KıbrısManşet

Hastürer: Ağır cezada, ağır adaletsizlik…






Gazeteci Hasan Hastürer, gazetemizin gündeme getirdiği ‘Ağır Ceza’da Ağır Adaletsizlik‘ yazı dizisine atıfta bulunarak, NoktaKibris için bir yazı kaleme aldı

Hastürer: Ağır cezada, ağır adaletsizlik…

Hastürer’in yazısı şöyle;

Ağır cezadaki her davanın sonunda, suçlanan kişilerin hapishaneye gideceklerine dair bir kural yoktur. Beraat, ya da para cezası da olabilir. Beraat ya da para cezası durumunda, dava devam ettiği sürece, yaşanan tutukluluk ne olacak? Ya da hangi adalet yaklaşımıyla, izah edilip, savunulacak? Haksız yere bir gün tutukluluğun bile bir tazminatı olmalı. Haksız yere tutukluluğun tazminatı olacağı düşünülürse, böyle geldi, böyle gitsin anlayışıyla kimse, özgürlüğü kısıtlanarak, “kodese” tıkılamaz.

Her gün sabah ilk işim, yaygın bir medya taramasıdır.

Geleneksel medya önceliğim olsa da, sosyal medyada da turumu aksatmam. İnternet gazetesi diye tanımladığımız gazetelere de mutlaka bakarım.

Bu turumda dün ilginç bir konu ile buluştum.

Daha önce benim de sözlü ve yazılı olarak, duyarlılık sergilediğim bir konu.

Başlık da çarpıcıydı…

“Ağır cezada, ağır adaletsizlik.”

Ağır cezada görüşülen davaların tümünün çok ağır suçlar olduğu sanılmasın.

Ancak ağır cezada görüşülen davaların, suç kaynağı olarak çok geniş bir açılımı var.

Dava görüşülüp sonuçlandığı zaman yargının kararı da bunu gösteriyor zaten.

Peki konu ya da sorun ne?

Kaynak ya da dayanak gücü olmayan bir uygulamayla, ağır cezada, dava görüşülmeye başladığı zaman davada yargılananlar, istisnasız tutuklu yargılanıyor.

Bu durum aslında, yargısız infaz gibidir.

Yargıya intikal eden davaların başlangıcı en yalın tanımlamayla suçun işlenmesi ve da tahkikatın başlangıcıdır. O süreçten başlayarak, gözaltı, tutuklu, sanık ve finalde suç kesinlik kazanırsa mahkum nitelemeleri kişilerle buluşur.

***

Soruşturmada, delillere ulaşımın engellenmesi bir risktir.

Bu nedenle, ilgili kişi göz altına alınır, tutukluluk süresi de ihtiyaca göre uzatılır.

Soruşturma bitince.

Belirli teminat koşullarıyla, ilgili kişi serbest bırakılır.

Suçun ağırlığı söz konusuysa, suçlu kabul edilen kişi, belirli bir zaman dilimi işaretiyle cezaevine gönderilir.

***

Yargı aşamasında da “kaçıp – kaçmama” değerlendirilecek bir husustur.

Dava görüşülene kadar serbest olan bir kişi, yargılama başlayınca neden kaçsın?

Devam eden uygulamaya göre, ağır cezada, dava görüşülmeye başladığı zaman sanık konumundaki kişi tutuklu yargılanır. Dahası mahkemeye, iki yanında polis ve elleri kelepçeli getirilir.

Dava sonuçlanana kadar da tutukluluk hali devam eder.

***

Tutukluluk hali, tutukluluk koşulları ve yargı önüne gidip gelmeler, ciddi bir baskıdır ve suçlunun kendini savunma psikolojisini olumsuz etkiler.

Adil yargılanmada tutukluluk süresinin makul, koşulların da olumsuz sonuçlar yaratmayacak özellikte olması gerekir.

Ağır cezadaki her davanın sonunda, suçlanan kişilerin hapishaneye gideceklerine dair bir kural yoktur.

Beraat, ya da para cezası da olabilir.

Beraat ya da para cezası durumunda, dava devam ettiği sürece, yaşanan tutukluluk ne olacak?

Ya da hangi adalet yaklaşımıyla, izah edilip, savunulacak?

Haksız yere bir gün tutukluluğun bile bir tazminatı olmalı.

Haksız yere tutukluluğun tazminatı olacağı düşünülürse, böyle geldi, böyle gitsin anlayışıyla kimse, özgürlüğü kısıtlanarak, “kodese” tıkılamaz.











Başa dön tuşu