Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, belediyelerin batmış olmasının, belediye sayılarıyla açıklanamayacağını vurgulayarak, belediyeler reformunun yıllardır üzerinde çalışılan ve ciddi bir konu olduğunu belirtti
Erhürman: Siyasetçinin halktan şikayet etme lüksü yoktur
Kıbrıs Genç TV’de Mustafa Alkan’ın sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, CTP’nin milletvekili sayısını yüzde 50 oranında artırdığının altını çizerek, oy oranını da yüzde 50’nin üzerinde artırdıklarını kaydetti.
Bu seçimde oy oranını ve milletvekili sayısını en fazla artıran parti konumunda olduklarını ifade eden Erhürman, “Artık güçlü bir grubumuz vardır. Güçlü bir ana muhalefet olarak görev yapacağız” dedi.
Ülkenin hayrına işler yapılması durumunda güçlü muhalefetin, iktidara güçlü destek demek olduğunu kaydeden Erhürman, “Yapmayacağız denilen şeyler yapılırsa, bu sert muhalefet olarak ortaya çıkar” diye konuştu. Siyasetçinin halktan şikayet etmek gibi bir lüksü olmadığını kaydeden Erhürman, kendi içlerinde özeleştiri mekanizmasını çalıştırdıklarını belirtti.
“CTP bir sonraki seçim için tek başına iktidar hedefini ortaya koymuş durumdadır”
Örgütsel yapılarını tekrardan gözden geçirdiklerini ve çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Erhürman, “CTP yetkililerinin çok daha fazla halkın içinde olması, günlük politikayı halkın arasında da yapması gerektiğini tespit ettik. Şu andan itibaren artık bu güçlü yapısıyla CTP bir sonraki seçim için tek başına iktidar hedefini ortaya koymuş durumdadır” dedi.
Özellikle kırsaldaki örgütlenmelerinde ciddi sorunlarının olduğunu gördüklerini kaydeden Erhürman, veriler üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile yapılan koalisyon görüşmeleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Erhürman, “Biz bugüne kadar kimseye ‘sizinle görüşmeyiz’ demedik. Seçim sonrasında da kapıları kapatmadık. Hiçbir şekilde ön yargı ortaya koyacak hiçbir şey söylemedik” dedi.
Bugüne kadarki koalisyon görüşmelerinde, UBP’nin kullandığı yöntemin olmadığını vurgulayan Erhürman, “Çok samimi olan parti, pazartesi günü eline ‘görüşmeye hazırız’ yazısını aldığında, perşembeye kadar hiçbir temas kurmaz ve yazı mı gönderir?” diye sordu.
“Böyle hükümet programı mı olur?”
Hükümet programı hakkında da konuşan Erhürman, “Hükümet programına dayanarak güven oylaması yapılır mecliste. Manifestolarda bile halka ne yapılacağı anlatılır. Kamu reformu geçireceğim dediğinde, kamu reformunda ne yapacağını anlatacaksın. Ciddiyetsiz, demokraside asla olmayacak bir şeydir. Asgari ücret günümüz koşullarına göre değişecektir diye bir şey yazdılar. Böyle hükümet programı mı olur? Kamu reformu tek başına hiçbir şey ifade etmez” diye konuştu.
“Kıb-tek’i artıyla bıraktık”
“Hükümet programında asgari ücrette günün koşullarına göre gereken değişiklikler yapılacaktır yazarsanız bu ciddiyetsizliktir” diyen Erhürman, herkese göre günün koşullarının farklı olduğunu kaydetti.
Dörtlü hükümet döneminde KIBTEK’i 10-11 milyon artıyla bıraktıklarını hatırlatan Erhürman, “KIBTEK zaten kar amaçlı bir kurum değildir. Eksiye düşmemesidir önemli olan. Vatandaşa ucuz ve temiz elektrik sunabilmesidir hedefi” dedi.
KIBTEK’in zarara girmemesinin önemine işaret eden Erhürman, önceki dönemlerde zam yapılmaması durumunda, normalden daha fazla zam yapılmak zorunda kalınacağını söylediklerini de hatırlattı.
“Birçok kez alternatifleri dile getirdik”
Kendi dönemlerinde hem zam yapmadıklarını hem de kurumun üzerine bırakmadıklarını ifade eden Erhürman, “Defalarca önerdik. Geçmiş UBP hükümetlerinde yapılmayan işler, bütün yükü vatandaşın sırtına bindirildi. Maliyenin ya akaryakıtı üstlenmesi gerekiyordu ya da kendilerinin sayesinde oluşan bu yükü maliyeyle yurttaş arasında paylaştırması gerekiyordu” diye konuştu.
