Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB), kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları kapsamında, Avrupa Birliği‘nin (AB) desteğiyle 2017 yılında hayata geçirdiği ‘LTB Kadına Şiddete Karşı Yan Yana‘ projesinin kapanış etkinliği Merkez Lefkoşa‘da gerçekleşiyor
Harmancı: Çok büyük bir gönüllülükle bu işe sahip çıktık
Kapanış etkinliğinde konuşan LTB Başkanı Mehmet Harmancı, 2016 yılında ‘Kadın Sığınma Evi’ni açtıklarında, adada bu alanda faaliyet yapan çok az kesim olduğunu, o gün tüm çalışma arkadaşlarıyla çok büyük bir gönüllülükle bu işe sahip çıktıklarını anlattı.
Harmancı, “AB’den destek aldığımız ve projelerin hayat bulduğu 2018 yılına kadar, bu proje kendisini sağlama almayı ve sürdürülebilirlik kazanmayı başarmıştı. AB Komisyonu’nun cömertçe verdiği ve yeni bir sığınma evini de inşaa ettiğimiz serüvende, kadınlara mekan anlamında çok daha donanımlı bir yer yaratırken, servislerimizi de bu anlamda geliştirmeyi başardık” dedi.
“Polisin her ilçede ‘şiddet birimleri’ oluşturmasına katkı sağladık”
LTB’nin kendi mimarının çizdiği bir projey olduğunu ve bundan da gurur duyduklarını belirten Harmancı, bu alanda faaliyet gösteren herkesin de LTB personeli olduğunu vurguladı.
Harmancı, “Projede yer alan ‘kurumlar arası iletişim’ en zorlu görünen kısımdı. Bu projenin başarmakla mükellef olduğu nokta da burasıydı. Ama biz buraya da hiç ön yargılı yaklaşmadık. Polisin içinde bu alana gerçekten ilgi duyabilecek insanlarla yola çıktık ve şu an polisin her ilçede ‘şiddet birimleri’ oluşturmasına katkı sağladık” dedi.
” ‘Paylaşım Bakkalı’nı hayata geçirdik”
Çalışma Bakanlığı‘nda TOCED‘in kurulmasına ancak teşkilat yapısının tamamlanmamasına rağmen orada da özveriyle çalışan 2 kişiyle de adeta aile olduklarını ifade eden Harmancı, Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları gibi kurumlarla en azından bir masa etrafında 2 kez yenilenen protokoller imzaladıklarını kaydetti.
Harmancı, “Pandemiyle birlikte yaşanan prolemlerde doğru aksiyonlar aldığımızı düşünüyorum. Çünkü pandemi birçok kadının ekonomik anlamda zorluk yaşamasına sebep olmuştu ve ülkemizde sadece oy uğruna dağıtılan gıda yardımlarının son bulması gerektiğine de inandık. Bu konuda dünyadaki başarılı örneklerin sistematiği olan ‘Gıda bankası’ örneğini biz de ‘Paylaşım Bakkalı’ olarak hayata geçirdik. Buradan destek alanların yüzde 70’e yakını da kadınlar olarak kayıtlara geçmiştir” dedi.
“Korkmayacağız, doğru olan İstanbul Sözleşmesi’dir”
Çerçevenin bütününe baktığında kendilerinin İstanbul Sözleşmesi ne söylüyorsa onu yapmaya devam ettiklerini belirten Harmancı, “Korkmayacağız, doğru olan İstanbul Sözleşmesi’dir, bunun uygulanmasıdır. Bu adada İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatacağız” ifadelerini kullandı.
Bu adada kadına yönelik şiddetin var olduğunu gizlemeye gerek olmadığını, istatistikler ve yaşananların da bunu ortaya koyduğunu anlatan Harmancı, “Bunu çok dillendirmeden aksiyon almaya ihtiyaç var. LTB bu aksiyonu almıştır. Diğer kurumların da bu aksiyonu devam ettirmesi ve fazlalaştırmasını talep ediyoruz” dedi.
“Bu projeyi sonuna kadar yaşatacağız, devamını sağlamak için AB’nin kapısını yine çalacağız”
Harmancı sözlerini şöyle noktaladı;
“Projeye bugüne kadar katkı koyan tüm kurum ve organizasyonlara, sivil toplum örgütlerine çok teşekkür ediyorum.
Bu yolda TC Elçiliği de bir araç bağışlayarak katkıda bulunmuştur, onlara da teşekkür ediyorum.
Bu projeyi sonuna kadar yaşatacağız, devamını sağlamak için AB’nin kapısını yine çalacağız. Çünkü bu proje ve Kadın Sığınma Evi ayrıcalığı hak etmektedir.
Ekip arkadaşlarımızın olan Proje Koordinatörü Ömür Yılmaz’a, Ayşe Kişmir’e, Bilgen Anayasa’ya, Çise Atlas’a, Atıf Müezzinler’e ve Barış Argus’a teşekkürlerimizi borç bilirim.
Biz yolumuzda yürümeye devam edeceğiz çünkü LTB insan kaynağı bakımından bu projeleri gerçekleştirebilecek ender yapılardan biridir. İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatacağız”
