KıbrısManşet

Erhürman: Bizim bildiğimiz hükümet kurma müzakereleri zemini bu değildir






Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’nin, Kıbrıs konusundaki pozisyonu, ekonomik meselelerden tamamen ayrı bir mesele olarak hiçbir zaman değerlendirmediklerine dikkat çekti

Erhürman: Bizim bildiğimiz hükümet kurma müzakereleri zemini bu değildir

Haber Kıbrıs Web TV’de Ali Baturay’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, güvenliğin ekonomik açıdan da temel bir ürün olduğuna dikkat çekti.

UBP ile yaptıkları görüşmelerden bahseden Tufan Erhürman, ilk ziyarette UBP’nin kendilerine bir metin getirdiğini söyledi.

CTP’nin gönderdiği metinde Kıbrıs sorunuyla ilgili düşüncelerinin yer aldığını vurgulayan Erhürman, “Elbette vardı çünkü UBP’nin bize verdiği manifestoda Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşleri yer alıyordu. Biz de düşüncelerimizi bunun yanında pek çok şeyle birlikte bildirdik” dedi.

Cevap niteliğindeki önerilerini 14 Şubat günü UBP’ye gönderdiklerini hatırlatan Erhürman, UBP’nin cevabının kendilerine dün ulaştığını ifade etti. CTP’ye dün gelen yanıtta “Hemfikir olamayacağımız iki temel konu aşağıdaki gibidir: Maraş açılımındaki yol haritası ve kapsamlı müzakere pozisyonu” ifadelerinin yer aldığına dikkat çeken Erhürman, UBP’nin metninde Maraş’ın bir iç politika meselesi olarak kabul edildiğinin de yazıldığını söyledi.

“Bu konuların dışındaki konularla ilgili hiçbirinde ne kabul ne de ret var. Üzgünüm ama bizim bildiğimiz hükümet kurma müzakereleri zemini bu değildir” diye konuşan Erhürman, böyle bir görüşme sürecinin daha önce görülmediğini kaydetti.

“Çok istekli olmadıkları belgelerden anlaşılabilir”

Erhürman, “Bizden cevap istendi ama bugün akşama kadar hükümet bitecek mesajı geldi” dedi. UBP’nin CTP ile hükümet kurmaya çok istekli olmadığının belgelerden anlaşıldığını söyleyen Erhürman, “Belli ki UBP diğer koalisyon modellerini tercih etmiş ve onlar üzerinde çalışmış. Hem onu yapıp hem de CTP’nin sorumluluk almadığını söylemek yanlıştır” dedi.

Sırf hükümette olmak ve koltuk almak için vizyonlarından vazgeçmelerinin mümkün olmadığına vurgu yapan Erhürman, UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun seçimden önce ‘CTP ile hükümet kurmak mümkün değildir’ ifadelerini de hatırlattı.

Kimsenin söz konusu durumla ilgili manipülasyonlara ve algı operasyonlarına girmemesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Kimin ne istediği bellidir. Yazdığımız metin de ortadadır” dedi.

Kurulacak olan hükümetin, metinlerinde yazanları yapmak istemesi durumunda birinci destekçilerinin kendileri olacağına vurgu yapan Erhürman, “Asgari ücreti vergiden tamamen muaf tutma çalışması yapılırsa, tam gün eğitim meselesinde çalışma yapılacaksa, destekçisi olacağız. Bunların tersine işler yapılmaya kalkınırsa ise güçlü muhalefet, sert muhalefete dönüşecek” dedi.

“Doğru zemine basılması gerekiyor”

Erhürman, “Biz UBP’nin bizim diğer konulardaki görüşlerimizle ilgili görüşlerini duyabilmiş değiliz. Tam gün eğitimden tutun da Euro’ya endekslemeye kadar” dedi.

CTP olarak, Kıbrıs konusundaki pozisyonu, ekonomik meselelerden tamamen ayrı bir mesele olarak hiçbir zaman değerlendirmediklerini belirten Erhürman, “Direkt uçuş demek çok daha fazla turizm demektir. Maraş meselesinin BM ile müzakere edilecek bir mesele olduğunu söylüyoruz. Luricina, Baf, Mağusa kapsının açılması gerektiğini söylüyoruz. Bunların AB ve BM ile müzakere ederken güçlü olmak için doğru zemine basılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Kıbrıs sorunu meselesinin sadece kapsamlı çözüm müzakereleri meselesi olmadığını vurgulayan Erhürman, söz konusu meselenin Kıbrıslı Türklerin dünyayla buluşması meselesi olduğunu kaydetti.

“Uluslararası hukukun içinde olmamızın önemini herkes anladı”

“Güvenlik açısından da uluslararası hukukun içinde olmamızın önemi artık insanlar tarafından idrak edilmeye başlandı” diye konuşan Erhürman, kurulacak hükümetin neler yapacağıyla ilgili soruları da yanıtladı.

“Acı reçete hayat pahalılığını dondurmaksa, elbette karşı çıkacağım. İnsanların alım gücü yerlerde sürünüyor daha fazla vergi bindirmeye gerek yok” diyen Erhürman, ekonominin doğru yönetilmesi durumunda insanların krizden en az zararla çıkabileceğini kaydetti.

Sosyal sigorta prim desteğinin devam edip etmeyeceğinin de takipçisi olacaklarını ifade eden Erhürman, seçimden önce söz konusu desteğin bir sene daha uzatılacağının söylendiğini hatırlattı.

Son günlerde ülkemizde meydana gelen yaralama ve suikast olaylarıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, “Bu olay ciddi bir güvenlik açığı hissiyatı yarattı bu toplumda. Bu nedenle biz mecliste muhakkak araştırma komitesi olması gerektiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığındaki kurulun da bir an önce harekete geçmesi gerekiyordu” dedi.

“Güvenlik, ekonomik açıdan da temel bir üründür”

İnsanların güvenlik konusunda endişe duyarak bu adada yer almasını hazmedemeyeceklerini vurgulayan Erhürman, güvenliğin ekonomik açıdan da temel bir ürün olduğunun altını çizdi.

Erhürman, uluslararası hukukun içinde olunması durumunda, buranın daha güvenli bir ülke olacağının herkes tarafından bilindiğine de vurgu yaptı.

Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) baraj altında kalmasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, “Ben diğer partilerle ilgili konuşmayı her zaman reddeden biriyim. Ben TDP’nin Meclis’te olmamasına üzülenlerdenim. Samimiyetle çok üzüldüğümü tekrardan söylemek isterim” dedi.

Kıbrıs konusunda yüzde 100 hareketsizlik iddiasının doğru olmayacağını gözlemlediğini belirten Erhürman, tüm yaşananların yan yana koyulduğu zaman orta doğuda birtakım şeylerin değişeceğinin görüldüğünü ifade etti.









Başa dön tuşu