“İnsanların alım gücü yerle bir olmuşken, Maliyenin bu yükü üstlenmesi gerekiyordu” diyen Erhürman, muhalefetten öneri istenmesi durumunda, bir şeyi yapmadan önce konuşulması gerektiğini vurguladı. Çoklu tarife olarak adlandırılan tarifenin çok büyük bir manasının olduğunun altını çizen Erhürman, birçok kez alternatifleri dile getirdiklerini söyledi.
“Elektrik zammı korkunç bir enflasyon etkisi yaratacak”
Elektrik zammının korkunç bir enflasyon etkisi yaratacağına da dikkat çeken Erhürman, “Elektrik fiyatı girdiğinde diğer tüm fiyatlara yansımayacak mı?” diye sordu.
Erhürman, akaryakıt ve elektriğin başka hiçbir şeye benzemediğini vurguladı. Söz konusu zammın sadece asgari ücretliyi değil, orta sınıfı da çökerteceğini kaydeden Erhürman, akaryakıt zamlarının da kapıda olduğunu söyledi. “Çiftçi ile hayvancı mazot dolayısıyla ağlıyor. Bu memlekette üretim yapılamaz duruma geldi” diye konuşan Erhürman, Rusya-Ukrayna savaşının dolaylı ekonomik etkisinin de korkunç olduğunu belirtti.
Doğrudan etkileri kadar dolaylı etkilerinin de görüldüğünü söyleyen Erhürman, “Hayvan yemlerinin hepsi Rusya’dan geliyor. Hayvancı açısından cehennem tablosuna doğru gidiyoruz. Türkiye de çok büyük ölçüde Rusya ve Ukrayna’dan getiriyor buğdayı. Ülkemizden Rusya’ya ihracatta ise birinci sınıf mandalina 5 milyon dolar. Bütün narenciyemiz çok büyük ölçüde Rusya pazarıyla ilintili. Dolaylı etkiler çok büyüktür ama doğrudan etkiler de korkunç boyutlardadır” dedi.
“Yerel yönetimler reformu muhakkak yapılmalı”
Hükümetin bunları görmezden gelmemesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, yerel yönetimler reformuyla ilgili soruları da yanıtladı.
Erhürman, “Biz CTP olarak yerel yönetimler reformunun muhakkak yapılması gerektiğini söylüyoruz. Reform, belediyelerin özerkliği, yetki ve sorumluluklarının gözden geçirilmesidir. Evet belediyelerin sayılarının azaltılması gerektiği konusunda da görüşlerimiz nettir” dedi.
28 belediyenin fazla olduğu yönündeki görüşlerinin de net olduğunun altını çizen Erhürman, Anayasa’nın çok açık bir şekilde yerel yönetimler seçimlerinin dört yılda bir yapıldığını söylediğini kaydetti. Söz konusu durumun Anayasa açısından hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak kadar açık olduğunun altını çizen Erhürman, bu konunun ciddi bir konu olduğunu ifade etti.
“CTP’li belediyeler batmış belediyeleri alıp bugünlere getirdi”
Belediyeler reformunun yıllardır üzerinde çalışılan bir konu olduğunu dile getiren Erhürman, “Bu böyle seçime 4 ay kala oturalım haritanın üzerinde çizelim, ona göre belediyeleri birleştirelim ciddiyetsizliğiyle olmaz. Şu anda martın birindeyiz haziranın sonunda seçim var demek nisanın sonunda seçim yasakları başlar demektir” dedi.
Esas sorunun, hangi belediyeleri ne için birleştirileceğiyle ilgili olduğunu vurgulayan Erhürman, büyük belediyenin, her zaman daha iyi hizmet veren belediyedir cümlesinin de doğru olmadığını kaydetti.
Borçlu belediyelere, CTP’li belediyeler arasındaki farka da dikkat çeken Erhürman, “Batmış belediyeleri alıp bugünlere getirdi CTP’li belediyeler. Batmış belediyeleri aldık ve ayağa kaldırdık. Belediyelerin batmış olmasını, belediye sayılarıyla açıklayamazsınız” dedi. E
rhürman, “Bu memlekette yerel yönetimler reformu, sayı azaltmayla olmaz. Gerçek bir reforma döndüreceksin. Avrupa özerklik şartına bağlı olarak yetkilerini belirlememiz lazım. Coğrafyasını da belirlememiz lazım” diye konuştu.