim ve hizmet faaliyetlerinden el çekmesi, kapatılan kitler ve özelleştirmeler sonucunda devlet gelirlerinin azaldığını ifade eden Rahvancıoğlu, devletin giderleri azaltmak için uygulanan sıkı bütçe politikasının değişmesi ve genişlemeci bir bütçe politikasının uygulanması gerektiğini söyledi.
Rahvancıoğlu, neoliberal politika uygulamaları sonucunda yoksullaşan halkın ücretsiz kamusal sağlık, eğitim, toplu taşıma ve barınma ihtiyaçlarının kamu eli ile sağlanması ve halkın giderlerinin azaltılması gerektiğini vurguladı.
Halkın gelirinin artması için asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi ve hayat pahalılığının iki aya çekilmesi gibi uygulamaların kısa vadeli çözüm olacağını söyleyen Rahvancıoğlu, halkın giderlerini azaltacak kamusal hizmetlerin artması ile dengenin kurulabileceğini ifade etti.
“Zenginler için değil emekçi halk için ekonomi politikaları üretilmeli”
Servet vergisi, gelir beyanlarının düzenlenmesi, vergilerin düzenli toplanması, gereksiz hibe ve teşviklerin sonlandırılması ile devlet gelirlerinin artırılmasının mümkün olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, oluşacak kaynak ile kamusal hizmetlerin iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
Rahvancıoğlu, zenginler için değil emekçi halk için ekonomi politikaları üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu tarafından hazırlanan Muhalefet Programı çerçevesinde sokakta, mecliste, hükümette veya davalı/davacı olarak mahkeme salonlarında halktan, emekten, doğadan ve kadından yana mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.
“Sağlıkta istihdam önemli”
Kadrolu ve güvenceli doktor, hemşire, hastabakıcı istihdamlarının önemine dikkat çeken Rahvancıoğlu, güvenlik, yemekhane ve temizlik hizmetlerin de taşeron firmalara verilmesinin doğru olmadığını belirtti. Kamuda özellikle sağlık ve eğitim sektörlerinde taşeron uygulamasının kalkması gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, başta İskele
Bölgesi olmak üzere tüm ilçelerde tam donanımlı hastanelerin olması gerektiğini söyledi.
Okul sayısının artırılması ve tam gün eğitime geçilmesi gerektiğini söyleyen Rahvancıoğlu, okullara sağlanacak devlet katkısı ile ailelerin okul parası, kırtasiye, kitap ve dergi masrafları gibi giderlerle karşılaşmaması gerektiğini vurguladı.
“Hem sokakta hem Meclis’te mücadele edeceğiz”
Rahvancıoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Barınma amaçlı konutlardan emlak vergisi alınmamalı, ancak ikinci ve üçüncü konut sahiplerinden bu vergi alınmalı, anayasal hak olan denize erişim hakkı otel sermayelerinden alınıp halk için hayata geçirilmeli, bileşik faiz kaldırılmalı, bakanlar kurulunun istisnai vatandaşlık hakkı kaldırılarak çağdaş bir vatandaşlık yasası uygulanmalı, yangın helikopteri alınmalı, orman dairesine tam zamanlı ormancı istihdam edilmeli, çevreyi kirleten işletmelerden çevre vergisi alınmalı, AKSA ile olan sözleşme feshedilmeli ve alternatif enerji kaynaklarına geçilmeli, polis teşkilatı sivile bağlanmalı, polis, asker ve sivil hizmet görevlilerinin sendikalaşma hakkı olmalı, kimlikle ülkeye girişler sonlanmalı, Sivil Savunma Teşkilatı ve Merkez Bankası gibi kurumların başına yabancı ülke vatandaşları atanmamalı, ülkemizde yabancı parti faaliyetleri denetim ve kontrol altına alınmalı – ancak özel dönemlerde süreli izinler verilmeli, gece kulüpleri kapatılmalı, kumarhaneler kapatılmalı, hava sahamızı kullanan tüm uçaklardan TC’ye kalan paranın ülkemize verilmesinin sağlanması için mücadele edilmeli ve bu parayla devlete ait bir havayolu oluşturulmalı, KIBTEK ve telefon dairesinin özelleştirilmesine karşı durulmalı, telefon dairesinin kamusal internet sağlamalı, bilişim suçları yasası değiştirilmeli, özel hayatın gizliliği yasası düzeltilmeli, Fasıl 154 altındaki yayınlar ortadan kaldırılmalı, göç yasası kaldırılmalı, her ilçeye şiddet önleme merkezi ve kadın sığınma evi açılmalı, kadına yönelik suç yüz kızartıcı suç olarak sayılmalı, yabancı etkinlikler vergilendirilmeli ve yerel sanatçılar desteklenmeli ve yıllardır mecliste bekletilen özel tiyatro yasası geçirilmeli, 10 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalı, asgari ücret en düşük kamu maaşına endekslenmeli, işsizlik azalana kadar yeni çalışma izni verilmemeli, sosyal güvenlik yasasının 10. maddesi altındaki tüzük düzenlenmeli, özel sektörün çalışma saatleri çipli sistem ile düzenlenmeli, mobbing yasası geçirilmeli, işçilere adli yardım sağlanmalı, sosyal sigortaların işçiden yana hizmet vermelidir. Bunlar bizim sokakta veya mecliste mücadele edeceğimiz konuların bazılarıdır”
Bağımsızlık Yolu’nun mücadelede yeni bir alan açmak amacı ile seçime girdiğini söyleyen Rahvancıoğlu, oy verecek seçmenler değil mücadele arkadaşları aradıklarını belirtti. Rahvancıoğlu, halkın bulunduğu her yerde örgütlenmesi ve iktidar odakları ile emekten, kadından, doğadan yana mücadele etmesinin önemine dikkat çekti.